Çok mutsuzum...

Çok mutsuzum.

Bu ara hayatım da çok relaks…

Halbuki alışmıştım aksiyona…

Aksiyon beklentisi olan insan için tuhaf geliyor bu sessizlik…

Aksiyon olunca mutluluk nasıl gelir ki diye düşünmeyin…

Geliyor…

Yani mutluluğu sen yaratıyorsun…

Hatta bir ara mutluluklarımı kendim oluşturmaya başladım.

Benim şöyle ilginç bir özelliğim vardır.

Bir konuya adapte olurum…

Bu konular genellikle “boş” olur.

Sonra odakladığım konuların geleceğine dair fikir yürütürüm.

Buna öyle çok inanırım ki…

Karşımdaki ilk etapta burun kıvırır ancak sonra bir bakmış ki ikna olmuş…

Tabi odaklandığım konular sizin düşündüğünüz gibi “büyük işler” değil…

Boş işlere yönelik çok enteresan fikirlerim vardır.

Kötü senaryolar kurarım.

Ama sonra bir bakmışım ki senaryolar gerçekleşmemiş…

Mutlu olurum.

Yani şimdi ben kendi mutluluğumu kendim yaratmış olmuyor muyum?

Önce kendimi kendim üzüyorum, sonra kendimi kendim güldürüyorum.

Siz de deneyin!

Kendini üzersen, dışardan gelebilecek darbelere daha hazırlıklı olursun!

Kendini üzüp olaylar tahmin ettiğin gibi cereyan etmezse de değişik bir haz alıp mutlu olursun…

Ya da boşverin!

Siz yine benim dediklerimi çok yapmayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi