Vah Eskişehirspor'um vah, 3 yılda ne hallere geldin. Mesut Hoşcan öncesinde ligin tepesini zorlayıp, Avrupa'da kupa maçları oynarken, yarın büyük ihtimalle süper ligdeki son maçımıza çıkacağız. Evet, çok ufak da olsa bir olasılık var ama nasıl gerçekleşecek. Hadi diyelim ki imkânsız şeyler oldu, Sivas ve Antalya maçlarını kazandı. Peki ya biz Gençlerbirliği'ni yenebilecek miyiz? Başakşehir karşısında olduğu gibi kazanmamız gereken hiçbir maçı kazanamayan bu takım yüzünden artık hayal kurmaktan da vazgeçtim. Gerçekleri kabullenmek acı olsa da elden bir şey gelmiyor.
Taraftarın başlattığı direnişle birlikte ligde kalma adına güzel şeyler yapıldı ama yetmiyor. İkinci yarıda toplanan 20 puan var ama Mesut Hoşcan'ın hataları yüzünden bütün bunlar heba olup gidecek. Herkes uyardı Mesut Hoşcan'ı. Yanlış yolda olduğunu, böyle yürümeyeceğini neredeyse bütün Eskişehir söyledi ama dinletemedi. O ve arkadaşları bir inat uğruna koca bir camiayı ne hallere getirdiler. Bırak denildi, git denildi ama 320 delegenin oyuyla yine kaldı. Mesut Hoşcan şirketinde herhangi bir aracını ya da Tır'ını ehliyetsiz bir sürücüye kullandırır mı? Şöyle etrafı gezip geleceğiz desek bize verir mi? Tabii ki vermez. Ama 320 Eskişehirspor kongre üyesi daha önce defalarca kaza yapmış bu ehliyetsiz sürücüye Eskişehirspor'u teslim etmekten hiç çekinmediler. Allah'tan bu kulüp sahipsiz değil taraftarı var. Bu süreçte herkes şunu net bir şekilde gördü. Eskişehirspor camiasını bu kadar büyük yapan, taraflı tarafsız her kesimi kendisine hayran bırakan tek bir şey var o da taraftarı. Eğer bu taraftar olmasaydı ligden çoktan düşmüştük. Onlar Başkan ve yöneticilerin yapamadığı şeyleri yaptılar, camiayı bir arada tutup dağılmaktan kurtardılar. Ama taraftarın gücü de bir yere kadar. Kulüp yönetiminde söz hakları olmadığından dolayı yapılan yanlışları düzeltmekte kolay olmuyor tabii ki. Bu arada kulüpteki yönetimsel hataları gördükten sonra bir nevi kulübe el koymak zorunda kalan Vali Bey'in kısa sürede yaptığı katkılar bile kulübün ne kadar başıboş, ne kadar sahipsiz bırakıldığını gözler önüne serdi. Demek ki istenirse birçok şey yapılabiliniyormuş.
Peki, bundan sonra ne olacak? Sanırım bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Ama biz Eskişehirspor sevdalılarına düşen son bir görev var. Yarın kazanırız, kaybederiz, belki de bu maç süper ligdeki son maçımız bile olabilir. Ne olursa olsun, bu kulübün gerçek sahipleri olarak her zaman, iyi günde olduğu gibi, kötü gününde de yanında olduğumuzu göstermek adına yarın tribünde olacağız. Olacağız ki artık bu kulübü bir daha ehliyetsiz, beceriksiz yöneticilere bırakmayacağımızı dosta düşmana göstereceğiz.