Eskişehir İçin Çözüm Aramak



Strateji, bir amacı gerçekleştirmek üzere belirlenen bir hareket tarzıdır. Söz konusu hareket tarzı var olan araç, kaynak ve etkinlikleri örgütleyerek belirlenen amaçları yerine getirmeyi hedefler. Başarılı bir strateji için öncelikle ilgilenilen analiz etmek gerekir. Bu analiz, sistemin o an içinde bulunduğu durumun açık bir tasviridir. Analizin ardından sistemin bulunduğu durumdan hangi noktaya götürmek istendiği belirlenir. Gidilmek istenen nokta, amacı oluşturur. Bu amaca ulaşmak için araçlar, kaynaklar ve örgütlenmiş etkinlikler gereklidir.

Eskişehir ekonomisi gibi kent ölçeğinde bir sistemi, mevcut durumdan bir başka gelişme noktasına taşımak kolay bir görev değildir. Kaynakların çok kısıtlı ve o denli değerli olduğu koşullarda doğru hareket tarzını bulmak daha önem kazanmaktadır. Böyle bir durumda gelişmeyi engelleyen nedenleri doğru saptamak, statükoya zincirin zayıf halkasından saldırmak gereklidir.

Gerçek şu ki; her zaman çözümlerden sayıca ve nitelik olarak çok daha fazla soruna sahibiz. Bu nedenle Eskişehir'in sorunlarını saymak pek zor bir uğraş değil: Kent içi trafik ve ulaşım sorunları, yakında yetersiz olabilecek altyapı, kentsel gürültü, birlikte iş yapmanın göstergesi olan sosyal sermaye eksikliği, küçük işletmelerin düşük katma değerleri, politik iç çekişmeler ve başkaları... Bu sorunların biraz dikkatlice gözden geçirilmesi, her sorunun sınırlı sayıda bazı temel taşlarından oluştuğunu gösterir. Pek çok sorunda gözlenen temel taşların aynı olduğunu da bir başka izlenim olarak söyleyebiliriz. Her sorun içinde söz konusu temel taşlarının sayı, diziliş ve oransal ağırlığı değişiyor.

Her sorun kendini semptomları ile görünür kılar. Sorunu oluşturan gerçek köke ise “kaynak sorun” veya “kök neden” adı verilir. örneğin kişinin süreğen baş ağrısının nedeni çoğu zaman bir kaynak sorunun belirtisidir. Ağrı kesici ilaç alarak bu kaynak sorun ortadan kalkmaz. Bir kentin çevre kirliliği, yoğun trafik, kültürel aktivite eksikliği gibi görünür sorunlarını çözmenin yolu, bunları oluşturan kaynak sorunları çözmekten geçmektedir. Toplum olarak problemin kaynağını bulup çözmek yerine onun semptomlarını ortadan kaldırmaya çalışmak alaturka problem çözme tarzımızın en belirgin özelliklerinden birisidir.

Bir kentin çok sayıda kaynak sorununun çözülmesi, büyük miktarda kaynak, araç ve etkinliğin örgütlenmesi ve hareketlendirilmesi anlamına gelir. Ve böylece bir kez daha iktisadın temel problemine dönmüş oluruz: Sınırsız ihtiyaçlar, kısıtlı kaynaklar... Eskişehir ekonomisi gibi kent ölçeğinde bir büyük sorunu çözmek için bir stratejiye ve ilişkili alt stratejiler manzumesine olan ihtiyacımızın ana dayanağı da budur.
 
Eskişehir ekonomisinin dikkatli bir incelemesi, sektörlerdeki temel sorunun iç ve yerel dinamiklerin eksikliği olduğunu göstermektedir. Merkezi yönetim, Eskişehir ekonomik yaşamını canlandırıcı, geliştirici yatırımlara ve diğer etkinlikler için yeterince etkili, motive ve heyecanlı değil. Diğer yandan kent bürokrasisi, bazı özel örnekler dışında kendi gündelik işleri içine sıkışmış. Var olan koşullarda, eksik olan iç dinamiğin devlet eliyle kent dışından ithali pek olası gözükmemektedir. çoğunluğu aile işletmesi KOBİ’lerin ise kimi zaman kriz, bazen ekonomik daralmalar ve en önemlisi büyüyememenin kaynakları –ki bunun ayrıca ayrıntılı tartışılması gerekir– nedeniyle çoğu zaman kolu kanadı kırılmış durumda.

Ekonomik canlılığı üretmek üzere kente yerli veya yabancı girişimci ve yatırımcı ithali doğru karar mıdır? Bu sorunun cevabı, kaynak akışının yönü ile çok yakından ilgilidir. Bir ticari işletme, doğal olarak bir istihdam kaynağı yaratır. Bu nedenle Eskişehir'e dışarıdan gelen her işletme, istihdama olumlu katkılar yapacaktır. Fakat asıl olan, bu işletmenin ürettiği artı değer ve bu üretimi değerlendirme biçimidir. Katma değeri Eskişehir'e yatırmayı tercih etmeyen her işletme, kentten dışarı sermaye akıtıyor demektir. Bu akışı tersine çevirmemiz ve katma değerin kente doğru aktığı bir model bulmamız gerekiyor.

Eskişehir’de ticarete ilişkin tartışmalar yarınki yazıya kalsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi