• Kur’an indirildiği zamanın İsrailoğulları ile ilgili Kur’an’da geçen başlıca konular ve ayetler şunlardır:
  
  
  
  • Asırlarca ayrıcalıklı bir ümmet kılınmış oldukları belirtilmiştir
  
  
  
  

Casiye-16. Gerçek şu ki Biz, İsrailoğullarına Kitabı /Tevrat’ı, hikmetliliği /ilahi gerçeklerle ilgili doğru ve yanlışları ayırt etme kabiliyetini ve peygamberliği vermiştik. Onları tertemiz /haksız kazançlı olmayan nimetlerle rızklandırmış ve tüm insan gruplarına /âlemlerine üstün de kılmıştık.

Bakara-47. Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi ve Allah ile yaptığınız anlaşmaya sadakatiniz ve bildirdiğim kesin hükümlere uygun olumlu amelleriniz nedeniyle bir zamanlar sizin gibi olmayan diğer insan gruplarından daha fazla önem vermiş olduğumu hep hatırlayın ve unutmayın.

Duhhan-30-31. Gerçek şu ki Biz, İsrailoğulları'nı, acımasız ve israfa batmış bir zalim olan Firavun'un alçaltıcı zulmünden kurtarmış,  32. Ve daha sonra onları, bilerek diğer halklardan farklı kılmıştık. 33. çünkü onlara sınav olarak apaçık ayetler /yetenekler /bilgiler vermiştik.

Bu sorumluluğa uyacaklarına yönelik Allah’ın onlarla anlaşma yapıp söz almış olduğu Maide-12. Ayette açıklanmıştır.

Maide-12. Yemin olsun ki Allah, İsrailoğullarını Firavun'un zulmünden kurtarıp, Kudüs'e doğru yönlendirirken, kendilerinden söz almış /anlaşma-misak yapmış ve on iki gruptan şahit olarak güvenilir birer temsilci belirlemişti. O zaman Allah, onlara; "Salâtı ikame eder / sosyal yardımlaşma faaliyetlerine katılır ve zekât verirseniz, peygamberlerime iman eder ve onlara destekçi olursanız, ki böy­lece de Allah’tan güzel bir şekilde alacaklı olursunuz, Ben de karşılık olarak sizin­ yanınızda destekçiniz olurum. Ayrıca günahlarınızı üzerinizden kaldırır ve altlarından ırmaklar akan bah­çelere /Cennet'lere koyarım. Olur da sizden kim bu sözleşmeden sonra, sözünden cayarsa artık doğru yoldan çıkmış /dalalete düşmüş demektir" diyerek sözleşme yapmış ve uyacaklarına dair söz almıştı.

       Ancak bu ayrıcalıklılığı zamanla istismar ettiklerine Maide-80. ayette değinilmiştir.

Maide-80. Ey Peygamber! Dikkat edersen, İsrailoğullarından çoğunun, kitap ehli olmayıp küfre sapmış olanlarla da dost olduklarını görürsün. Kendi kendileri hakkındaki kibir ve farklı ırk düşüncelerinin onları yönlendirmiş olduğu yol ne kötü bir yoldur bir bilseler! İşte bu nedenle Allah’ın verdiği azapta uzun süreler kalacaklardır.

Yine inatla bu örnek olma sorumluluğuna uygun davranmadıkları da Bakara-87-88-89 ve Maide-13. ayetlerde belirtilmiştir. Hatta bile bile yaptıkları yanlışların fazlalığı ve zaman zaman aşırılığa sapmaları ve bu aşırılıklarını, kendi toplumlarından oldukları halde gönderilen peygamberleri öldürecek aşamaya kadar götürmüşlerdir. İşte Bakara-87-88 ve 89 ncu ayetlerde bu durumları açıklanmış ve artık af edilemeyecek aşamaya ulaştıkları için dinî liderleri başta olmak üzere o zamanki toplumlarının Allah tarafından lanetlenmiş oldukları, yani Allah'ın nimetlerinden ve yolundan uzak tutulacakları vurgulanmıştır

Bakara-87. Yemin olsun ki Biz, Musa'ya kitabı verdik ve daha sonra kitapsız olmak üzere peş peşe başka elçiler de gönderdik. Kitaplı olarak Meryem oğlu İsa'yı da, bildirdiklerimizi açıkça tebliğ etmek üzere gönderdik ve onu kutlu bir ruh özellikleri ile /İncil ile güçlü kılarak yarattık. Fakat ne yazık ki, hoşunuza gitmeyecek ve menfaatinize ters gelecek tebliğlerimizle ne zaman bir elçimiz gelse hemen karşı çıktınız ve bazısını öldürdünüz (İsa-Zekeriya-Yahya gibi),

Bakara-88. Ve “Sizin anlattıklarınızı biz zaten biliyoruz, bu nedenle de anlatacaklarınıza kalbimiz /zihnimiz kapalıdır” diyerek onları red edip durdunuz. Bu inkârlarından /küfre sapmış olmalarından dolayı Allah, İsrailoğullarının o zamanki ileri gelenlerinin çoğunu la­netlemişti! Ancak pek azı iman etmişti.

Bakara-89. Yahudilerin ileri gelenlerinden iman etmiş olanların bazıları, imanlarını desteklemek üzere beklemekte oldukları ve asıl Tevrat'taki gerçekleri onaylayan Kur'an geldiğinde, hem Kur'an'da, hem de Tevrat'ta bulunan gerçekleri inkâra kalkıştılar. Şüpheniz olmasın ki, Allah'ın laneti gerçekleri inkâr edenlerin /kâfirlerin üzerine olacaktır.

Maide-13. Ancak verdikleri sözde durmayıp anlaşmayı bozdukları için, Biz de onları lânetledik ve kalplerini /doğruyu bulma anlayışlarını katılaştırdık. Böylece, bildirdiğimiz muhkem /değişmez amaç hükümleri anlamayıp, kendilerine göre farklı anlamlara çevirmeye başladılar ve anlaşma ile uymaları istenen kuralları unuttular. 

• Tevrat’ı doğrulayıcı olan Kur’an’a iman etmeleri gerektiği uyarısı yapılmıştır

Bakara-41. Ayrıca elinizde bulunan kitapta /Tevrat'ta bildirdiğim kesin hüküm olan mesajları doğrulayıcı olarak gönderdiğim Kur'an'a inanın ve O’na karşı çıkanların öncüleri olmayın. Ayetlerimi dünyevi menfaatleriniz için inkâr edip küfre sapmayın ve bu konuda da sadece Benden çekinin.

• Din temelli farklı gruplara ayrışmalarının yanlışlığına vurgu yapılmıştır

Casiye-17. Biz İsrailoğullarına birer emir olan kurallarımızı apaçık ve anlaşılır bir şekilde verdik. Ancak bunları farklı yorumladılar, kendi aralarındaki çekişmeleri alet ederek ihtilaflara düştüler ve gruplara ayrıştılar. Şüpheniz olmasın ki Rabbin, farklı gruplar oluşturdukları konulara ilişkin gerçekleri, kıyamet günü onlara gösterecek ve değerlendirme yapıp hesabını soracaktır. 

• Kitaplı olmayanlardan küfre sapmışlarla dostluk kurmalarının yanlışlığına değinilmiştir

Maide-80. Ey Peygamber! Dikkat edersen, İsrailoğullarından çoğunun, kitap ehli olmayıp küfre sapmış olanlarla da dost olduklarını görürsün. Kendi kendileri hakkındaki kibir ve farklı ırk düşüncelerinin onları yönlendirmiş olduğu yol ne kötü bir yoldur bir bilseler! İşte bu nedenle Allah’ın verdiği azapta uzun süreler kalacaklardır.

NOT: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. Almanızla bize destek olursanız, öğrenci sayımız artacaktır: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR'AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR'AN AYETLERİ" ve "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA".