6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

GALATASARAYIN RENKLERİ GÜL BABANIN GÜLLERİ

Fatih Sultan Mehmet'in yerine geçen oğlu ikinci Bayezit Han, Beyoğlu sırtlarında avlanmış, yorgun düşmüş avdan dönüyordu. Bir an önce saraya varıp dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu havayı kokladı ve derin nefes alıp ferahladıktan sonra sordu:
-Bu güzel kokularda nereden gelir böyle?
Yanındaki vezirlerden biri cevap verdi.
-Devletli padişahım! İstanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki, ona Gül Baba derler. Aksakallı nur yüz bir ihtiyardır. Şu yamaçları güllerle ve dahi türlü çiçeklerle donat bu hoş kokular onun bahçesinden gelmektedir.
Padişah II. Bayezit, vezirin anlattıklarını tebessümle dinliyordu. Sözlerini bitirince kararını bildirdi.
-Merhum babam Fatih'in bu gazi askerini ziyaret etmek isterim. Artık yorgunluklar unutulmuştu. Gül Babanın kulübesine doğru yürüdüler. Kulübeye doğru yaklaştıkça gül kokuları artıyor, insanın gözü gönlü açılıyordu. Değerli misafirin geldiğini gören Gül Baba koştu, onları kapıda karşıladı. Padişah daha atından inmeden sordu:
-Savaşta bastığı yeri sarsan, barışta olduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit asker senmisin? Selam sana!
Gül Baba mahcup olmuştu güçlükle konuşabildi:
-Sizden böyle iltifatlar görmek bizim için ne büyük şerefdir sultanım, sağ olun. Allah, devletinizi daim eylesin.
-Sen ki, istanbul'u fetheden ordunun bir neferi şereflerin en büyüğü almışsın Gül Baba. O büyük şerefin yanında bizim sözlerimizin hükmü mü olur? Gül Baba tebessümle başını öne eğerken, padişah atından indi ve Gül Baba gösterdiği mindere bağdaş kurup oturdu ve onun kendi elleriyle pişirdiği kahveyi yudumlayıp yorgunluğunu giderdi. Sonra da şöyle bir teklifte bulundu.
-Dilersen seni saraya alayım artık çalışmada yaşlılık devrini dinlenerek geçir.
-Sağolun sultanım, burada oturmak benim için daha iyi.
Ama bir iyilik yapmak istersen, şu kulübenin bulunduğu yere bir mektep, medrese yaptır ki, memleketimizin çocukları ilim irfan öğrensin, dedi.
Gül Babanın sözleri padişahı çok duygulandırmıştı. Yerinden kalkarken onu mutlu edecek cevabı verdi:
-Gönlün rahat olsun Gül Baba, dileğin yerine getirilecektir.
Sonra bahçeyi gezdiler...
Padişah gülleri okşuyor, eğilip kokluyor ve yanındakilerle konuşuyordu. Bu arada Gül Baba da özenle seçtiği gülleri koparıp demet yapıyordu. Padişah ayrılırken ona bir demet sarı, bir demet kırmızı gül verdi.
Padişah gülleri alıp kokladı, bağrına bastı ve atını sürüp gitti. Kısa zaman sonra ise Gül Baba'nın kulübesi yıkıldı ve oraya büyük bir bina yapıldı. Zaman içerisinde okul oldu, hastane oldu ama hep insanlığa hizmet etti. 1868 yılın'da 'Mekteb-i Sultani' adıyla yeni bir kimliğe bürünen okul, Cumhuriyet döneminde 'Galatasaray Lisesi' adını aldı.
Gül Babanın Sultan II. Beyazid'e verdiği o güzel kokulu sarı ve kırmızı güller önce bu Lisenin sonrada Galatasaray Spor Kulübü'nün sembolü oldu. (Galatasaray'ın renkleri)
Gül Babanın türbeside bu gün orada, okulun bahçesindeki yeşillikler arasında duruyor ve ziyaretçilerinden Fatihalar bekliyor.
Tarihte Gül Babalar; 1.Gül Baba (öl:1541) Evliya Çelebi'nin babasından naklen verdiği bilgiye göre Merzifon ilçesinde doğmuş, Fatih Sultan Mehmet II. Bayezit Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerindeki bir çok savaşlara katılmış ve (H:948'de), M:1541'de Budin seferinde şehit olmuş. Budapeşte'nin Buca yakasındaki kalenin dışında (bu gün Gültepe) denilen yere defnedilmiştir.
2. Gül Baba, Cevri tarihi (cilt:1,sh.22vd) ne göre Şirvan'dan İstanbula gelen ve Fatih camiinde sekiz yıl tefsir, hadis gibi dersler okutan Gül Baba, Padişaha da tefsir dersi vermiştir. Uzun yıllar yaşayan bu Gül Baba Edirne civarındaki bir köyde yaptırıp yaşadığı zaviyesinde ebediyete intikal etmiştir.
3.Gül Baba,II.Bayezit Han'ı misafir eden, padişaha bir demet sarı, birde kırmızı gül veren Gül veren Gül Baba, Galatasaray Lisesi'nin kurulmasına öncülük etmiştir. Kabride okulun bahçesindedir. (Ata Bey,1./72.73 İslam Ansiklopedisi,14/228)
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi