Gelecek Bir İhtimaldir

Evren belki de asla tamamını öğrenemeyeceğimiz kadar büyük; insan da bu bilinmeyen içinde –en azından şimdilik– bir kara delik olmaya devam ediyor. Bir yandan evreni, diğer yandan insanı tanımaya, öğrenmeye çalışıyoruz. İnsan çok faktörlü, farklı yönleri olan bir canlı türünü temsil ediyor. Bazen öyle olaylara tanık oluyoruz ki; insanın karakterinin en az sosyal kültür kadar genetik özelliklerle belirlendiğine işaret ediyor.


İnsanın karakterinin oluşumu konusunda yapılan araştırmalar, bedenin anne rahminde oluşması ile biçimlenmeye başladığını ifade ediyor. Bu oluşumda bebeklik ve çocukluk süreçlerinin de önemli ve kalıcı etkileri var. İlerleyen yıllarda yaşanan olumlu ve olumsuz olaylar insan karakterini bir özellikler dizisine dönüştürüyor; aralarında bazıları olumsuz olabilen kalıcı karakter özellikleri yaratıyor. Daha sonra farkındalıkla ve bilinçle veya destek alarak insanın ruhsal yapısında değişimler sağlanması kısmen mümkün olabiliyor. Olumlu olmak, kolay olmasa da, her yaş ve deneyim döneminde öğrenilebilir bir nitelik…


Olaylara ve kişilere farklı açılardan bakabilmeyi başarmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, öncelikle niyetle, iyi niyetle ilgili bir şey… Korkularımız, alışkanlıklarımız ve kolaycılıklarımız genelde bizi sabit bir yaşam anlayışına kilitlerler. Olumlu veya olumsuz; yaşadığımız olaylara, deneyimlere birer ders olarak bakıp onlardan yaşam düsturları çıkarmayı denemek, bize farklı bakabilme yeteneğini kazandırır. Böylece yaşama karşı daha bilinçli biçimde zihnimizi olumlu yönde kurgulayabiliriz.


İnsan, yalnız çevresiyle iletişim kurmaz. Özellikle yalnız kaldığında, kendiyle iç konuşmalar yapmayanımız yok gibidir. Bu iç iletişim anlarında o gün gelişen olayları, çözmemiz gereken sorunları zihnimizde gözden geçiririz. İç konuşmada önemli olan, bu iletişimden olumluluklar üretip kendimizi sağlıklı bir yola sevk edebilmektedir. Kendimizle olan bitmez tükenmez, dağınık ve negatif iletişimi dışlayıp sağlıklı iç konuşmalar yapabildiğimizde bunun yaşamımızın her anına ve noktasına olumlu yansıdığını neşeyle gözlemleriz. Doğru iç konuşmalar, zihinsel ve duygusal sorunlardan kurtulmamızı sağlar.


Değişim ciddi bir süreçtir. İnsanın kendi değişimi için zaman ayırması gerekir. Bu seçimin bilinçli olarak yapılması bize sorun çözme işlerinde deneyim kazandırır. Örneğin her sabah o günü nasıl daha olumlu kılabileceğiniz üzerinde birkaç dakika düşünüp akıl yürütmenin yararlarını tüm günü keyifle geçirerek yaşayabilirsiniz. Hiç kuşkusuz, farklı bakış açısından bunun aksi de doğrudur; olumsuz kurgularla başlayan bir gün muhtemelen sevimsiz olaylara gebe olabilecektir. Olumsuz bakış, negatif sonuçlar getirir. Sabah saatlerinde o günü olumlu yaşamaya hazırlanmak için ayrılan bir dakika, size neşeli, enerjili, eğlenceli ve başarılı bir tam gün olarak döner.


Her birimizin alışılmış davranışları var. Öyle ki, çoğu zaman bir durum karşısında ezberlenmiş gibi tepki veririz. Hatta bu, bizim için bir davranış modeli haline gelmiştir. Bu modeli değiştirmek üzere önce onu fark etmemiz, sonra sorgulamamız, uzunca bir süredir çözemediğimiz sorun ve sıkıntıların aşılması için bir başlangıç noktası olabilir. Bunu başlatmak için alışılmış düşünme ve davranma şeklimizi gözden geçirmek amacıyla birkaç dakika ayırabiliriz. Örneğin artık kendimizi, her zaman yaptığımız gibi olumsuzlukla eleştirerek, beğenmeyerek ve kötüleyerek değil, belki biraz şımartarak, kendimize biraz pozitif imtiyaz tanımayı deneyerek başlayabiliriz. İnsan, abartmamak koşuluyla, kendisini sevmeli ve kendisi için bir şeyler yapmalıdır.


Yaşamımızı çekilmez kılan unsurlar arasında geçmişte yaşadıklarımızla ilgili pişmanlıklar önemli bir yer tutar. Çoğu durumda bu olumsuzluklara ah vah etmekten bugünü yaşamayı başaramayız. Bugünü yitirmek ise ardından yarını da kaybetmek anlamına gelebilir. En kısa sürede geçmişteki pişmanlıklar ile hesaplaşmamızı bitirip bugünü yaşamaya ve olumlu olmasını dilediğimiz bir geleceğe hazırlanmaya başlamalıyız. Geçmişi değiştiremezsin; ama geleceğin senin zihninde ve ellerinde olma ihtimali hâlâ var.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi