Ülkemiz ve Eskişehir, termal kaynakları ve şifalı sular açısından, tam bir cennet. Ancak önemli bir jeotermal kuşağın üzerinde olan, Eskişehir, avantajına rağmen, termal sularını verimli olarak kullanıldığını, doğru değerlendirildiğini, söylemek mümkün değildir.

               Sayısız sağlık sorununa, faydalı olduğu kanıtlanan, şifalı sularımızın, çoğu, derme, çatma, tesislerden oluşuyor. İlgisizlik ve denetimsizlik de bu alanda da kendini hissettiriyor.

              Oysa dünyada olduğu gibi, ülkemizde de sağlık turizmine, yani kaplıca ve şifalı sulara olan ilgi hızla artıyor. Tatillerinin, belirli bir bölümünü kaplıcalarda geçirmek, hem dinlenip, hem de sağlık sorunlarına, çare bulmak isteyen, önemli bir kitle, sağlık turizmine ilgi gösteriyor.

             Ayrıca kaplıcalarımıza, ilgi gösteren yabancıların sayısı da azımsanamayacak düzeydedir.

                 Sayın ÇALIŞICI, döneminde kızılinler termal suyu  gündeme geldi ve çevre düzenleme planlarının hazırlandığını, bölgenin de ülkemizin, sayılı sağlık ve tedavi turizm merkezi olacağını, sıkça gündeme getirildi.

                 Sayın ÇALIŞICI, yaptığı bir çıklamasında,  Kızılinler Köyü’nde, yapılacak tesislerin,  İzmir Balçova tesislerinden sonra, Türkiye’de, sağlık turizmi kapsamında, ikinci tesis olacağını söylemişti.

                 KIZILİNLER’ in, mimarı olan Sayın ÇALIŞICI ile Eskişehir, termal turizminde harekete geçmişti. Hatta Eskişehir’ in, Termal Turizminde, geç kaldığını hatırlanmıştı.

              Çünkü Komşu illerin gündeminde olan termal tesisleri yokken, Eskişehir’ de  termal suları gündemdeydi. Eskişehir’de, termal su, tarih boyunca da birçok uygarlık tarafından yaygın olarak kullanılmıştır.  Bizans döneminde ise Eskişehir, şifalı sıcak suları nedeniyle, Bizans imparatorlarının, dinlenme merkezlerinden birisiydi.

            Bugün ise Termal sularının, Eskişehier skonomisine katkısı yok denecek kadar azdır. Oysa komşu iller, Kütahya ve Afyon kaplıca turizminde, ciddi mesafe aldı. Otel ve pansiyonlar ful dolu. Her yıl önemli sayıda, pansiyon ve otel yapılmasına rağmen, taleplere cevap verilemiyor.

           Kaplıca Turizmi,  bu illerde, kent ve belde ekonomisine, ciddi katkı sağlıyor.

           Kızılinler Köyüne, hidroterapi ve sağlık merkezleri yapılır mı bilinmez ama Sayın ÇALIŞICI’ nın,, İl özel İdaresi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi işbirliği ile yapılacağını söylediği, rehabilitasyon merkezi, pekala gerçekleştirilebilirdi.

                Eskişehir açısından önemli olan Kızılinler projesi, 515 hektar üzerinde gerçekleştirilecekti, tamamlandığında, Sağlık ve Turizm tesis alanı ve Kür parkı 6000 yatak kapasiteli, Sağlık ve Turizm Tesisi alanın da 4000, özel yatırımcılara ayrılacak tesislerde de 2500 yatak kapasitesi ile 12500 kişiye hizmet verecekti.
            Projede, fizik tedavi ve iyileştirme tedavi birimleri, yaşlılık bakım ve ileri yoğun bakı  m birimleri, bakım personeli eğitimi, yapılacak. Ayrıca sosyal tesisler, açık-kapalı havuz, tiyatro, sinema, konferans salonları, sanat galerisi, restoran, kafe, sera, alışveriş merkezleri, kütüphane, misafir oteli ve yaşam birimleri yer alacaktı..

              Ayrıca Tepebaşı Belediyesi, 2009 yılının temmuz ayında, bu bölgenin 1/1000 ve 1/5000’lik planlarını yapmak üzere, bakanlıktan yetki aldı. KIZILİNLER bölgesi için, 2009 yılının temmuz ayında, Kültür ve Turizm Bakanlığından izin alarak, başlanılan imar planı yaklaşık 2,5 yıllık çalışmaların ardından tamamlanmıştı.

           Tepebaşı Belediyesi tarafından, gündeme getirilen,  ESKİŞEHİR KIZILİNLER TERMAL İLERİ YAŞAM MERKEZİ PROJESİ" ,hem Eskişehir, hem de ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunacacaktı. Ancak yerel ve merkezi idareden, kaynaklanan sorunlar nedeniyle gerçeleştirilemedi.

             CHP, Eskişehir Milletvekili Sayın Dr. Jale Nur Süllü, verilen sözlere karşın, unutulan, Kızılinler Termal Sağlık Projesi’ni, Turizm Teşvik Kanunu görüşmelerinde, Mecliste,  termal su kaynağının ve bölgenin, özelliğini anlatarak, “Bu mevzuat çıkmazı içinde, projeler hazır. Ama su akıyor; biz bakıyoruz.” dedi. 

               Kızılinler Köyü’nde, gerçekleştirilecek olan termal bölgesi ve Eskişehir’ deki  diğer termal bölgelerini de kapsayacak, bir  “MASTER PLAN”, yapılmalıdır. Çünkü termel bölgelerindeki,  gelişmelerin, hızını ve niteliğini doğru kavramak, bölgenin geleceğini de doğru yönlendirmek için,  plan bir zorunluluktur.

           Ayrıca bölge için yapılacak bir “MASTER PLAN”,  hem yerli, hem de bölge dışından gelecek yatırımcılar için rehber olacaktır.

          Eskişehir’ de,  yıllar önce gündeme gelen, tarihi değeri olan termal tesislerimize dahi sahip çıkılmıyor. Nitekim 1175 yılında, UMURBEY, tarafından yapılan, Sivirhisar’ daki Çardak Hamamının,  suyun debisi, 45 lt/sn’dir. Kaplıcada yer alan ve tarihsel değeri de olan iki hamamın içinde 1.5 m derinliğinde ve 6x6 m boyutlarında, biri erkeklere biri kadınlara ayrılmış iki havuz vardır.

             Ne var ki Çardak Hamamı, bugün harap haldedir. Bu durumu, defalarca köşemizde gündeme getirdik ve sözlü olarak da ilgillere ilettik. Ancak bir türlü çözüm getirilmediği  gibi sonradan yapılan, mevcut hamamlar ve apartlar da ortadan kaldırıldı.

              Oysa dünyada, termal turizmine değer veren ülkeler ve kentler, ciddi paralar kazanmaktadır. Nitekim Almanya’da bulunan 200’den fazla kaplıca tesisi, yani termal turizm tesislerinde direkt ve indirekt yaratılan ekonomik faaliyet yılda, 30 Milyar $ civarında olduğu söyleniyor.

             Eskişehir de,  termal turizminden, milyonlarca dolar kazanabilirdi ama Sayın Dr. Jale Nur Süllü’ nün, söylediği gibi, Eskişehir’de, Termal sukarı akıyor, halkımız ve ilgililer de seyrediyor.