CHP’de seçim hareketliliği başladı.
Milletvekilliği başvuruları için 26 Aralık son tarih denildi.
CHP İl Başkanı Recep Taşel’in de milletvekilliği aday adaylığı için başvuru yapacağı ve istifa edeceği bekleniyordu.
Çünkü Taşel, “adayım, istifa edeceğim” açıklamasını yaptı.
Ancak sonrasında Taşel’in bu karardan vazgeçtiği konuşuldu.
Tepkiler de oldu elbet…
Olacak da…
Ancak bu süreçte en iyi karar Recep Taşel’in İl Başkanlığı görevine devam etmesidir.
Neden mi?
Sıralıyorum.
1-    Recep Taşel’in istifa etmesi halinde seçilebilir bir sıraya konacağının garantisi yok. Ön seçim olmayacağı da görünüyor.  Evet, listeye girebilir ancak bu karar örgüte zarar verebilir.
2-     Taşel’in istifa etmesi halinde yeni başkanın yönetim içerisinden belirlenmesi gerekiyor. Demokrasi bunu gerektirir ancak Taşel daha istifa etmeden başkanlık için atama yoluna girişen isimler sıraya girdi bile…
3-    Seçimle gelen bir başkan atama yoluyla gelen bir başkandan her zaman yeğdir.
4-    Seçim öncesi il başkanlığı yarışına yani kavgaya hiç gerek yok.
5-    Taşel, son zamanlarda çok yalnız bırakıldı. Günah keçisi ilan edildi. Seçimle gelmesine rağmen gelen vurdu, giden vurdu. Her şeyin faturası ona kesildi. Kime yakın durduysa, barış çubuğu uzatmaya çalıştıysa yanlış anlaşıldı. Konuştu olmadı, sustu olmadı. Evet, eleştirilecek birçok noktası var ancak haksızlığa da uğradı. Bu da göz ardı edilemez.
6-    Geri adım atınca tepkiler de gelecek ancak siyaset hamle ve ön görü işidir. Örgüt için en doğru karar geri adım atmaksa bunda da hiçbir sakınca yoktur. Bazen hedefe yol uzatılarak da gidilir.
 Özetle diyeceğim o ki…
Örgüt acilen sosyal medyada bir hashtag çalışması başlatmalıdır.
Çünkü Recep Taşel çok yalnız bırakılmıştır.
Recep Taşel yalnız kalmamalıdır.