Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs 2010 yılında yapılan olağanüstü kurultayda CHP Genel Başkanı oldu.

O tarihten bu yana 2 referandum, 2 yerel seçim, 4 milletvekili genel seçimi, 3 de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

13 yılda toplam 11 yarış…

Aralarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı tek yarış yok.

Recep Tayyip Erdoğan’la girdiği tüm yarışları kaybetti.

Kaybettiğinin kanıtı da resmi oylama sonuçları…

Rakamsal verilerle kanıtlanmış yenilgileri, herkes gördü de bir tek Kemal Kılıçdaroğlu görmedi. Daha doğrusu da görmezden geldi.

Yalnızca görmezden gelse neyse…

Her yenilgi sonrasında aldığı sonucu ‘’başarı’’ olarak görüp göstermeye çalıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak girdiği ilk yarış, 2010 yılında yapılan referandum…

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı olarak ‘’hayır’’ kampanyası yürüttü.

Referandum sonucunda yüzde 57,88 ‘’evet’’ oyu çıkarken ‘’hayır’’ oyları yüzde 42,12’de kaldı.

Anayasa değişikliği kabul edilmiş oldu.

Ortada somut bir yenilgi var.

Kemal Kılıçdaroğlu’na göre ise yenilgi değil ‘’başarı’’ var.

Referandum sonrasında bakın ne diyor?

‘’AK Parti çöküyor. Yüzde 42’lik sonuç bizim için iyi bir sonuç…’’

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak girdiği 2’nci yarış 2011 yılında yapılan milletvekili genel seçimleri…

AK Parti yüzde 49,83 oranında oy alarak 1’nci parti oldu.

CHP’nin aldığı oylar ise yüzde 25,98’de kaldı.

AK Parti’nin tek başına iktidar olmasını sağlayan sonuçlar, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu açısından ‘’yenilgi’’ değil mi?

Elbette ki öyle…

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’na göre hiç de öyle değil…

Tam aksine ‘’başarı’’ söz konusu…

Bakın ne diyor?

‘’Üç temel mesajım olacak... CHP bu kısa sürede 3,5 milyon oydaş kazanmıştır. En yüksek oyunu almıştır. İkincisi seçime girip milletvekili sayısını arttıran tek parti CHP. Seçime giren partilerin milletvekili sayısı düşerken vekil sayısını arttıran tek parti CHP'dir.’’

Bu sözlere ne denilebilir ki?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak girdiği 3’ncü yarış, 2014 yerel seçimleri…

Seçimlerde AK Parti’nin aldığı oyların oransal karşılığı yüzde 45,6…

CHP’nin aldığı oyların oransal karşılığı ise yüzde 27,8…

Ağır bir yenilgi söz konusu…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’istifa etmesi’’ bekleniyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, beklentilere karşılık vermek yerine bakın ne diyor?

“Ülkenin çıkarlarını, mazlumun çıkarlarını, halkın çıkarlarını, sivil toplumun çıkarlarını, meydanın çıkarlarını savunan insana efendim istifa edecek. Geçiniz bunları. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiç kimse unutmasın. Bu daha başlangıç. Güçlenerek geliyoruz…’’

Herkese göre ‘’yenilgi’’, Kemal Kılıçdaroğlu’na göre ise ‘’güçlenerek geliş’’ var.

Şaşırmamak elde değil…

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Cumhurbaşkanının halk oyu ile seçildiği ilk seçim…

Seçimler öncesinde, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili değişik isimler dillendirildi.

En öne çıkan isim de Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen oldu.

Adaylığına ‘’kesin’’ gözüyle bakılıyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP kulislerinde hiç dillendirilmeyen, CHP’lilerin aklının ucundan bile geçmeyen Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etti.

Parti kamuoyunun yanı sıra genel kamuoyunda da adı geçmeyen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı büyük tepki yarattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, tepkileri umursamazken, hala unutulmayan ‘’tıpış tıpış gidip oyunuzu vereceksiniz’’ sözünü söyledi.

Seçimi yüzde 51,8 oy alan Recep Tayyip Erdoğan kazandı.

CHP’nin yanı sıra MHP ve çok sayıda sağcı parti tarafından desteklenen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun oyu yüzde 38,4’de kaldı.

Aynı seçime HDP adayı olarak katılan Selahattin Demirtaş da yüzde 9,8 oranında oy aldı.

Bir yenilgi daha…

Kemal Kılıçdaroğlu yenilgiyi yine kabul etmedi.

‘’Tatilciler’’ ve ‘’boykotçular’’ tanımlamasını yaparak oy kullanmayanları suçladı.

‘’Tatilciler, boykotçular ve diğer sandığa gitmeyen kesimler olmasaydı yüzde 51 oranını bulamayacaktı ve seçim ikinci tura kalacaktı. Bugün seçim olsa yine CHP’nin adayı olarak İhsanoğlu’nu gösterirdim. Türk siyaseti sayın İhsanoğlu gibi tertemiz bir ismi kazanmıştır.’’

Şu sözlere bakın…

Ne yenilgiyi ne de aday seçimindeki yanlışını kabul ediyor.

Herkesin ‘’yanlış’’ dediğine o ‘’doğru’’ diyor.

‘’Bugün seçim olsa yine CHP’nin adayı olarak gösteririm’’ dediği Ekmeleddin İhsanoğlu daha sonra ne yaptı?

Gidip MHP’den milletvekili oldu.

7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimde hiçbir parti tek başına iktidar olamadı.

AK Parti yüzde 40,87 oy alırken CHP yüzde 24,95 oy alabildi.

Aynı seçimde MHP yüzde 16,29 oy alırken HDP de yüzde 13,12 oy aldı.

Yine yenilgi…

Kemal Kılıçdaroğlu’na göre ise ‘’Bir dönem kapandı, demokrasi kazandı.’’

Seçim sonrasında hükümet kurulamayınca 1 Kasım 2015 tarihinde erken seçim yapıldı.

AK Parti, yüzde 49,49 oranında oy alarak tek başına iktidar oldu.

CHP ancak yüzde 25,31 oranında oy alabildi.

MHP yüzde 11,90 oranında oy alırken HDP yüzde 10,76 oranında oy aldı.

Yine ‘’Kemal Kılıçdaroğlu istifa edecek’’ haberleri yayılıyor.

Yine istifa söz konusu değil…

Kemal Kılıçdaroğlu istifa sorularına yönelik olarak diyor ki;

‘’ CHP’yi diğer partilere benzetmeyin. Demokrasiye bu ülkeye getiren partiyiz biz. Bizim zaten kurultay sürecimiz devam ediyor.

Hiç kimsenin endişesi olmasın. Kurallar neyi gerektirirse o kurallar aynen çalışır. Bizim oyumuz arttı. Ama oyumuz arttı diye kendimizi başarılı görmüyoruz. Başarısın ölçüsü iktidar olmaktır. Bütün bunları yetkili organlarımız, artı kurultay, zaten değerlendirecektir. O çerçevede hareket edeceğiz.’’

Sonuç, Kemal Kılıçdaroğlu yine CHP’nim başında…

2017 yılında yapılan bir referandum daha var.

Sandıktan çıkan sonuç; yüzde 51,4 ‘’evet’’, yüzde 48,6 ‘’hayır’’…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sonuçları değerlendiriyor.

‘’ Bu referandum bir gerçeği ortaya çıkardı, toplumun en az yüzde 50’si buna ‘’Hayır’’ diyor. Eşit olmayan koşullarda referandum gerçekleştirdik…!’’

2018 yılında hem milletvekili genel seçimi hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52,54 oy alarak yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği seçimde CHP adayı Muharrem İnce yüzde 30,67 oranında oy aldı.

İttifaklar halinde girilen milletvekili genel seçimlerinde ise AK Parti yüzde 42,49 oy alarak yine 1’nci parti oldu.

CHP ise oy kaybına uğrayarak yüzde 22,67 oranında oy alabildi.

Tartışmasız bir ‘’yenilgi’’ söz konusu…

Kemal Kılıçdaroğlu’na göre ise ‘’tek kaybeden AK Parti’’…

İstifa iddialarına karşı bakın ne diyor?

"CHP’nin bütün üyeleri, kendi aramızda oturur konuşuruz, tartışırız. Bu seçimin tek kaybedeni vardır AK Parti'dir. 7 puan kaybetmiştir, parlamentoda çoğunluğunu kaybetmiştir. Kazanan da demokrasidir. Bu sonucu kolay elde etmedik."

Partisinin aldığı oya bakmadan rakip partinin oyundaki düşüşe bakarak sonucu ‘’başarı’’ olarak görebiliyor.

Onun değerlendirmesine katılan tek kişi bile yok.

Ancak yine de genel başkanlığı bırakmıyor.

Kurultayı toplamadığı gibi, yeterli imza toplanmasına rağmen olağanüstü kurultay talebini de dikkate almadı.

2019 yerel seçimlerinde oluşan ittifak ile birlikte CHP İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarını kazandı.

Kemal Kılıçdaroğlu söz verdi.

‘’Bir yola çıktık ve bir mücadele verdik. Kavgasız, gerilimsiz bir mücadele verdik. Bizim mücadelemiz bir demokrasi mücadelesiydi. Belediye başkan adaylarımız birleştirici bir dille tüm kesimleri kucakladı. Göreceksiniz her evde huzur olacak. Hiçbir çocuk yatağına aç girmeyecek. Verdiğimiz bütün sözleri tutacağız ve bu güveni tüm Türkiye’ye taşıyacağız.’’

Ve 14 Mayıs 2023…

Hem milletvekili genel seçimi hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunda yeterli desteği olmadığı halde ‘’kazanacak aday’’ uyarılarını da dikkate almadan Cumhurbaşkanı adayı oldu.

Seçimlerde, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,50, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,89 oy aldı.

Seçim 2’nci tura kaldı.

Kemal Kılıçdaroğlu yine rakibinin oyunu öne çıkartarak "Erdoğan toplumdan beklediği güvenoyunu alamamıştır" dedi.

Aynı tarihte yapılan milletvekili genel seçimlerinde AK Parti yüzde 35,58 oranında oy alırken CHP ise Deva Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’yle ittifak yaparak girmesine rağmen yüzde 25,33 oranında oy alabildi.

Adaylarına CHP listelerinde yer verilen 4 parti toplam 39 milletvekili kazandı.

CHP’nin uğradığı kayıp çok büyük…

Cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçimi 28 Mayıs 2023’te yapıldı.

Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 52,18 oranında oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi.

Millet İttifakı adayı olan ve ittifak dışındaki çok sayıda parti tarafından desteklenen Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,82 oranında oy alarak bir kez daha kaybetti.

Sonuçlar karşısında ‘’bu kez istifa eder’’ denildi.

Ancak yine istifa yok.

Kemal Kılıçdaroğlu istifa beklentilerine karşın dedi ki;

“Bu toprakların bir insanı olarak hakkınız, hukukunuz için kimse sizi üzmesin diye, huzur içinde mücadele verdim, vermeye de devam edeceğim. Son yılların en adil olmayan seçimini yaşadık. Benim asıl üzüntüm ülkeyi bekleyen çok daha büyük sıkıntılardır. Bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor, buradayız…’’

Karşı çıkışlara karşın inatla aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, aldığı ağır yenilgiye karşın istifa etmiyor.

Kurultayı toplayarak güvenoyu alma gereğini bile duymuyor.

MYK üyelerini istifa ettirip yeni bir MYK oluşturarak koltukta kalmaya devam ediyor.

Ağır yenilgide MYK’nın elbette ki payı var.

Ancak baş sorumlu Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi…

Buna karşın genel başkanlığı bırakmaması olacak şey değil…

İnsan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor.

Aslında söylenecek çok şey var da neyse…

Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olduktan sonra girdiği 11 yarışta da yenildi.

Kendisinden ‘’istifa etmesi’’ istenirken her yenilgisinden sonra bir ‘’başarı hikayesi’’ yazarak koltuğu bırakmadı.

CHP, gerçekten CHP olsaydı Kemal Kılıçdaroğlu bunu yapabilir miydi?

Kesinlikle yapamazdı.

Ne yazık ki CHP, ulusal kurtuluş savaşı kahramanlarından İsmet İnönü’ye bile ‘’artık yeter’’ diyebilen gerçek CHP değil…

Kemal Kılıçdaroğlu, yalnızca seçim kaybetmekle kalmadı. Genel Başkanlığı süresince CHP’nin genleriyle oynayıp ‘’CHP’yi CHP yapan ruhu’’ da önemli ölçüde yok etti.

Oysa Türkiye’nin o CHP’ye her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı vardı.

Yazık ki ne yazık…