Hata Herkes İçindir

İnternet ve sosyal medya platformları kişilerarası iletişimi kolaylaştırdı. Görüş ve düşünceler artık kolayca duyurulup yaygınlaştırılıyor. Sosyal medyada yayınlanan iletiler sadece görüş içermekle kalmıyor, aynı zamanda benlik sunumu için de bir ‘imkân’ yaratıyor. Dikkatli bir sosyal medya izleyicisi toplumun tümünün olmasa bile İnternet kullanıcılarının zihinsel ve duygusal durumları ile ruhsal iniş çıkışları hakkında önemli ipuçları elde edebilir.


 


İnternet iletileri içinde enformasyon kadar kötü niyet taşımayan dezenformasyon da bulunabilir. Bilime, teknolojiye, kültürel ve sanatsal gelişim ile eğitime yeterli değeri vermeyen bir toplumda farklı olması da beklenemez. Bu yanlışların yer aldığı sosyal medya platformları aynı zamanda hataların ve yanlışların düzeltilmesi ve doğru olanın öğrenilmesi veya öğretilmesi için de uygun ortamlardır.


 


İnsanın kendisini geliştirmemesi şeklinde bir bağnaz tutumu kabul etmek mümkün değildir. Ama kişilerin çok farklı nedenlerle yanlış, hatalı veya eksik bilgiye sahip olmalarını bağnaz saygısızlıkla karşılamamak gerekir. Bizimki gibi bir toplumda ‘cehaleti’ aşağılamak yerine bireysel bilgi, deneyim ve görgünün geliştirilmesi için emek vermek gerekir.


 


Eğer kendimizi ‘becerili, yetenekli, yetkin, uzman ya da aydın’ olarak kabul ediyorsak, kendi bildiklerimizi karşı tarafa aktarmayı olumluluk ve iyi niyet şemsiyesi altında saygı, hoşgörü ve empati ile yapmak durumundayız. Kendimizi ‘alleme-i cihan’ ilan edip, diğer insanları ‘cahil, aptal, akılsız veya geri zekâlı’ şeklinde itham ederek onların doğruyu öğrenmelerini sağlayamayız. Ne türde olursa olsun eğitim-öğretim süreci insan doğası gereği olumluluk ve iyi niyet çatısı altında gerçekleşmelidir. İnsanları aşağılayarak, karalayarak veya olumsuzluklarla itham ederek eğitimin doğru yolu bulunamaz. Bu gerçek, eğitimin (‘çok okumuşluktan’, ‘çok bilmişlikten’ farklı olarak) çok boyutlu bir ahlak alanı olduğunun ifadesidir.


 


İnsani olan her sistemde hata vardır. Hatta Latince bir atasözü, “Hata insanlar içindir” der. Gerçekten insan–makine sistemlerinde zor olan, insanla ilgili sorunları aşabilmektir. Teknik kişilerin fazlasıyla gözden kaçırdıkları unsurların başında gelir insan faktörü. Genel anlamda; bazı kişiler sistemin içindeki insanı dikkate almayı unuturken, pek çoğu da insanla ilgili konuları gereğinden fazlaca abartırlar. Bir sistemde insan varsa, insanlar arası ilişkiler varsa; bu sistem, sadece bu özelliklerinin olmasından dolayı bazı zorluklar içerir. Bu nedenle insanlar arası ilişkiler söz konusu olduğunda, böyle bir iletişim sisteminde insan olmaktan kaynaklanan özel ve duyarlı noktalara özen göstermek gerekir.


 


İnsanlar için tek ve standart çözümler olduğuna inanmıyorum. Bir toplum içinde yaşamanın aynılaştırıcı kuralları olmakla birlikte, her insanın kendi farklı doğruları olduğu kanaatindeyim. Bu doğrular, bir anlamda da onun farklılığının kanıtlarını oluşturuyor. Dolayısıyla seçilmiş bir insanla ilişkin konularla ilgilenirken, bir örnek olayın incelenmekte olduğumuz ayrıntısı gözden kaçırılmamalıdır. özeli genelleştirmemek gerekir.


 


Nasıl ki, her birimizin farklı fiziksel ve ruhsal özellikleri var; benzer biçimde hepimizin kendine özgü bir yaşam biçimi var. Yanlışlar ve doğrular konusunda başka insanlara nasihat verebildiğimiz halde, sözü edilen hataları kendi yaşamımızda tümüyle sonlandıramıyoruz. Bir yazı okumuştum: “Bir kişinin açık saçık resimlere bakması, onun pornografiye karşı olamayacağı anlamına gelmez” diyordu. Bunu söylerken sadece hepimizin kendimize özgü hatalarımız olabileceğini ve bunlara ilişkin farkındalık geliştirebileceğimizi, ama çözmenin hiç de söylendiği kadar kolay olmadığını vurgulamak istiyorum. Terzinin kendi söküğünü dikemediği gibi; başka insanlara yönelttiğimiz öğütlere karşın, kendi sorunlarımızla ‘gayet iyi ilişkiler içinde’ yaşamayı sürdürebiliyoruz. Böyle durumlarda ‘öğütçülerin’ de başka öğütçülere ihtiyacı olabiliyor demek ki…


 


Her insan, bir yaşam birikimi ve deneyimi hazinesidir. Olumlu veya olumsuz her deneyim, bizim için ışık veren, aydınlatıcı bir rehber olur. önemli olan, kendi yaşadıklarımızdan deneyimlerimizden doğru dersleri kendimizin çıkarabilmesi ve bu dersin değişime neden olabilmesidir. Eğer ‘hocamızın’ söyledikleri, bizim daha iyi bir yaşama doğru yürümemiz için yardımcı oluyorsa, biz de onun hatalarını işaret edebilir ve ona katkı koyabiliriz.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi