Geçen haftadan kaldığım yerden devam edeyim

Bu konumları sayesinde de Allah’ın tüm kâinatı kuşatan Allah Kaynaklı saf enerjisinden olumlu olanlarına muhatap olurlar. Böylece kişinin imanına yönelik olumluluk yönü artar, doğru yola yönelişi daha da pekişir. Kur’an’da “Hayr (iyilik, güzellik, olumluluk, huzur, işlerin rast gidişi vs) Allah’tandır” ifadesi böylece gerçekleşmiş olur. Ancak bu olumluluk halinin gerçekleşmesi Allah tarafından ezelde konmuş olan “Evrensel ve ilahȋ  yasalara” göre olumlu iman ve salih amelleri /faydalı faaliyetleri sonucunda hak etmiş olması nedeniyle, o kişiye uygun görülen dünyevi takdirdir. Yani aklını kullanarak yaptığı seçim sonucu gerçekleştirdiği olumlu amelinin sonucu, Allah tarafından ezelde belirlenmiş olup Levh-i Mahfuz denilen kitapta kayıtlı bulunan prensibe uygun gelen olumluluk enerjisine muhatap olmaya hak kazanmış olmakta ve onu çekmektedir.

Necm-39: İnsan için didinip çalıştığından başka bir şey yoktur.

Buna karşılık, aklını ve yeteneklerini kullanmayıp, din denilen ve Kur’an’da muhkem /değişmez ana kuralları öğrenmeyen, ayetlerde bildirilen ve Allah’a yakınlaşma yoluna ilişkin kuralları uygulamayıp, şerr diye tanımlanan şeytan yandaşlığı yoluna yönelten düşünce ve davranışları tercih edenler ise yine tüm kâinatı kuşatmış olarak dolaşıp duran olumsuz enerjiye muhatap olurlar. Şer sonuçlara yol açacak olan bu enerji de Allah tarafından yine ezelde konmuş olan evrensel ve ilahȋ  yasalara ters olan bir etkiye sahiptir. İşte nefslerine ait bu yönde beşerin beyninde oluşan düşünce enerjisi ışığını alan şeytan, bu düşünceyi benimsesin diye beşere vesvese denilen ilhamlar göndermeye başlar. Şeytanın da destekleyişi ile beşer bu olumsuzluğu kabul ederse, artık Allah’ın koymuş olduğu kurallara göre kötülük, çirkinlik, olumsuzluk, huzursuzluk ve işlerin ters gitmesi gibi sonuçlar oluşacaktır.

Kur’an’da “Hayr ve şer Allah’tandır” ifadesinin temelinde görüldüğü gibi ilahȋ  kuralların ezelde var oluşu ve Allah tarafından belirlenmiş olması yatmaktadır. Allah Kaynaklı Bilinçli Enerji Havuzunda olumlu enerjisi fazla olan ve puan durumu uygun olana, adaletli bir dağıtımla, hak ettiği olumluluklar, sevindirici durumlar, yani önce kendisinin başlatmış olduğu Hayrı Allah gerçekleştirmiş olmaktadır.

Hud-3: Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin.

Olumsuz puanlı olana ise, yine adalet prensibi esas alınarak olumsuz bir hak ediş verilmektedir. Ancak bizim neyin gerçekte hayr veya şer olduğunu bilmemiz mümkün değildir.

Bakara-216: Siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz).  

Tevrat’ta da bu konu bir mesaj ile açıklanmaktadır.

Vaiz Bap 10/8: çukur kazan, içine düşer ve duvarda gedik açanı yılan sokar.

Benzetme yapacak olursak bu ilahȋ  merkez veya merkezlerden radyo veya TV yayın merkezleri gibi belirli ve farklı frekanslarda devamlı bir yayın ve enerji sinyalleri dağıtımı vardır.  Ancak bu yayınlar kişilere, öğrenci Ruh olan Allah Kaynaklı Bilinçli Enerji Havuzlarının sürekli değişen anlık puanlarına göre uygun olmak üzere ulaşmaktadır. Başka bir ifade ile kişi, öğrenci Ruh’un arınmışlık özelliği ve olumlu veya olumsuz enerji yüküne göre radyo ve TV yayın frekansları gibi uzayda sürekli akıp duran ve ilahȋ  merkezden /lerden kaynaklanan olumlu veya olumsuz (puana uygun olan) enerji çeşidini kendine çekmektedir. Yani Allah Kaynaklı Bilinçli Enerji Havuzu’nun puan durumu olumlu ise, sinir hücresinin zarındaki kanallar gibi, Allah Kaynaklı Bilinçli Enerji Havuzu’nun da olumlu enerji muslukları açılmakta, puan durumu olumsuz ise, olumsuz enerji akışını sağlayacak musluklar açılmakta ve açılan kanallara uygun olacak şekilde havuza pozitif veya negatif enerji akışı gerçekleşmektedir. Böylece kişi, Ruh’unun, yani Allah Kaynaklı Bilinçli Enerji Havuzunun puan durumuna göre sürekli bir şekilde ilahȋ  enerji kanallarının olumlu veya olumsuz katkılarına muhatap olmaktadır. 

Hak eden ülke veya toplumlara da son verilme prensibinin yukarıda belirttiğimiz “Etme bulma Dünyası” olduğu  Kur’an’da açıklanmıştır.

İsra-16: Bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, oranın zenginlikler verdiğimiz ve şımarmış ileri gelenlerine emrederiz; onlar   orada kötülük işlerler /olumsuzluklar sergilemeye başlarlar. Böylece o ülke aleyhine hüküm hak olur! Artık onu yerle bir ederiz. 

Peygambere atfedilen sözlerden kabul edilen bir sözde, puan kazanma veya kaybetme, şu  şekilde açıklanmıştır:  “Kul bir günah işlediği zaman, kalbinde (ruhunda) siyah bir leke oluşur. Eğer tövbe ve istiğfar edip o günahı atarsa, kalbi temizlenir. Ve eğer günahı artarsa leke de artar, bütün kalbini tutar (ruhunu sarar).  

İşte Mutaffifin-14 ncü ayette zikredilen pas budur.

Mutaffifin-14: Hayır, hayır! Onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır!

Gerek hayr, gerekse şerr, ister yeni bir sınav olarak organize edilsin, ister kişinin puan durumu hak ettiği için kişi bunlara maruz kalsın, seyrek olarak da görevlendirilmiş ise, bu görevi gereği hayr veya şerre uğrasın, temelde hepsi kişinin son puan durumuna göre biri veya diğeri veya her ikisi bir arada gerçekleşmektedirler diye düşünüyorum.

İnsanın puan durumuna göre olacak olumlu veya olumsuz senaryoları meleklerin gerçekleştirdiği ve bu aktivitelerin ancak Allah’ın kuralları çerçevesinde olacağı Enbiya-28 de vurgulanmaktadır.

Enbiya-28: Allah, meleklerin yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar, Allah’ın hoşnut olduğu kullarından başkası için şefaat etmezler. Melekler bile Allah’ın karşısında saygıyla eğilirler /sadece ona itaat ederler.

NOT: Her Perşembe saat 11.00-12.15 te Haber26 internet TV’de canlı yayında iniş sırasına göre Kur’an’ı açıklayıp yorumluyorum. 7 /24 “facebook.com/haberci26 kur’an’ın ışığında” dan yapılan programlarım izlenebilir.