İnadına üretmeye devam eden çiftçilerin sabrı taştı…

Tarımsal üretimin önemi tartışılabilir mi?

Elbette ki hayır…

Tam anlamıyla yaşamsal bir önem taşıyor.

Her geçen gün önemi daha da artıyor.

Böylesine önemli bir üretimi yapanlar belli…

Çiftçiler, köylüler…

El üstünde tutulmaları, teşvik edilmeleri şart.

Buna itiraz eden yok.

Ülkeyi yönetenler de benzeri sözler söylüyor.

Söylemler için söylenecek laf yok.

İyi de ya uygulamalar?

Söylemlerin tam tersi…

Çiftçileri üretmek için teşvik etmek şöyle dursun ‘’üretimden vazgeçirmek’’ için gereken ne varsa hepsi yapılıyor.

Mustafa Kemal Atatürk, ‘’Köylü milletin efendisidir’’ demiş… Ne güzel demiş…

O söz sadece bazı duvarlarda asılı kaldı.

Köylüler, ‘’milletin efendisi’’ olmak şöyle dursun ‘’kendi topraklarında karın tokluğuna çalışan köleler’’ gibiler.

Hiç istemedikleri halde üretimden vazgeçiyorlar.

Tarımsal üretimde büyük düşüş var.

Bunun yarattığı sonuç da ortada…

Türkiye bir zamanlar ‘’kendi kendine yeten bir ülke’’ konumundaydı.

Bu konumunu çoktan yitirdi.

Uzunca bir süredir ‘’tarımsal ürünleri dışardan alan ülke’’ konumunda…

İthal edilmeyen tarımsal ürün yok.

Hayvanlara verile saman bile ithal ediliyor.

Türk çiftçisinden esirgenen paralar ellerin çiftçisine fazlasıyla ödeniyor.

Yazık ki ne yazık…

İşin kötüsü hala ders alınmış değil…

Üretmeye devam eden çiftçileri de ‘’üretmekten vazgeçirecek’’ işler yapılıyor.

Son olarak mısır alım fiyatları açıklandı.

Belirlenen fiyat 6 TL…

Geçen yılki fiyat da 5,70 TL idi.

Artış yalnızca 30 kuruş…

Bu kadar artış yapacaklarına hiç yapmasalar da olurdu.

Türkiye’de TUİK tarafından açıklanan, tartışmalı enflasyon rakamları bile yüksek…

Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış da korkunç…

Her şey, bir yıl öncesinden kat be kata daha pahalı…

Ülkenin bu hali orta yerde dururken mısır için belirlenen fiyat çok komik…

Zaten bunalan çiftçinin sabrını taşırdı.

Sonunda patladılar.

Patladıkları yer de Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı oldu.

Dün açılışı yapıldı.

Açılış töreni çiftçilerin düdüklü protestosuna sahne oldu.

Çiftçiler ellerinde dövizlerle düdük çalarak alana girdiler.

Dövizler tepki sözleri içeriyor.

“Ürettik aç kaldık’’…

‘’Ekmek pahalı, buğday ucuz’’…

‘’Ellere var, bize yok mu?’’

‘’Çiftçiyi de ithal edin…’’

Açıklama da yaptılar…

Açıklamaları çağrı içeriyor.

‘’Buradan yetkililere sesleniyoruz. Bıçak kemiğe dayandı, çiftçi dayanma direncini kaybetti. Telafisi olmayan, uzun yıllar çiftçiyi mağdur edecek bu yanlıştan acele dönün. Bu memleketin hayrınadır. Bizler ürettiğimiz için cezalandırılmak istemiyoruz. Lütuf değil, hakkımızı istiyoruz. Bu ortak çağrımızdır. 80 milyonu doyuran çiftçilerin ekmeğiyle oynamayın.”

Çağrıları böyle…

Kulak verilmesi, dikkate alınması gerekir.

Gereken yapılır mı?

Keşke yapılsa… Ne yazık ki umutlanmak çok zor

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vedat Alp Arşivi