6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

İyilik yapan iyilik görür

İnsanları birbirine sevdiren, karşılıklı yapılan iyiliklerdir. Yapılan iyiliklerde niyet, Hz.Allah'ın (c.c) rızası olursa sevabıda iki kat olur. Sıkıntıya düşen yardıma muhtaç durumda olan kişilere yapılan iyilikler Cenab-ı Hakkın rızasını celbder. (çeker) Suya düşen, kaza geçiren bir insana o anda yapılan bir yardım 112'yi çağırı vermek, hastaneye götürmek insanın ömür boyu minnettarlığına vesile olur.
Yüce Rabbimiz bir Ayet-i Celilede, iyilik ve takvada (hakka itaatte) yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın" buyuruyor. (Maide Ayet 2)
Birgün Rasülüllah Efendimize (a.s) biri geldi ve şöyle dedi;
"Ey Allahın Rasülü, Hz.Allah'ın sevap vereceği iyilikleri bize haber verir misin? Efendimiz (a.s) şöyle buyurdular;
"Hiç kimseye sövme, Allah'a karşı gelmekten sakın. Senden su isteyene su ver. Hiçbir iyiliği küçük görme. Müslüman kardeşerinle konuşurken güler yüzlü ol. Sakın ha kibirlenme!" (Muhtarul ehadis)

İyiliğin karşılığı kötülük olursa:
Birgün bir akrep (zehirli bir canlı) ırmağın kenarında dolaşıyordu. Oradan geçen bir kaplumbağ ile karşılaştı. Kendisinin sıkıntıda olduğunu yavrularının karşıda olduğunu onların yanına gitmek istedğini söyleyerek kaplumbağadan yardım istedi. Bir anne olan Kaplumbağ akrepe yardım etmek istedi, sırtıma bin seni karşıya geçireyim yavrularına kavuş, dedi.
Kaplumbağ sırtındaki akrep ile ırmağın ortasına varınca akrep de bir hareket duydu ne yapıyorsun akrep kardeş, diye sordu. Akrep de; sen bana bir iyilik yaptın ben de senin ayağına iğne batırıyorum, dedi. Canı yanın kaplumbağ suya dalarak iyiliğine kötülük yapan akrepe cezasını verdi, akrep de boğulup gitti.
Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz;
Hastanenin başhekimi amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Yurt dışında tedavisi mümkün olabilirdi. Ama tüm hekim arkadaşları onu bu yolculuğua dayanamayacağı konusunda hemfikirdi. Çaresizlik içinde bekleşirken nereden haber aldığı bilinmeyen genç bir hekim geldi ve onu iyi edeceğini söyledi.
Ameliyat başarıyla sonuçlanmış, başhekim de narkozun etkisinden kurtulmaya başlamıştı. Ancak birbabanın evladına göstereceği muhabbet ve sevgiyle genç doktorun elini avucunun içine alarak konuşmaya başladı.
"Allah razı olsun evlat sen bana narkoz vurduğunda etkisini gösterinceye kadar bir zamanlak tıpkı benim de senin gibi genç bir asistan iken yaptığım bir iyilik geldi aklıma. Bir anne gelmişti hastaneye doğum yapmak üzereydi. Ultrasonda çocuğun iki bacağının da sakat olduğunu görünce onun böyle yaşamasındansa ölmesinin daha iyi olacağını düşünmüştüm. Ama kalp atışlarını duyunca dayanamadım ve doğmasına karar verdim.
Sağlıklı nüfus planlaması bahanesiyle birçok cana kıyan sistemin inadına iki bacağı sakat olan çocuğun yaşamasına vesile oldum. Allah'tan hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmayacağına inanıyorum evladım. İnşalahha bana yaptığın bu iyiliğin karşılığını görürsün"
Genç doktor yaşlı başhekimin gözlerine ancak bir evladın bakabileceği muhabbetle bakarak paçalarını çekerek elini başhekimin elinden usulca çekerek pantolonunun paçalarını çekerek, sıyırarak dizleriden aşağısı protez olan iki bacağını göstererek;
-Evet efendim. Allah (c.c.) hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmıyor. O kurtardığın çocuk bendim, deyiveriyor.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi