Kur'an'dan anlıyoruz ki her Peygambere, bulunduğu toplumun şartlarına göre Din denilen kesin hükümleri tebliğ etmesi vahiy edilmiştir (Maide-15. Ey Kitap sahipleri! Size daha önce göndermiş olduğu kitaplarda (Tevrat, Zebur ve İncil'de) olduğu halde giz¬lediğiniz birçok bölümünü açığa çıkarıp tasdik eden veya yürürlükten kaldıran (Nesh eden), bir çoğundan da sizleri muaf tutan elçimiz /Hz. Muhammed size geldi ve tebliğlerde bulundu. O, Allah'tan bütün insanlara yol gösterici /aydınlatıcı bir ışık /nur ve apaçık bir kitap olan Kur'an ile geldi). Kur'an'daki kesin hükümlerin, uyulacak Din Kuralları olarak artık tamamlandığı, önceki bazı kuralları geçersiz kıldığı (neshettiği) ve Adem'den başlamak üzere tebliğ edilen Dinin zaten tek din olan İslâm olduğu yine Maide-3 ncü ayette açıklanmıştır.
Her Peygamber geldiğinde, toplumda hemen onu ilahlaştırmaya yönelme başladığından, Hz. Muhammed'in de bu hatayı yapmamaları yönünden toplumunu uyarması ve kendisinin de herkes gibi Beşer /İnsan olduğunu belirtmesi istenmiştir (İsra-93. Ya Muhammed! Onlara de ki; "Size ilettiğim şeyler Rabbime ait güçlerdir ve O yüceler yücesidir. Ben ise Allah'ın görevlendirdiği elçi /resul olan bir beşerden başka bir şey değilim ki"). Örneğin, bir beşer olarak, işlediği ve işleyeceği günahlar olacağı ve bunlar için de Allah'tan şefaat dilemesi gerektiği Mümin-55 ve Nasr-3 ncü ayetlerde, tebliğlerini red ediyorlar diye insanlara kızmaması ve sabırlı olması ikazı Kalem-48, duyacağı bir sözü araştırmadan hemen inanmaması uyarısı Tevbe-43 ve görünüşe aldanmamasına dikkat çekilmesi de Abese-1-2 nci ayetlerde yapılmıştır (Mümin-55. Öyleyse Sen de, şirk koşan ve riyakâr olanların davranışlarına karşı sabırlı ol ve azimle mücadelene devam et. Çünkü Allah'ın sözü gerçektir. Sen kendi günahların için Allah'tan bağışlanma /şefaat iste ve Rabbine sabah-akşam teşekkür etmek üzere O'nu tespih et /O'nu an ve sadece O'ndan yardım dileyecek şekilde dua et).
Ancak İsra-74 ncü ayette, Hz. Muhammed'in biz normal beşerlerden farklı yaratılmış olması nedeniyle büyük hatalardan korunmuş olduğuna da değinilmiştir (İsra-74. Şunu da iyice bil ki, Biz Seni güçlü yaratmamış olsaydık yemin olsun, şirk koşanlara meyledip az daha onlara uyacaktın). Buna rağmen diğer Peygamberler gibi Hz. Muhammed'in de, Peygamberlik görevinin bildirildiği 40 yaşına kadar birçok sınavlar ile hazırlanması sağlanmış ve akabinde de 'Alak, Kalem, Müzzemmil ve Müddessir sureleri ile Peygamberliği sırasında karşılaşabilecekleri konusunda eğitilmiş ve bu aşamalardan sonra Fatiha suresi ile İslâm dinini son şekli ile tebliğ etmeye başlatılmıştır.
Hz. Muhammed, özel hafıza yetenekli bir beyin ile yaratılması ve olumlu nefslerini itidal /sıratan-müstakiym düzeyinde kullanmayı ve olumsuz nefslerini öldürmeyi başarmış olma dışında, Kur'an'da bildirilen ve Al-i
İmran-7 nci ayette Muhkem veya Kesin mesajlar diye tanımlanan Din kurallarına göre yaşaması ve örnek olması görevi de verilmiş bir beşerdi. Dinin benimsetilmesi sürecinde Hz. Muhammed'in örnek bir yaşamda olması çok önemli olduğundan, Kur'an'da bu konu birden fazla ayette vurgulanmıştır (Duha-11, Zumer-11, Al-i İmran-32, Ahzab-21, Nisa-64, Mücadile-13, Maide-48-50) (Ahzab-21. Gerçek şu ki! Peygamberde, Ahret günü Allah'ın huzurunda toplanmak üzere dönüleceğine iman eden ve Allah'ı sıkça anarak rızası için çabalayanlarınızın örnek alacakları salih amellere ilişkin güzel örnekler vardır).
Hz. Muhammed, topluma olan örnekliğini Kur'an'a dayandırmıştır. KUR'AN, gerek evrensel ve zaman üstü özellikli kesin hükümleri ve gerekse indirildiği ilk toplumun geleneksel sosyo-kültürel yapısının düzeltilmesine yönelik geçici özellikli müteşabih /değişken benzeşik hukuksal yöntemleri ile DEVRİMSEL DEĞİŞİKLİKLER getirmiştir. Dolayısıyla da HZ. MUHAMMED, Kur'an'ın canlı uygulayıcısı olmuş ve toplumu yeniden yapılandırmaya yönelik tebliğleri ile de MUHAFAZAKÂRLIĞI YIKMIŞ, TARİHİN EN ÖNEMLİ DEVRİMCİSİ olmuştur. Duha-11 ve Bakara-143 ncü ayetlere baktığımızda, Hz. Muhammed'in Kur'an'ın canlı uygulayıcısı görevinde olduğunu da anlıyoruz (Duha-11. Ve Rabbinin verdiği nimeti /peygamberlik görevin gereği Kur'an'ı sözle ilet /tebliğ et ve bildirilenlere uygun davranışlarınla da Kur'an'ın doğruluğunu göster /örnek ol! Bakara-143. Ey içtenlikle iman etmiş olanlar! Sizleri açık fikirli, dürüst ve doğru yol olan orta yolu izleyen örnek bir toplum, elçiyi de aranızda bunları canlı bir uygulayıcı olarak, insanlar için örnek bir insan kıldık). Dolayısıyla da Hz. Muhammed'i anlamak için en güvenilir belge, kulaktan dolma rivayetler değil, Allah'ın sözleri olması ile tartışılmaz konumdaki Kur'an olmaktadır. Hatta gerek Kur'an'ın eksiksiz olmasını pekiştirmesi ve gerekse sadece O'na uyulmasının gerekliliğini vurgulaması amacı ile, Hz. Muhammed'e kendiliğinden ek bir söz söylemesi yasaklanmıştır (Yunus-15..... Onlara, "Kur'an'ı kendi kendime değiştirmem hiç mümkün değil. Çünkü Ben, yalnızca bana vahyedilene /bildirilene uyarım. Kur'an dışında kendiliğimden bir söz uyduramam. Rabbimin vahyettiklerinin dışına çıkarsam büyük günün azabından korkarım" de ve Sen'den Kur'an dışında başka sözler beklememeleri konusunda uyar). Bu durumda, Hz. Muhammed söylemiştir diye açıklanan her sözü, temelde Kur'an'da bulunan bir ayetin açıklayıcı ve pekiştirici sözüdür diye düşünüp, ilgili olan ayet ile doğruluğunu onaylatmamız şart olmaktadır. Çünkü Peygamberin Kur'an'a uymayacak herhangi bir söz söylemesi mümkün değildir. Dolayısıyla da Hz. Muhammed'i örnek almak demek, Kur'an'da olan kesin hükümlere uygun yaşamak ve işler üretmek demek olmaktadır. Yoksa beşer /insan olarak şekilsel yaşamı değildir. Çünkü verdiği mücadele, Kur'an'ı kabul ettirme mücadelesidir.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercüme)" ve "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 6 MAYIS 2015 Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah