İslam alemi için en mukaddes üç yer vardır. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa. Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa son haftada İsrailli fanatiklerin (siyonizmin) müslümanların kutsal mabede girmelerini engellemeleri 1967'den beri ilk kez Cuma namazı kılınmasına mani olmaları Filistinli müslümanların  ve islam aleminin infialine sebep olmuştur.
Terör devleti İsrail'in Mescid-i Aksa'nın kapılarına dedektörler yerleştirerek işgal etmesi müslümanların bu kutsal mabette ibadet etmelerini yasaklamış ve çıkan arbedede bir Filistinli müslümanın öldürülmesi birçok müslümanın yaralanmalarına sebep olmuştur. Dünya kamu oyunun dikkatini çeken bu mabet nedir?
Mescidi Aksa: Kudüs'te eski Süleyman mabedinin bulunduğu yerde inşa edilmiş olan camiinin adıdır. "En uzak mescid" anlamına gelen Mescid-i Aksa Kur'an-ı Kerim'in 15.cüzündeki İsra Suresi'nin birinci Ayeti kerimesinde zikredilmektedir. Rasülüllah Efendimizin (a.s) Miraç mucizesi Mekke'den başlayıp Kudüs'e kadar başladığı kutsal mekandır. Hz.Allah (c.c) burası için "çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa" nitelemesinde bulunmuştur. (İsra Suresi, Ayet 1, sh:281)
Mescid-i Aksa Hz.Peygamberimizin (a.s) elli iki yaşları civarında kendisine nasip olan "Miraç mucizesinde Rabbimizin farz kıldığı beş vakit namazların eda edilişinde, Kabe putlarla dolu olduğu için-Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya doğru yöneliniyordu. Bu yöneliş Medine-i Münevveriye’ye hicret ettikten sonra 16 ay kadar daha sürmüştü. İki kıbleli Mescidde birgün öğlen namazı kılınırken kıblenin değiştiğini, artık namaz kılarken Mekke'deki Mescid-i Haram'a yönelinmesini bildiren Bakara Suresi'nin 144.Ayeti nazil oldu. Böylece Kudüs'teki Mescid-i Aksa müslümanlara üç sene kadar kıblegah olmuştur.
Mescid-i Aksa üç semavi dinin; İslamın, İseviliğin, Museviliğin, kıblegahı olmakla kutsallık kazanan mübarek bir mekandır. Hz.ömer (r.a) devrinde Kudüs feth edilince Beytül Makdisin hatırasınada bir mescid yaptırdı ve kıblesini Kabe tarafı olarak tespit etti.
Mescid-i Aksa deyince; İslam kaynaklarında Halife Abdülmelik’den, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a kadar gelip geçen pek çok halife ve padişahlar tarafından burada inşa edip bırakılmış Kubbetis Sahra, mezar, türbe tekke ve sebil gibi dini amaçla yapılmış yapıları içine alan yaklaşık 150 dönüm kadar bir arazi üzerine serpilmiş binalar topluluğu anlaşılır. Dar anlamda Mescid-i Aksa deyince Kubbetüs Sahra’dan uzakta olmayan ve Halife Abdülmelik tarafından inşa edilen cami kastedilir.
Mescid-i Aksa’nın yerinin tesbiti ve planlaması Hz.Davud peygamber ile başlar. Ancak Hz.Allah (c.c) mabedin Hz.Süleyman peygamber tarafından yapılacağını bildirir. Bunun üzerine Hz.Davut (a.s), oğlu Hz.Süleyman’a durumu anlatıp mabedi inşa etmesini emreder ve mabedin yapımıyla ilgili bütün malzemeleri ve elemanları ona teslim eder.
Mabed için gerekli taş ve kereste Lübnan Dağları’ndan karşılanmış “Sur Kralı Hiram” bunları Hz.Süleyman’ın yolladığı işçilere ve kendi adamlarına inşaatla kullanılacak şekilde hazırlatıp Kudüs’e göndermişti.
Ahd-i Atik’e göre, Hz.Süleyman peygamberin risaletinin dördüncü yılında Yahudi takviminin ikinci ayı olan “ziv” ayında (Nisan-Mayıs) başlamış ve yedi yıl kadar sürmüştür.
Aynı esere göre mabed büyük bir törenle açılmış bu törende Hz.Süleyman’ın (a.s) 22000 öküz, 120000 koyun kurban ettiği ve bir hafta süreyle bayram yapıldığı rivayet edilmektedir.
Kudüs, milattan önce 37’de Romalıların Yahudiye Kralı ilan ettikleri I.Herod (Büyük Herod) tarafından yine onların yardımıyle ele geçirilince Mabed, genişletilerek yeniden yapılmıştır. Bu inşaat, Hz.İsa’nın doğumundan yirmi yıl kadar önce başlamış ve onun zamanında da sürmüştür. Günümüzde Yahudilerin ilk Süleyman mabedinin bir bölümü olduğu düşüncesiyle önünde dua ettikleri “ağlama duvarı” bu mabedin çevre duvarının batıya düşen kısmının kalıntısıdır.
Ahdi Atik adlı eserde, Kudüs’teki mabedin yapılış amacının, bütün milletler için dua evi olduğu, bu amaçla kullanılmasının gerekliliği bildirilmektedir.
Hoşçakalınız.