Nasıl Bir Eğitim Sistemi?

 


 


Küresel değişime eğitim de eşlik etmek zorunda… Eğitim sisteminin ilerleme sürecinde en belirgin yönelimlerden birisi, ailelerin çocuklarının eğitimine verdikleri önem oldu. Anne ve babalar, eğitimin toplumsal yaşam içinde yükselen değerini dikkate alarak bu konu ile daha yakından ilgilendiler. Diğer yandan son yarım yüzyılda bilişim, iletişim, medya ve İnternet teknolojilerindeki değişim ile Bilgi çağı’nın gerekleri eğitim kurumu karşısında ailenin konumunu da değişmeye zorladı. Günümüzde çocuğun okula devamlılığı ve giyimi ile okul malzemesinin sağlanması gibi sıradan ihtiyaçlar, ailenin eğitim sistemindeki görevini tanımlamakta yeterli değil. Artık aile, değişen sistemin farkında olmak ve kendi fonksiyonunu bu duruma göre biteviye yeniden tanımlamak zorunda.


 


Bilgi çağı’nın eğitime yansıttığı en önemli özelliklerden birisi, eğitimin bireyselleşmesi ve kişiselleşmesidir. Bu nedenle çocuğun ihtiyacı olan özel eğitimin –kendi tercihleri de dikkate alınmak üzere– farkındalığı ve seçimi ailenin birincil sorumlulukları altına giriyor. Bunu, çocuğun eğitimi açısından ailenin temsilcilik ve hak savunuculuğu misyonunun arttığı yönünde yorumlayabiliriz. Bu bağlamda değişen eğitim sisteminin yeniliklerinin aile içi ortama ve çocuğun yaşam ile bağlantısına eklemlenmesi görevleri, ailenin bu misyonu kapsamında düşünülmelidir.


 


Bilgi çağı’nın bir başka özelliğinin teknolojide olağanüstü boyut ve içerikte gelişmeler olduğuna yukarıda değinmiştim. Hatta sosyal ve kültürel kurumların henüz bu bilimsel ve teknolojik gelişmeye uyumlu ve uyarlı hale gelemediğini söyleyebiliriz. çocuğun kendi eğitimi konusunda teknolojik alanlarda güçlü yanlarını geliştirmesinin sorumluluğu –kamusal yükümlülükleri dikkate alsak bile devletten çok daha önce– kendi ailesine düşüyor. Bu nedenle aile çocuğun eğitimi ile teknolojik gelişimi hangi araç, yöntem ve teknikler aracılığı ile eklemleyebileceği konusunda farkında ve bilgili olmak zorunda.


 


Ortalama aile yapısı düşünüldüğünde, bunu kısa ve orta vadede kolay olmadığını öngörerek bu alanlarda kamusal ve sivil nitelikli desteklerin geliştirilmesi gereğini ifade edebiliriz. Gene bu bağlamda okul-aile birlikleri gibi yararlılıkları ve fonksiyonları eskimiş yapılar yerine aile ile eğitim sisteminin diğer unsurlarını bir araya getirecek yenilikçi yapılanmalara gerek var. Eğitim sistemi açısından da Bilgi çağı özelliklerinden birisinin işbirliği, iletişim ve ilişki olduğunu kavramalıyız. Eğitimciler ve eğitim yöneticileri ile, ailelerin doğrudan işbirliği yapabilecekleri yeni kurumsal yapılara ihtiyacımız var.


 


Bilgi çağı’nda çocuğun eğitimini, sadece onu özne kabul ederek başaramayız. Bu denli yoğun ve karmaşık hale gelmiş bir dünya düzeninde çocuğun eğitimi, sistemi oluşturan başka unsurların da eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile iyileştirilmesi gereği anlamına gelir. özetle; yeni eğitim sisteminin ön şartlarından birisi Bilgi çağı’na uygun yetişkin eğitimi, kurum ve yapılarının geliştirilmesidir. Bundan çıkaracağımız sonuç, çocuğun eğitiminin ailenin yetişkin eğitimi ile eklemlenmiş olmasıdır.


 


Eğer böyle bir kurumsal eklemlenme başarılamazsa, bir kez daha geleneksel eğitimin eskimiş tuzağına düşülmüş olur. Bu tuzak ‘okul’ ile aile arasındaki mesafenin yok edilememiş ve duvarların kaldırılamamış olmasıdır. Yeni eğitim ekosisteminde, bugün özellikle okul olarak isimlendirdiğimiz –yeni dönemde farklılaşmış olacak yeni– eğitim alanları ile evin (ailenin) ilişkisinin açık, kolay, zengin ve akışkan olması gerekiyor.


 


Yeni eğitim sisteminin tasarlanması ve kurgulanmasında politika yapıcılara, girişimcilere ve sivil toplum kuruluşlarına görevler düşecek, sorumluluklar yüklenecek. Yeni bir sistem, ilgili tüm unsurların katılımı ile oluşturulacak. Ama kesin olan şu ki; bu, eskiye hayranlık duyulup düne dönmeye ya da eskimiş olanı sıradan önlemlerle iyileştirmeye çalışarak olmayacak.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi