’Çiçeği burnunda’’ milletvekili Nebi Hatipoğlu, bir kez daha gündeme oturdu.

Bu seferki oturuş nedeni parti değişikliği…

İYİ Parti’den istifa ettikten sonra AK Parti’ye geçti.

Rozeti de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takıldı.

Bu, ‘’sürpriz bir gelişme’’ değil…

Tam aksine beklenen bir gelişme…

Ancak bu kadar erken olması beklenmiyordu.

Seçileli daha 6 ay bile olmadan parti değiştirmek anlaşılır gibi değil…

Kendisi de akla yatkın bir gerekçe sunamadı zaten…

Anlaşılan acelesi vardı.

Neyse…

Dedik ya, Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti’ye geçmesi ‘’sürpriz’’ değil, beklenen bir gelişme…

‘’Neden’’ mi?

Nebi Hatipoğlu’nun ‘’milletvekili olmak istediği’’ seçimlerden çok önce dillendirilir oldu.

Milletvekili olmak istediği parti de AK Parti idi.

Nebi Hatipoğlu’nun rozet takma töreni sırasında söylediği bir söz var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘’Keşke siyasete sizin himayenizde başlayabilmiş olsaydım’’ diyor.

‘’Sitem’’ anlamı da taşıyan bu söz Nebi Hatipoğlu’nun ‘’AK Parti’den milletvekili olma’’ isteğini ortaya koyuyor.

AK Parti’den ilk sıra adayı olma için büyük çaba harcadı.

Ancak ne kadar çaba harcasa da ‘’garanti’’ alamadı.

AK Parti’den ümidini kesince İYİ Parti’ye yöneldi.

Milletvekili aday olabilmek için hem genel merkeze hem de Eskişehir örgütüne yatırım yaptı.

Emine Edizgil’in il başkanlığına atanmasında büyük payı var.

Atama gerçekleştikten sonra da sürekli destek sağladı.

Emine Edizgil, Nebi Hatipoğlu’na ait oteli ‘’karargah’’ haline getirdi.

Yönetimin tanıtımı, yemekli toplantılar hep orada yapıldı.

Kongre sürecinde de Emine Edizgil’in en büyük destekçisi yine Nebi Hatipoğlu oldu.

Nebi Hatipoğlu, İYİ Partili değil… Partide ne üye tanır ne delege…

Onun sağladığı destek malum…

Herkes tarafından da biliniyor zaten…

Söylenecek daha çok şey var da neyse…

Uzun sözün kısası, Nebi Hatipoğlu, milletvekili olabilmek için baya yatırım yaptı.

Bunun karşılığını da gördü.

Milletvekili adaylarının belirlenmesi için eğilim yoklaması yapıldı.

Dönemin İl Başkanı Emine Edizgil ve yakın çevresi, tüm yetki ve olanaklarını Nebi Hatipoğlu lehine kullandı.

Yapılmaması gereken işleri de yaptılar.

Sonunda Nebi Hatipoğlu liste birincisi oldu.

Partiye kuruluşundan bu yana hizmet eden partililer alt sıralara gelebildi.

‘’Hak etti’’ diyen olmadı. ‘’Paranın gücü, partiliyi yendi’’ değerlendirmeleri yapıldı.

Emine Edizgil ve yakın çevresi büyük sevinç yaşadı.

Milletvekili seçimlerinde de yalnızca Nebi Hatipoğlu milletvekili olabildi.

Evet…

AK Parti’den adaylık garantisi alamayınca İYİ Parti’ye yatırım yapan Nebi Hatipoğlu, yatırımın karşılığını alarak milletvekili oldu.

Milletvekili olsa da İYİ Partili olmadı, asıl amacına yöneldi.

Önce bir çıkış yaptı arkasından da istifa edip AK Parti’ye geçti.

Yola çıkarken belirlediği hedefe İYİ Parti’yi kullanarak ulaşmış oldu.

Onun yaptığı doğru değil… 6 ay bile olmadan parti değiştirmek en hafif tanımlamayla şık değil…

Onun yaptığı öyle de ya diğerlerini yaptığı…

Emine Edizgil ve yakın çevresi, kendi kişisel hesapları doğrultusunda Nebi Hatipoğlu’nun milletvekili olmasına büyük katkı sağladılar. Bunu yaparken de partiye hizmet veren gerçek İYİ Partililere büyük haksızlık yaptılar. Milletvekili olmasına büyük katkı sağladıkları Nebi Hatipoğlu’nu partide tutmayı da başaramadılar.

Çaba harcadıkları da meçhul… Hoş çaba harcasalar ne olacaktı ki?

Şimdi ne düşünüyorlar ki?

Kişisel hesapları önemli ölçüde bozuldu.

Bu onları sorunu…

Ancak partiye ve partililere karşı yerine getirmek zorunda oldukları bir görev var.

O da hesap vermek…

Siyasette benzeri fazla görülmeyen bu olayın failleri olarak hesap vermeleri gerekir.

Gerekeni yaparlar mı?

Hiç zannetmiyoruz…

Hesap vermek yerine ‘’iyiler kazanacak’’ deyip duruyorlar… Sanki İYİ Parti’de ‘’iyi’’ denilebilecek bir

şey bıraktılar…