8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen)

8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen)

OBEZ BİREYLERE ÖNYARGI MIYIZ ?


 

Obezite üzerine konuşulacak, araştırılacak birçok konu vardır. Bu önemli konulardan biri de obez bireylerin ruh sağlığıdır. çünkü Dünya Sağlık örgütüne göre sağlıklı birey olmak ruh ve beden sağlığı açısından tam bir iyilik halinde olmak demektir. çağımızın en önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak küresel bir tehdit haline gelen obezitenin gelişmiş ve ileri düzeyde olan sağlık teknolojilerine rağmen yaygınlığı azaltılmıyor, azaltılamıyor, azaltılmak istenmiyor. 
Obez bireyin vücudunda normalden çok daha fazla yağ depolanması vardır ve harcanan enerji besinlerle alınan enerjiden çok daha azdır, bir başka deyişle kişi besinlerle aldığı enerjinin tamamını gereksinimi için kullanamamakta, gereksiniminden daha fazla enerji almaktadır. Dünya Sağlık örgütü obeziteyi en tehlikeli 10 hastalık içerisinde değerlendirmektedir. Aynı zamanda obezite, beslenme tedavisi ve hasta bireyin mücadelesi ile nispeten çabuk olumlu sonuç alınabilen hastalıktır.
1975 yılından günümüze obezite 3 kat artmıştır, Dünya çapında yapılmış bir araştırmanın 2013 verilerine göre  kilolu ve obez bireylerin oranı; erkeklerde %36,9, kadınlarda ise %38 dolaylarında bulunmuştur. 1980 yılında kilolu ve obez bireylerin Dünya’daki toplam sayısı 857 milyon iken 2013 yılında bu sayısı 2,1 milyara kadar yükselmiştir. 2050 yılında Dünya’da ve Türkiye’de obezite hastalığının mevcut hasta sayısının iki katına kadar çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu oran endişe vericidir. 

Türkiye İstatistik Kurumu 2017 verilerine göre 2016’da Türkiye’de 15 yaş ve üstü bireylerde obezite oranının %19,6 olduğu kadınlarda bu oranın %23,9 iken erkeklerde %15,2 olduğu saptanmıştır.


Türkiye’de sağlık kuruluşlarında yapılan çalışmalarda; ilköğretim öğrencilerinin beşte birinde, poliklinik hatalarının üçte birinde obezite hastalığı teşhis edilmiştir. 

Obeziteyi genel olarak ele aldığımızda birçok etkenle iç içe olduğunu söylemek mümkündür ancak kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz etkilemektedir. Obezite hastası birey içinde bulunduğu durumdan şikayetçidir, birçok kere de toplumda olumsuz tutum ve davranışlara maruz kalmaktadır. Birbiri ile etkileşimde olan bu iki durumla ilgili ne yorum yapılmalıdır ? Veyahut hangi özeleştiri yapılmalıdır ?
Obezite, kişilerin dış görünüşünü farklılaştıran ve etkileyen bir durum olmakla beraber kişilerin ruhsal ve fiziksel sağlığını da olumsuz etkilemektedir. çünkü obezite dışarıdan bakıldığında anlaşılabilen bir hastalıktır yani aslında obezite görülürdür.

Kişinin zihninde bedeni ile ilgili düşünceleri beden algısıdır. Beden algısı bireylerin bedenleri hakkında memnuniyetlerini belirlemektedir, Obez bireyler çoğunluklu olarak bedenlerinden memnun değildir. Ağırlık kaybetmeye yönelik adımlar attıklarında karşılaştıkları olumsuz tutumlar da benlik saygısını, öz saygılarını azaltarak obez bireyi ruhsal hastalıklara/duygudurum bozukluklarına sürükleyebilmektedir.   


Zihinsel olarak da devamlı düşündürebilen unsur olarak obezite hastalığı, hasta bireyi kimi zaman içinden çıkamayacağı çıkmazlara itebilmektedir.  


önyargı olumlu ve olumsuz yönleri ile karşımıza çıkmasına rağmen genelde olumsuzdur ve olumsuz anlamda kullanılmaktadır. Peşin hüküm, peşin yargı ve peşin hükümdür. Arka planda araştırma, nesnellik, tarafsızlık yoktur.

Obez bireylerin toplumda sıklıkla önyargıya maruz kaldığı araştırmalarla 
tespit edilmiştir. Sadece sosyal hayatın içerisinde değil; eğitim hayatında, iş hayatında, aile hayatında hatta sağlık alanında bile obezite hastası bireyler önyargı ve ilintili olumsuz tutumlarla karşılaşmaktadır.


Yapılan araştırmalarda obez bireyler öğretmenleri tarafından diğer bireylere göre daha tembel, daha başarısız, daha sorumsuz olarak nitelendirilmiştir. Aynı araştırmada ‘‘obezite bir insanın başına gelebilecek en kötü şey’’ olarak ifade edilmiştir.


Evlenme çağındaki bireyler arasında yapılan bir çalışmada obez bireylerle evlenme isteğinin düşük olduğu, iş görüşmelerinde obez bireyin ağırlığı sebebiyle elendiği araştırmalar mevcuttur.

Bu önyargıların sebebi araştırıldığında ‘’obezite hastalığı kişinin suçu’’ olduğu düşünülmesidir. Bu tehlikeli düşünce önyargıya, damgalamaya, ayrımcılığa sebebiyet vermektedir.


Obezite hastası birey ve obezite hastası olmayan birey eşit statüde görülmediğinde de oluşan önyargı, obez bireyi her manada olumsuz etkilemekte; öz saygı düşüklüğüne, depresyona, strese, kaygıya sebep olmaktadır. 

Empati nedir ? Empati halk arasında en çok bilinen tanımıyla ‘kendini onun yerine koymak’ olarak söylenebilir. Fakat empati kurabildiğini söyleyen kişi büyük bir cümle kurmuştur diyebiliriz. çünkü empati oldukça zor bir eylem, düşüncedir. Belki empati kurmaya çalışmayı deneyebiliriz.
Nasıl etkilediğimizi veya etkilendiğimizi düşünmek, tasavvur etmek belki sonuçları için daha temkinli yaklaşmayı gerektirir.

Sağlıcakla kalın,
Diyetisyen Sümeyye Eroğlu



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8-Sümeyye EROĞLU (Diyetisyen) Arşivi