Öğrencilere eziyet etmekten zevk mi alınıyor?

Türkiye’de ‘’yaz saati’’ adı verilen bir uygulama var.

7 yıl kadar önce başlatıldı.

Amacı da ‘’enerji tasarrufu sağlamak’’ olarak açıklandı.

Adı ‘’yaz saati’’ ama artık ‘’yalnızca yaz aylarında uygulanıyor’’ değil…

Kalıcı hale geldi.

Kış ayları başladı. Havalar iyice kısaldı.

Günlerde alabildiğine kısaldı. Güneş geç doğup erken batıyor.

Buna karşılık ‘’yaz saati’’ uygulaması kaldırılmış değil…

Yarattığı büyük sorunlar var.

En fazla etkilediği de eğitim kurumları…

Okullar sabah 06.30’da açılıyor.

Ortalıkta güneşin ‘’G’’ si bile yok.

Ortalık ‘’zifiri karanlık’’ dense yeridir.

Bu saatte eğitim çalışanları okullara gidiyor.

Haydi onlar yetişkin insanlar.

Ne var ki, okullara giden yalnızca onlar değiller ki… Onlarla birlikte öğrenciler de okula gidiyorlar.

Gidiyorlar da nasıl?

Sabahın kör karanlığında kalktıkları için uykularını alamıyorlar.

Aynı şekilde doğru dürüst kahvaltı da yapamıyorlar.

‘’Aç ve uykusuz olarak okula gidiyorlar’’ dense olur.

Bu halde okula giden öğrenciler, kendilerini derse verebilirler mi?

Elbette ki veremezler.

İlk iki derste uykuları henüz açılmamış oluyor. Doğal olarak da derslerden hiçbir verim alınamıyor.

Sabah 06.30’da açılan okulların kapanış saati 20.00’yi buluyor.

Hava çoktan kararmış durumda…

Ortalık yine ‘’zifiri karanlık’’ denilecek türden…

Çocuklar yine yollara düşüyorlar.

Karşılaştıkları sıkıntı büyük…

Her şeyden önce ‘’güvenlik’’ sorunu var.

Veliler son derece kaygılı…

Kaygılanmakta haksız da değiller…

Merkezi bölgelerdeki okulların çevresi de biraz hareketli oluyor… Kenar semtlerde ise çocuklar ‘’incin top oynuyor’’ dedirtecek kadar boş sokaklardan geçiyorlar.

Eskişehir’de henüz kamuoyuna yansıyan bir olumsuzluk olmadı.

Ancak bu olmayacağı anlamına gelmiyor.

Başka kentlerde yaşanan üzücü olaylar var.

Umarız ki, Eskişehir’de yaşanmazlar.

‘’Yaz saati’’ uygulanması ile eğitim çalışanlarının ve öğrencilerin karşılaştıkları sorun büyük.

Böylesi büyük sıkıntı yaratan uygulamanın amacı neydi?

‘’Enerji tasarrufu sağlamak’’ olarak açıklandı.

Peki, çekilen onca sıkıntıya karşın amaca ulaşılıyor mu?

Kesinlikle hayır.

Okulların açıldığı saatte ortalık kap karanlık…

Doğal olarak okuldaki tüm aydınlatma araçları yanıyor.

Ortalık saat 08.00’e doğru ancak aydınlanıyor.

O saate kadar tüm elektrikler yanıyor.

Akşam havanın kararma saati de belli…

Saat 18.00’e doğru kararmaya başlıyor.

Doğal olarak okullardaki tüm lambalar yanıyor.

Saat 20.00’ye kadar de yanık kalıyorlar.

Bu şekilde ‘’enerji tasarrufu’’ sağlanabilir mi?

Elbette ki sağlanamaz…

Sağlanamadığı gibi elektrik sarfiyatı oluşuyor.

Uzun sözün kısası uygulamanı en küçük bir karı yok. Buna karşın çok büyük zararları var.

Bunu görmemek olanaksız…

Elbette ki, işin başındakiler de görüyorlar.

Nedense uygulamadan vazgeçmiyorlar.

Anlamak da kabullenmek de olanaksız…

Neden böyle yaparlar.

Öğrencilere eziyet etmekten zevk mi alıyorlar yoksa…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Vedat Alp Arşivi