Ölüm, hayatın sona ermesidir. Mü'min için ölüm rahmettir. Hayatın acısını çeken nice insanlar vardır ki ölüme razıdırlar. Hz.Peygamberimiz; "Ölümü temenni etmeyiniz. Ancak Ya Rabbi! hayat benim için hayırlıysa yaşat aksi ise ruhumu al Allahım" deyiniz buyurdular.
Hz.Ömer (r.a) anlatıyor; Birgün Rasülüllah Efendimizle beraber iken ensardan biri geldi. Selam verdikten sonra şöyle bir soru sordu: Ya Rasülüllah! en faziletli mü'min kimdir?
Efendimiz "Ahlakı en güzel olandır" cevabını verdiler. Gelen kişi, Peki ya Rasülüllah en akıllı mü'min kimdir? diye sordular.
Efendimiz;
- Ölümü en fazla anan ve ölümden sonrası için en güzel şekilde hazırlanan insan. İşte onlar en akıllı ve şuurlu olanlardır" buyurdular.
Ölümü düşünmek Ahiret için hazırlanmaya bir vesile ve sebeptir. Hz.Peygamberimiz (a.s) birçok Hadis-i Şeriflerinde ölümü hatırlamaya ve ölümden sonraki hayati çin hazırlık olmaya çağırmaktadır.
Canlar bir emanettir. Emanetin sahibi günü geldiğinde emaneti geri alacaktır. Hz.ummi Süleym gayet temiz bir ahlak sahibi bir hatun idi. Çocuğu vefat ettiğinde sabır ve metanetle çocuğunu yıkadı, kendisi kefenledi bir tarafa koydu. Kocası Hz.Ebu Talha, akşam eve döndüğünde çocuğu sordu. Hanımı; "gördüğünden şimdi çok iyidir" dedi.
Sonra yemek yediler oturdular. Bir müddet sonra Hz.Ümmü Süleym beyine gayet metanetle şöyle dedi.;
- Ebu Talha, ödünç alınmış birşeyi geri vermek icab eder mi etmez mi?
Eşi;
- Bu nasıl bir söz? elbette ki ödünç alınan birşey geri verilmeli.
- O halde Hak Teala da sana emaneten vermiş bulunduğu çocuğu aldı. Ebu Talha bu sözü duyunca; "Biz Allah için Halk edilmiş bulunuyoruz hep onun tarafına döneceğiz" dedi ve teslim oldu Allah'ın ölüm emrine.
Ölüm selası duyulunca bu mealdeki Ayeti okuma teslimiyet alametidir. (Bakara Suresi Ayet 156, Sh:23)
Birgün ölüm konusundan söz açılmıştı. Hz.Aişe Validemiz (r.ah) "Hiç kimsenin ölümü hoş görmediğini söylemesi üzerien Hz.Rasülüllah (a.s) Efendimiz şöyle buyurdu; "Ya Aişe! senin zannettiğin gibi değildir. Bir mü'mine ölüm hali gelince o kişi Allah'ın rızası ve lutfuyla müjdelenir. Ancak onun için hiçbir şey ahiret yolculuğu kadar sevimli değildir. Kafire ölüm hali gelince karşılaşacağı azap kendisine bildirilir. Artık onun için hiçbir şey ölüm kadar sevimsiz olmaz. Kafir, Allah'ın huzuruna çıkmaktan hoşlanmadığı gibi Allah da onunla mülaki olmayı istemez" (Buhari, Nifak, 41, Müslim Zikir 14-18, Riyazüssalihi cilt 7, Sh:520-521)
Kur'an-ı Kerim'de takva sahiplerinin ruhlarını kabz edecek (alacak) meleklerin onlara nazik davranacağı "hoşgeldiniz" konumuzda selam vereceği bildirilmiştir. (Nahil Suresi Ayet 32, sh:269)
Diğer bir Ayet-i Kerime'de ise; "Allah"ı Rab tanıyarak hayatlarını istikamet (doğruluk) üzere geçirenler ölüm sırasında kendilerine meleklerin ineceği ve onlara çok sıcak ifadelerde uhrevi müjdeler vereceği" anlatılır. (Fusilet suresi Sh:473-Ayet-30-32, Enbiya Suresi Sh:330 Ayet 101-103, Ahzab Suresi Sh: 422-423 Ayet 43-44)
Fussilet Suresinin 30. ayetinin izahı: Dosdoğru yolda yürümek, iman ve onda sebattır. Bunu Hz.EbuBekir (r.a); söz ve davranışta istikamette olmak, Hz.Ömer (r.a); münafıklık etmemek, Hz.Osman (r.a) amelde ihlas, Hz.Ali (r.a); farzları eda etmek, şeklinde yorumlamışlardır.
Hoşçakalınız.