Ramazan ayında tutulan oruç ibadeti bütün dinlerde vardır. Yüce Rabbimiz (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor;
"Sizdende öncekilere farz kılındığı gibi sayılı günlerde kendinizi kurtarmanız için size oruç farz kılındı. (Bakara Suresi A:183)
Oruç ibadeti riyanın en az karışacağı bir ibadet olduğu için sevabı en çok olan ibadetlerden sayılmıştır.
Hz.Nuh peygamber bütün seneyi oruç tutarak geçirirdi. Hz.Davut gün aşırı oruç tutardı. Hz.Musa 40 gün, Hz. İsa da 40 gün oruç tuttular. Mekke halkı cahiliyet devrinde Muharrem ayının onuncu Aşure gününde oruç tutarlardı. Ve aynı gün Kabe'nin örtüsü yenilenirdi. Rasülüllah Efendimiz de aşure günü oruçlu olurlardı. Ramazan orucu Hicretin ikinci yılı farz kılındı. Ve bu tarihten sonrada Aşure günü oruç tutmak müstehap oldu.
Müslümanlıkta oruç sağlık durumuna hizmet için yapılan bedensel ibadettir.
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemekten, içmekten ve cinsi ilişkiden kesilmek, uzak durmaktır. Bir Kutsi Hadis-i Şerif'de şöyle buyuruluyor; "Kulum, yimesini, içmesini ve cinsel ilişkisini benim rızam için terketti. Onun mükafatını ancak ben bilirim. (Buhari Savm 2,9, Müslim 36)
Bu bakımdan oruç tutmanın sevabı oldukça yüksektir. Oruç tutanlar Cennetin Reyyan kapısından içeri gireceklerdir.
Oruç nefsin isteklerinden iradi olarak uzak durmak olma yönüyle bir irade eğitimi, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıya dayanma yönüylede bir sabır eğitimine dönüşmektedir. İnsanın hayatta başarılı olabilmesi için irade hakimiyeti ve güçlükler karşısında dayanabilme gücü önemli bir role sahiptir. Nefsi isteklerinini kontrol altına alınmasına ruhun arındırılıp yüceltilmesinde oruç çok etkili bir yoldur.
Toplumsal hayatta huzursuzluklara yol açan taşkınlıklar büyük ölçüde insanın hayvani yönünü tatmin eden maddi zevklere düşkünlükten kaynaklanır.
İşte oruç, insanı maddi zevk ve şehvetler peşinde koşturan dolayısıyle Allah'ın haklarına riayet edemediği, insan haklarını çiğnediği için kendisine ve onlara zulmetmesine sebep olan nefsi emmareyi teskin etmenin bir ilacı, taşkınlıkları törpülemenin bir çaresidir.
Bütün bunlara ilaveten orucun sağlık açısından pek çok yararları bulunduğu da uzman hekimler tarafından ifade edilmektedir. Ramazan orucu zahiren bakıldığında bir yıl boyunca durmadan çalışan vücud makinesinin dinlenmeye ve bakıma alınması gibidir. Oruç, özellikle mide ve sindirim organlarının dinlenmesi için iyi bir moladır. Oruç, özellikle vücudumuzun bir labratuvarı olan karaciğeri dinlendirir ve kendini toparlaması için çok büyük bir avatajdır.
Oruç Allah'ın emri olduğu için tutulan bir bedeni ibadettir. Oruç, zayıflamak, kilo vermek ve perhiz için tutulursa bu ibadet olmaktan çıkar maddi bir bekleyiş olur.
Ayrıca oruç tuttuğu halde çirkinliklerden ve fenalıklardan sakınmayan kimseler için Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur;
"Oruç tutan öyle insanlar vardır ki karları sadece açlık ve susuzluk çekmektir. (İbn Mece Sıyam 21)
İmam-ı Gazali (Ö:!!!!) Orucun üç derecesinden bahsederken bedende iştah ve şehvetin tatmin yeri ve aracı olan iki azayı yani mide ve cinsel organı, iştah ve şehvet duyduğu şeylerden mahrum etmekten ibaret olarak orucu sıradan insanların orucu (avam orucu) olarak, buna ilaveten gözü kulağı ve diğer azaları günahtan korumayı özel kişilerin orucu (havas orucu) olarak tüm bunlara riayet ettikten başka kalbini düşük emellerden dünya düşüncelerinden kısaca masivadan arıtarak bütün varlığıyla Allah'a bağlanmayı ise daha özel kişileri orucu (ehassül havas) orucu olarak tanımlanır.
Hz.Peygamberimiz (a.s) orucun ikinci yönünü şöyle vurguluyor; "Oruç günahlara karşı bir kalkandır. Sakın oruçluyken cahilllik edip de kötü söz söylemeyin, biri size sataşacak veya dalaşacak olursa Ben oruçluyum, ben oruçluyum, desin (Buhari Müslim)
"Oruçlu kişi için birisi iftar vakti, diğeri de Rabbi ile karşılaştığı vakit olmak üzere iki sevinç vardır. (Buhari savm)
Sevgili okurlarımızın Ramazanını tebrik eder hepimiz için günahlarırımızın bağışlanacağı mübarek bir ay diliyorum.
Hoşçakalınız.