6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

ÖZÜRLÜLERE KARŞI VAZİFEMİZ

Hayatımızın her safhası bir imtihandır .Cenab-ı Hak (c.c) bizleri çeşitli şekilde imtihan etmektedir. Rabbimiz (c.c) verdiği hastalık, musibet, fakirlik, zenginlik v.s. gibi hallerle kullarının sabrını, imanını demekte imtihan etmektedir. (Bakara Suresi A: 155, Sh:23)
Özürlü çocukları sebebiyle anne babalar da büyük imtihandadırlar. Kişinin özrü de onun için bir imtihandır. Tedavisine devam etmeli, sabr etmeli. Özürlü bir kişiyi görenler şöyle dua etmeli;
"Rabbim beni böyle bir derde uğratmadın, sana sonsuz şükürler olsun" ısrarla özürlüye bakmamalı, ona nasıl yardım edebilirim diye düşünüp yardım etmelidir. Cenab-ı Hak özürlü kişiye iltifat etmedi diye Rasülüllah Efendimizi azarlamıştı. Şöyle ki;
Bir gün Rasülü Ekrem Efendimiz Kureyş keferelerinden Uteybe, Şeybe ve Ebu Cehil gibi müşriklerle bulunuyorlardı. Onları İslam'a davet ediyordu. İşte bu esnada âmâ (kör) olan İbn-i Ümmü Metun, Müslüman olduğu halde huzur-u Nebiye gelmiş; Ya Rasülüllah Hz.Allah'ın sana bildirdiği şeyleri bana bildir bana oku diye tekrar tekrar hitapta bulunmuş. Efendimizin yanındaki kişilere yaptığı nasihatleri sekteye uğratmış bulunuyordu. Bu durum karşısında Efendimizin mübarek yüzünde bir teessür meydana geldi. Amânın sözlerini dinlemek istememişti. Efendimiz, kabile başkanlarıın imana getirebilirse birçok insanın müslüman olabileceğini düşünüyordu. Amâ da onun yanındakileri görmediği için ısrarla Efendimizden bilgi istiyordu.
Rasülüllah Efendimiz âmâ ile ilgilenmedi, ona iltifat etmedi. Bunun üzerine 80. sure olan "Abese" suresinin ilk ayeteleri nazil oldu (indi)
1, 2, 3, 4, Ayetler: (Peygamber) amanın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve geri döndü. (Rasülüm) onun halini sana kim bildirdi. Belki o temizlenecek yahut öğüt olacakta o öğüt ona fayda verecek"
8, 9, 10. Ayetler: Fakat koşarak ve Allah'tan korkarak sana gelenle ilgilenmiyorsun.
11.Ayet: "Hayır (bir daha öyle yapma) Bu ayetler bir hatırlatma ve ögüttür"
Bu ve buna benzer ayetlerden bizlere verilmek istenen mesajlar özürlülere yardım etmeli, ilgilenmeli, yardıma muhtaç olanlara yardım edilmeli. Onlar yardıma, şefkate ve ilgiye muhtaçdırlar.

Özürlü çocuklarıyla gönülleri yıkılan anne babalar bu musibede sabredip çektikleri sıkıntıların karşılığına HzAllah'dan isterlerse Cenab-ı Hak mükafatını bol bol verecektir. İman ve sabrın muhafaza edenlere Cenab-ı Hak, "Habibim sabredenleri (rahmetimle) müjdele", buyuruyor. (Bakar Suresi, Ayet 155)
Cenab-ı Hak (c.c) özürlü olan bazı kişileri özürlülüğüyle firenliyor.
Kur'an-ı Kerimin Enbiya suresi'nin 87.ayetiyle beyan ettiği üzere;
(Zünnün) Yunus Peygamber (a.s) (1) Irak'taki Ninova (Musul) Şehri ve civarı halkına Peygamber gönderilmişti. Halkını dine imana davet etmişti. İnanmazlarsa ilahi bir azaba uğrayacaklarını bildirmiş ancak onlarda tövbe edip imana geldikleri için bu azap tahakkuk etmemişti. Kavminin imana geldiğinden habersiz olan Hz.Yunus azabın belirttiği vaktinde gelmedini görünce kendisinin alay konusu olaağını düşünerek kızgın bir halde ayrılıp gitmişti. Bir gemi yolculuğunda fazla yüklenen gemi batmak üzereyken gemiyi kurtarmak için çekilen kur'a sonucu denize atlamak zorunda kaldı. Onu çok iri bir balık yuttu. Bu balığın karnında şu mealdeki duayı yaptı.
Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti: "Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan'sın (herşeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum." (Enbiya suresi Ayet 87, saife 328)
Günler sonra Yunus balığı onu bir sahile kustu (çıkardı) Bir kabak yaprağı ile edep yerini örterek giderken bir köy girişindi beş altı çocuk bir arada oynuyorlardı. Onların dışında bir âmâ (kör) çocukda onları dinliyordu.Bu âmâ çocuk için çok üzülen Hz.Yunus; Ya Rabbi ne olur şu çocuğun gözlerini açıver de o da arkadaşlarıyla oynasın, diye dua etti. Dua kabul oldu. Çocuğun gözleri açılınca çıplak Yunus Peygamberi gören çocuk oynayan arkadaşlarına seslenerek,
-Çocuklar koşun şu adamı taşlayalım diye bağırmaya başladı. Çok üzülen Hz.Yunus Cenab-ı Hak'dan özür diledi. Hz.Allah da "Ey Yunus! ben senden daha merhametliyim ancak o çocuğun kötülüğe büyük kabiliyeti vardır. Ben onun gözlerini kör ederek firenlemiştim"buyurdu.
(1) Yunus Peyamberin kabri musul şehrinde bir tepe üzerindedir.
Bir rica: Büyükşehir Belediyesi'nden bir ricamız var. Stadyum ve Orman Bölge Dairesi civarında (çarşıda) özürüllere mahsus hiçbir otopark bulunmamaktadır. Lütfen özürlülere oto park tahsisini istirham ederiz.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi