Seçim, eğitim ve gelecek

Eğer bilgisayarlar ya da akıllı telefonlar konusunda yeterli bilgiye sahip değilseniz, satın alma yönünde doğru bir seçim yapmanız zordur. Bu durumda satıcıya veya reklamlara inanmak zorunda kalırsınız. Otomobil alırken de benzer bir durumla karşılaşmanız olağandır. Örneğin arabaların yakıt tüketimleri, arazi ve yol koşullarında çalışma sınırları veya yedek parça ile onarım imkânları konusunda bilgili değilseniz, ya yardım alacaksınız ya da yanlış seçim yapmanız kaçınılmazdır.

Dolayısıyla doğru seçim yapabilmek için seçenekler arasında değerlendirmeleri yapabilecek bilgi donanımına sahip olmanız gerekir. Eğer sonuçta satıcıya veya reklamlara inanmak zorunda kalıyorsanız, yanılma olasılığını çok yüksek demektir. Özetle; doğru seçim, öncelikle doğru bilgilenme demektir.

Reklamlar ve satıcılar, çoğu zaman size ürünün veya hizmetin iyi yanlarını göstermeye çalışırlar. Hiçbir tanıtım ortamında ürünün iyilikleri kadar olumsuzluklarının da yer aldığını göremezsiniz. Bu ayrımı yapabilmek için doğru bilgiye sizin sahip olmanız veya buna sahip olan bir danışmanın desteğini almanız gerekir.

Siyaset dünyası da ticaret dünyası gibidir. Genelde siyasal partiler ve adaylar, kendilerini iyi yönleriyle pazarlamaya çalışırlar. Hatta bazen yalanların arkasına saklandıkları bile olur. Bugünkü siyaset ve seçim sistemiyle sizi yanıltan parti veya adayı değiştirmeniz ancak bir sonraki seçimde mümkün olmaktadır.

Eğer siyaset konusunda yeterli bilgiye sahip değilseniz; sizin için bu önemli alan, seçim döneminde bir küçük resmin altındaki yuvarlağa ‘Evet’ mührünü basmaktan ibarettir. Hâlbuki kendi yetkimizi ve kaynaklarımızı devrettiğimiz pek çok sözleşmeyi ayrıntılı olarak okuyup onaylamak isteriz. İş, siyasete gelince; ne yazık ki, çoğu zaman kim ve ne olduğunu bilmeden mührü basıyor ve yetkiyi teslim ediyoruz.

Bugün daha iyi bir siyaset ortamı için ilk şartlardan biri, eğitim olarak görünüyor. Ama okullarda aldığımız eğitim, ulusal veya bölgesel geleceğimizi teslim ederken fazla işe yaramıyor. Akıllı seçimler yapabilmek için kendimizi yaşam boyu geliştirmemiz gerekiyor. İşte bu nedenle siyaset alanında yetişkin eğitiminin özel önemi var.

Burada iki önemli kavramın altını bir kez daha çizmek isterim. Bunların birincisi; yaşam boyu eğitim fikridir. İkincisi ise yetişkin eğitimi gerçeğidir. Çocuk ve gençlerin eğitimi okullarda veriliyor. Yetişkinler için ise yeterince geliştirilmiş mekanizmalarımız yok. Bir ölçüde kamunun veya sivil toplumun kuruluşları ile eğitim ve danışmanlık hizmeti veren firmalar bu ihtiyacı karşılamaya çalışıyorlar. Ama özel eğitimlerin ücretlerini ödeyemeyecek durumlarda olanlar için gene sorun çözülmemiş oluyor.

Bir ülke açısından temel ihtiyaç, çağdaş nitelikli eğitimdir. Bu bağlamda yeni türden halk eğitimi kurumlarına ihtiyacımız var. Bu alanda sivil toplum kuruluşları ile sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde hareket etmek isteyen özel sektör kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Yetişkinler için sürekli eğitim ihtiyacı özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek eğitim projeleri üretebilecekleri uygun alanlardan biri olarak görünüyor.

Köy Enstitüleri gibi çok iyi bir örneğe imza atmış olan toplumumuz, halk eğitimi konusunda da çok güzel örnekler üretebilir. Bu konuda geçmişin deneyiminden kaynaklanarak yaratıcı ve yenilikçi bir anlayışla geliştirilmiş yeni girişimler ve uygulamalar gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi