Tarihi kurultayda tarihi değişim

CHP’de 38’nci olağan kurultay yapıldı.

Daha önce yapılan 37 kurultay da elbette ki önemliydi.

Ancak bu kurultayın taşıdığı önem çok daha fazlaydı.

‘’Tarihi kurultay’’ demek yanlış olmaz.

Kurultayın böylesine büyük önem taşımasının değişik nedenleri var. En önemlilerinden birisi de Kemal Kılıçdaroğlu’nun sergilediği tavır…

2010 yılında CHP Genel Başkanı oldu.

O günden bu yana yapılan çok sayıda seçim ve halk oylaması var.

Aralarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı tek seçim bile yok.

Tüm seçimleri kaybetti.

Bu herkesin gördüğü bir gerçek…

Ne var ki, herkesin gördüğü tartışma götürmez gerçeği kabul etmeyen bir kişi var.

O da Kemal Kılıçdaroğlu…

Her yenilgi sonrasında bir ‘’başarı öyküsü’’ uydurdu.

Kimse inanmasa da o koltukta kalmaya devam etti.

Son yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde alınan sonuç ortada…

Kemal Kılıçdaroğlu, itirazlara rağmen aday olmakta ısrar ettiği Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti…

Milletvekili genel seçiminde de CHP ağır bir yenilgiye uğradı.

Sonucu ‘’hezimet’’ olarak nitelendirmek de yanlış olmaz…

Kemal Kılıçdaroğlu açısından ‘’büyük bir başarısızlık’’ söz konusu…

Ne var ki, Kemal Kılıçdaroğlu herkesin gördüğü, açıkça dillendirdiği bu gerçeği bile kabullenmedi.

‘’Kazanamadım ama kaybetmedim’’ diyerek yine bir ‘’başarı öyküsü’’ yazmaya çalıştı.

‘’Kazanamama’’ nedeni olarak da kendisi dışında herkesi suçladı.

Söylediklerine bakılırsa ‘’ağı yenilgide herkesin payı var ama bir tek onun yok.’’

Söyledikleri inanılır gibi değil…

Kimseyi inandıramadı da zaten…

İnandıramadığı gibi öfkelendirdi, duygusal kopuşa neden oldu.

Bu gerçeği gören partililer ‘’tepeden tırnağa değişim’’ talebinden bulundu.

Bu talep, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu öncülüğünde değişim hareketi oluşumunu yarattı.

Grup Başkanı Özür Özel de hareketin genel başkan adayı oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu, genel isteğe karşın genel başkanlığı bırakmazken ‘’bırakmama nedeni’’ olarak olmayacak şeyler söyledi.

Sanki, saltanat devredecekmiş gibi ‘’bilgili birikimli birisi çıktığında görevi devredeceğim’’ bile dedi.

38’nci kurultaya bu koşullarda gidildi.

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi, kurultayı yerel seçimler sonrasına bırakmak istiyordu. Ancak oluşan baskı nedeniyle bunu yapamadılar.

Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması için, genel merkezin tüm olanakları seferber edildi. Olmayacak yöntemler denendi.

Delegeler baskı altına alındı.

Kurultayda, Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasıyla, özellikle de ‘’sırtımdan hançerlendim’’ sözleriyle gerilimi yükseltti. Onu desteklemek için getirilmiş ‘’bindirilmiş kıtalar’’ da salonu baskı altına almaya çalışarak gerilimi daha da tırmandırdılar.

Bu havada genel başkanlık seçimi yapıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu 664 oy aldı.

Özgür Özel 682 oy almayı başardı.

Ancak, 2 oy eksiğiyle salt çoğunluğu yakalayamayınca kazanamadı, seçim 2’nci tura kaldı.

2’nci tur öncesinde ‘’Kemal Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi’’ bekleniyordu.

Aslında yapması gereken de oydu.

Ne var ki, Kemal Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilmedi.

Her seçimde olduğu gibi yine kaybettiğini kabul etmedi.

Ancak bu kez kendisine oy veren delegeler bile ‘’yeter artık’’ dedi.

İlk turdaki oylarını koruyamayarak ancak 536 oy alabildi.

Özgür Özel ise oylarını 812’ye yükselterek seçim kazandı.

Özgür Özel seçimi kazanarak CHP Genel Başkanı oldu.

Bu sonuçta pay sahibi olanlar oldukça fazla…

Ancak ‘’başarını asıl mimarı’’ var. O da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu…

4 Kasım’ı 5 Kasım’a bağlayan gece CHP Genel Başkanı değişti.

Bu önemli bir değişim…

Ancak değişim hareketi bu değişimle yetinecek değil…

Daha çok şey değişecek…

CHP’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Nelerin olabileceği yolunda önemli ipuçları var.

Bekleyip göreceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Vedat Alp Arşivi