Eskişehirspor milli maç arasını Konyaspor ile yaptığı hazırlık maçı ile değerlendirdi. Bir kez daha gördük ki Alpay Hocanın arayışları devam ediyor. Tarık Çamdal'ın da transfer edilmesiyle oldukça alternatifli bir kadroya sahip olduk. Açıkçası Halil Başkan yaptı yapacağını ve ligdeki birçok teknik adamı kıskandıracak kalitede bir takım oluşturup Alpay Özalan'a teslim etti. Hani derler ya; un, şeker, yağ var, ama bize helva lazım diye. Artık helvayı yapmak Alpay Hocanın elinde...

Bana göre Alpay Özalan'ın işi hem kolay, hem de zor. Kolay, çünkü elinde gerçekten tecrübeli ve kaliteli bir futbolcu topluluğu var. İsim isim yazmıyorum ama her biri birbirinden değerli, kıymetli. Zorluğu ise beklentinin büyük olması, tek hedef var o da şampiyonluk. Hemen herkes bu takımın açık ara, rakiplerine fark atarak şampiyon olmasını bekliyor. Kâğıt üstünde her maçın favorisiyiz. Ancak bu yüzden bütün rakiplerin bize karşı farklı bir motivasyonla oynayacağını, sahada daha dirençli olacağını da unutmamalıyız. Bunları hafta sonu bizi böyle bir maçın beklediğini hatırlatmak için yazıyorum. Rakibimiz Manisaspor genç bir ekip, ancak onlarda maddi sıkıntılarla boğuşuyorlar. Öyle ki sezon başında anlaştıkları futbolculara lisans çıkaramadıkları için ilk iki maçta oynatamadılar. Hatta Teknik Direktörleri Mehmet Altıparmak maddi imkânsızlıklar yüzünden sezon başlamadan istifa etti. Ama bu takım yine de bu maçlardan dört puan almayı başardı. Üstelik şimdi lige verilen arada transfer yasağını kaldırıp, daha önce anlaştıkları 7 futbolcunun lisansını da çıkardılar. Ayrıca antrenörlük eğitimini yurt dışında alan ve gelecek vadeden teknik direktörlerden Koray Palaz ile de sözleşme imzaladılar. Koray Palaz Hoca ilk iki haftanın kadrosunu değiştirir mi bilemiyorum ama oynatırsa bize karşı en önemli silahı Eneramo olacaktır. Tabii bir de görünmeyen silahları var, o da Manisa 19 Mayıs Stadı'nın zemini. Son yıllarda iyice kötüleşen zemin özellikle güzel futbol oynamaya çalışan, futbolun doğrularını yapmaya çalışan takımlar için sorun yaratmaya devam ediyor. Maça çıkarken Alpay Hocanın bu durumu da göz önüne alması gerekir.

Daha önce de dediğim gibi Halil Başkan ve yönetimi yapacağını yaptı bundan sonrası Alpay Hocanın elinde. Sevabı da, günahı da ona ait. Alpay Hocanın futbolculuğunu hepimiz hatırlarız. Teknik yönünü pek övemeyiz ama sahadaki hırsı, savaşçı ruhu, ateş saçan gözleriyle verdiği mücadeleyi unutamayız. İşte Hocam senden futbolculuğunda gördüğümüz karakterini şimdi başında olduğun takımına yansıtmanı bekliyoruz. Ver şu ruhuna takımada sen de rahat et, bizler de edelim.