Yerel seçimler iyice yaklaştı.

Eskişehir son günlerde Bakanlar için ‘’uğrak yeri’’ oldu.

Bir Bakan giderken diğeri geliyor.

Gelmelerine bir itiraz olamaz…

Varsın gelsinler ama böyle değil…

Ellerinin dolu mu boş mu olduğu ayrı bir konu… Bir gelişleri var ki, inanılır gibi değil…

Her Bakan geldiğinde uzun bir konvoy oluşuyor.

Bakan aracının önünde arkasına koruma ordusunun araçları, üst düzey bürokrat araçları, ambulans ve benzeri ‘’önlem’’ araçları…

Bakan kim olursa olsun en az 10 araçla birlikte geliyor. Onlara bir de Eskişehir’den eklenen araçlar oluyor.

Geçtikleri her yerde büyük sıkıntı oluşuyor.

Zaten sıkıntılı olan kent içi trafik iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.

Ne gerek var buna?

Anlamak gerçekten olanaksız…

Haydi ‘’korktukları için yapıyorlar’’ demeyelim de ‘’Bakan geldiğini herkes fark etsin diye yapıyorlar’’ diyelim…

Evet, geldiklerini cümle aleme fark ettiriyorlar.

İyi de bu şekilde fark edenler ne diyor?

‘’Hoş geldiniz, safalar getirdiniz’’ falan demiyorlar.

Ne dedikleri malum… Biz söylemeyelim…

Yapmayın beyler…

Gelişinize bir sözümüz yok.

Buyurun gelin… Ama, gelişinizle Eskişehirlilere sıkıntı çektirmeyin…

Biliyoruz bir işe yaramayacak söylediklerimiz…

Ama yine de söyleyelim dedik işte…

Neyse…

‘’TOKİ MAĞDURU YOK’’ İMİŞ

Eskişehir’e dün yine bir Bakan geldi.

Eskişehirliler yine büyük sıkıntı yaşadı.

Bu kez gelen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki…

Çeşitli ziyaretlerde bulunduktan sonra AK Parti binasındaki toplantıya katıldı.

Söyledikleri arasında dikkat çekici olanlar var.

En dikkat çekici olan da ‘’TOKİ mağdurları’’ ile ilgili…

Diyor ki;

"TOKİ mağdurları falan diye bir platform oluşturup bir şeyler söyleyenler oluyor. Bunların da çok zorlama, muhalefetin tahrikleriyle kendi yandaşlarını ortaya dökerek seçim öncesinde mide bulandırmak için ortalığı biraz daha tozumana karıştırmak için yaptıkları bir numara olduğunu biz çok iyi görüyoruz…’’

"Kimleri nasıl çağırdıklarını, oraya getirdikleri insanlara neler teklif ettiklerini, neler söylediklerini çok çok iyi biliyoruz. Ama buraları geçtik. Böyle bir mağduriyet var mı, yok mu?’’

Bu sözler karşısında şaşırmamak elde değil…

Eskişehir’de ‘’TOKİ mağduru’’ olarak bilinen insanlar var.

Aylardır feryatlarını duyurmaya çalışıyorlar.

Sonunda dernek de kurdular.

Her hafta Ulus Anıtı önünde toplanıp uğradıkları haksızlıkları dile getiriyorlar.

Biz de gazeteciler olarak onları söylediklerini kamuoyuna aktarıyoruz…

Ne yani şimdi onlar ‘’seçim öncesinde mide bulandırmak için ortalığı biraz daha tozumana karıştırmak için numara yapıyorlar’’ mı?

Bize hiç de ‘’numara yapıyorlarmış’’ gibi gelmedi.

Ama Bakan öyle diyor.

Kime inansak ki?

Yalnız aynı konuşmada söylediği başka sözler de var.

Bakın ne diyor?

‘’Mağduriyeti olan arkadaşlarımız da her zaman gelebilirler, bizimle görüşebilirler ki burada da arkadaşlarımızı davet ettik.

Biraz sonra oturacağız. Onlarla da görüşeceğiz. Her ne ise mağduriyet onu da çözeceğiz, bu da bizim işimiz…”

Konuşmasının başında ne diyor sonunda ne diyor?

Şaşırmamak elde değil…

Konuşmasının sonunda ‘’Arkadaşlarımız davet ettik, görüşeceğiz’’ sözlerini söyleyen Bakan, başlangıçta ‘’mide bulandırmak için yaptıkları numara’’ sözlerini neden söylüyor?

Başlangıçtaki söylediklerine gerçekten inanıyorsa ‘’numara yapan’’ insanları neden davet edip görüşüyor?

Söylenecek çok şey var da neyse…