6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

VALİLİKTEN ÇOBANLIĞA

Günlerden birgün mescidte oturan Halife Hz.Ömer'in yanına hiç tanımadığı bir adam gelip konuşmaya başlar;
- Ey Ömer! Cehennemin şiddetli azabından ne haber? Adamı susturmak istedilerse de Halife Hz.Ömer (r.a):
-Bırakın onu der ve adama;
- Ömer'e cehennem azabını hatırlatmakta elbette bir kasdın vardır. Ne demek istediğini açıkça söyler misin? der.
Neden takip etmiyorsun?
Adam sanki böyle bir teklif bekliyormuşçasına hemen söze başlar;
-Ülkenin dört bir tarafına vazifeli memurlar gönderiyorsun, onların memnuniyetleri süresince dikkat etmeleri gerekli olan şeyleri söylüyorsunuz ancak bu şartlara riayet edip etmediklerini kontrol etmiyorsun.
- Nasıl yani? Memurlarımın içinde vazifelerini suistimal edenler mi var?
-Elbette
- Kimmiş bunlar? Hemen söyleyin tahkikattan sonra gereğini yapayım.
- Mesela Mısır'a görevlendirdiğiniz Valiniz!
Halife Hz.Ömer, bu şikayet üzerine Medine'nin yerlisinden iki kişiyi derhal Mısır'a gönderir ve onlara şu emri verir;
- Mısır'a vardığınızda öncelikle halkın içine girin. Şikayetin doğru olup olmadığını halka sorarak öğrenin. Doğru değilse geri dönün. Doğru ise Valiyi de alıp birlikte dönün!
Hemen yola çıkan ensar'dan iki zat, Mısır'a varırlar. Halkın arasında günlerce tetkikten sonra şikayetçinin söylediklerinin doğruluğuna kani olurlar. Kime sordularsa "Vali bey makamının verdiği itibar ve nüfuza şahsi menfaatleri için kullanıyor, işlerimizi sürüncemede bırakıyor. Vali'den hiç memnun değiliz" diyorlardı.
Bunun üzerine vazifeli Medineli iki memur Vali'nin evine gidip çağırırlar. Valinin "şuan müsait değilim sonra gelsinler" diye haber göndermesi üzerine
-Biz Halifenin müfettişleriyiz. Ya şu anda bizimle görüşürsün veyahut seni zorla dışarı çıkarırız" diye karşılık verirler. Bunun üzerine yanlarına çıkan Vali'yi alıp Medine'ye getirirler.
Mısır'da bir hayli şişmanlayıp epeyce değşikliğe uğramış olan memurunu tanıyamayan Halife Hz.Ömer;
-Sen kimsin? diye sormak zorunda kalır. Vali;
-Mısır'a gönderdiğiniz memurunumuzum, Valinizim deyince;
Seni yolcu ettiğim günlerde böyle değildin. Çok kilo almışsın. Hakkında şikayet vardı. Yaptırdığımız tahkikata göre görevini kötüye kullandığını tespit ettim, dedikten sonra ona yeni görevini şu ifadelerle tebliğ eder:
- Bundan sonra sen hazinenin malı olan (zekat) koyunlarımın çobanı olacaksın. Senin babanda çobandı. Onun için Ona "Bin Ganem" denirdi. Çobanlık baba mesleği sana Valilik değil çobanlık yakışır.
Hz.Ömer'in çobanlığa tayin ettiği kişiye göreviyle alakalı şunları söyler;
-Zekât koyunlarından meydana gelmiş olan bu sürüyü otlatırken senden süt isteyen herkese karşılıksız süt vereceksin. Fakat bunların içinde Ömer'in aile efradından kimse bulunmayacaktır. Ömer'in akrabalarından hiçbirinin, zekât malının ne etinden, ne de sütünden istifade ettiğini duymadım, bundan sonra da duymak istemem!

Sonları iflah olmaz:
Millete hizmet en şerefli bir vazifedir. Kendisini hizmete adayanların hayatalarını başkalarının mutluluğu üzerine kurmaları memur bulunduğu sorumlulukları fevkalade bir disiplin içinde yerine getirmelidir. Şu bir gerçek ki konumunun hakkını vermeyip bulunduğu noktadan kayanların sonunun iflah olduğu görülmemiştir.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi