YARATILIŞTA KADIN AYRICALIKLIDIR

 


8 Mart gününün “Dünya Kadınlar Günü” olması nedeniyle bugüne daha önce düşünmüş olduğum “Dua usul ve kabul şartları” konusunu sonraya bırakıp, önemi nedeniyle önceliği “KADIN’IN KORUNMASI” konusuna vereceğim.


Son yıllarda kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde gittikçe bir artış görülmektedir. örneğin 2002 de 66 kadın öldürülürken, bu sayı 2013 te 237, 2014 te 297, 2015 yılında ise 310 oldu. Sorulduğunda hep Sosyo-ekonomik nedenler ve karşılıklı kişilik çatışmaları sayılmakta, fakat DİN konusu ve Kur'an'a dayandırılan ve asırlardır Müslüman toplumların bilinçaltlarına ön yargı şeklinde kazınmış olan yanlış tercüme ve yorumlar üzerinde her nedense durulmamaktadır. Kur'an, bugüne kadar sadece erkekler tarafından tercüme edilip yorumlanmış ve ilmihaller hazırlanmıştır. Söylenen ve yazılanların çoğuna bakıyoruz, da özellikle kadınlarla ilgili ayetler yanlış ve ön yargılı, taraflı tercüme edilmiş ve yorumlanmıştır. Asırlardır da bu yanlışlıklar, Müslüman toplumlardaki kadın ve erkeklerin bilinç altını kadınlar aleyhine şartlandırmış bulunmaktadır. Suçu da "Kur'an böyle diyor" diyerek de Kur'an'a yıkmışız. İşte Kur’an’ı anlamadan ilgilendiği ve belki de anlamadığı yabancı bir dil olan Arapça da okuduğu için, eksik ve yanlış din bilgili kişilerde "Dini uyguluyorum" ön yargısı ile kadına şiddet uygulama, hatta öldürme son yıllarda artış gösterdi. Gerçekte ise Kur'an KADIN DEVRİMİ YAPAN BİR KİTAP, Hz. Muhammed de tarihte en büyük kadın devrimini gerçekleştiren ilk kişi, ikincisi de yine Kur'an bilgisi sayesinde ATATüRK olmuştur.


       Kur’an sayesinde Hz. Muhammed Cahiliye dönemindeki kadının olumsuz durumunu tamamen değiştirmiştir. örneğin Evlenme-boşanma-miras ve verasette, hatta hiçbir konuda söz hakkı yoktu. ölen kişinin karısı, varislerine kalıyor ve kadının varsa üvey oğlu ile evlendiriliyordu, yoksa ölen erkeğin en yakın varisi ile mehirsiz evlendiriliyordu. Okutulmuyordu. çalışanı çok çok azdı (Peygamberin eşi Hatiçe gibi). Bir erkekle 10-15 kadın olarak evlendiriliyordu. Şahitliği kabul edilmiyordu. İlk kız çocuğundan sonraki kız çocuğu, bazı kabilelerde gömülen konumdaydı. Zaten var-yok arası konumu ile YAŞAYAN öLü sayılırdı. Kadına yönelik suçlar için de devlet, kolluk kuvveti, kanun, hapis cezası gibi bir düzen de yoktu, böylece Kadına yönelik suçlarda, işlenen suç, bir nevi yapanın yanında kalıyordu. Akrabalık, sadece erkeğin soyuna dayanıyordu. Hür ve soylu olmayan kadınlar Cariye ismi altında cinsel meta olarak sömürülmekteydi. Aybaşı kanaması başlayan kadınlar toplum dışında tutulmak üzere ayrı bir çadırda tutulur, dokunulmaz ve durumu pislik olarak değerlendirildiği için de ev işi yapmaktan uzak tutulurdu.


       Allah, hem daha yaratırken kadını korumuş ve ayrıcalıklı kılmış, daha sonra da Kur'an aracılığı ile bazı yönlerden eşitlemiş, bazı yönlerden de özellikle korumuştur. Allah’ın daha yaratılışta kadını ayrıcalıklı yaratmış olduğuna şu örnekleri verebiliriz;



  • İnsanın çoğaltılmasında Allah’a aracılık etmek üzere Rahim kadına verilmiştir. Böylece kadın da iyi veya kötü karakterli de olsa her insanın yaratılmasını sağlamış olmakta ve bu canlının bakım ve sevgi ortamında yetişmesine de özen göstermektedir. Gerçek bir annelik duygusunda olan annenin bu sevgisi, koşulsuz ve beklentisiz bir sevgi özelliğindedir.

  • Hamileliğe ve doğurmaya tahammül gücü verilmiştir. Böylece acıya ve acılı yaşama katlanması daha kolay ve daha az sarsıcı olmaktadır.

  • Her ay kanama olayına katlanma gücü ve sabrı verilmiştir. Bu özellik aracılığı ile de kadında sıkıntılı yaşama tahammül etme daha fazladır.

  • Emzirme uygulaması sayesinde, yedirme ve besleme duygusunu dokunarak ve içine iyice sindirerek tatma ayrıcalığı verilmiştir.

  • Kadın olarak, yine bir kadından doğmak ayrıcalığındadır. Böylece farklı bir cinsiyette olmadığından, kadın cinsiyetine yönelik bir ispatlama uğraşısı söz konusu olmamaktadır. Buna karşılık erkek ise kadından doğduğu için, farklı olan bu cinsiyetine uyum sağlama ve ispatlama uğraşısı içinde olmaktadır. Ki bu uğraşısı henüz anne rahminden itibaren başlamakta ve yine yoğun bir şekilde ergenlik, hatta bazen erişkinlik döneminde de devam etmektedir.

  • çocuğun cinsiyetinin belirlenmesinde bir katkısının olmaması, bunun erkeğe bırakılması ayrıcalığı sağlanmıştır. Bu konunun özellikle erkekler tarafından bilinmesi oldukça önemlidir. Bu durum Kur’an’da Kıyamet-37-38-39 ve Necm-45-46 ncı ayetlerde açıklanmıştır.

  • Ergenlikten sonra cinsel dürtüsü yüzeysel olarak gelişen erkeğe göre, kadının cinsel dürtüsü daha duygusal nedenlere bağlıdır.

  • Cinsel istekleri daha duygusal, sevgi, şefkat, ilgi ve korunmaya yönelik olduğundan, yüzeysel değil ve böylesi manevî şartlarla uyarılma gerektirir. Diğer bir ifade ile kadının cinsel isteği psikolojiktir.


       Cinsiyet Hormonu olan östrojen, özellikle Beyne ve böylece de kişilik özelliklerine de farklı etkiler oluşturmakta ve erkek beyninden farklılıklar gelişmektedir. örneğin Kadın Beynindeki girinti ve kıvrımlar daha fazladır. Kadın, duygusal olayları hem daha ayrıntılı olarak hatırlar, hem de kolay kolay unutmaz. önsezi gibi duyular üstü algılama yeteneği (Altıncı hissi) erkekten daha fazladır ve daha çok sezgi ve bilinçaltıyla hareket eder. Ağrılara erkeklerden daha dayanıklıdır ve ağrıyı algılama eşikleri daha yüksektir. Uzamsal ve yön bulmaya yönelik yeteneği daha azdır. Bu nedenle geri park etmede zorlanır. Görüş açısı daha geniş, fakat görüş mesafesi daha kısadır. Bu nedenle gece araba kullanmada zorlanır. Olayları, ayrıntılara sapmadan bütün olarak değerlendirir ve şekilciliğe pek sapmaz. Empati denilen başkasının duygu ve düşüncelerini, bakarak ve hissederek anlayabilme yeteneği daha kuvvetli-isabetli ve hızlıdır. Konuşma merkezi daha gelişmiştir. Beyin yarım küreleri arası ana köprünün arka kısmı daha gelişmiştir. Hipofiz ve hipotalamus daha erken yaşta aktif hale geçer. Daha dost ve sosyal karakterlidir. Daha uzlaşmacı ve sabırlıdırlar. Şefkat, merhamet, evine sahiplenme ve çocuğunu koruyup kollama farklılığına sahiptir.


       Ancak gerek yukarıda sayılanlar, gerekse beyinle ilgili bu yaratılış ayrıcalıkları yanında kadın, şu olumsuzluklara sahiptir:



  • Her ayda tekrarlanan aybaşı kanamaları nedeniyle, kansızlık durumuna daha yatkındır. Aybaşı kanamalarının kesildiği Menapoz dönemindeki östrojen Hormonunun azalmasına bağlı olarak kemik erimesi hastalığı ve kemiklerde kolay kırıklar oluşması riski çok daha yüksektir. Haftaya kısmetse “Kur’an kadını koruyor”.    


NOT: 1. Daha ayrıntılı bilgi için “SON DAVET KUR’AN TERCüMESİ” ve "KUR'AN KADINI KORUYOR" kitaplarına bakınız.


2. 8 MART 2017 tarihinde 2 haftada bir çarşamba günleri saat 17.30-19.00 da özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ"ne İnşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gazi Özdemir Arşivi