Yol yakınken çek git Serdar...

Yapma diyecektim.

Eyleme diyecektim.

Bak bırakılan enkaz diyecektim, vazgeçtim.

Sonra yine de söyleyeyim dedim.

İYİ Parti Siyasi İşlerden Sorumlu İl Başkan yardımcısı Serdar Ulucan, il başkanlığı görevini devraldı malumunuz…

Resmi olarak açıklaması bugün, yarındır.

Yakındır.

Hak etti mi?

Fazlasıyla…

Kuruluşundan bu yana parti içerisinde var gücüyle çalışıyor Serdar…

Eski il başkanı Emine Edizgil gibi Odunpazarı Belediye Başkan adayı olabilmek için teşkilatı bir kapı olarak görmedi en azından, gökten zembille inmedi yani…

Hep vardı.

Kuruluş aşamasından bu yana partinin çeşitli kademelerinde görünür ya da görünmez görev aldı.

Hatta geçen seçim Mihalıççık Belediye başkan adayı oldu.

Ki en zor dönemde il başkanlığı görevini devraldı desek yanlış olmayız.

Cesaret ister bu!

Bir enkazı devraldı Ulucan…

İYİ Parti’nin en “yaralı” döneminde, “en kanadı kırık” döneminde “varım” dedi.

Partinin kanadını kıranlar da dışardan kişiler değil ha!

Parti mensubu olduğunu iddia eden kişilerin saldırısına uğradı.

En büyük zararı “ içinden” gördü.

Kuruluş amacını unuttu, paranın esiri oldu.

Edizgil’in de teşkilatın yok olmasında büyük bir payı olduğu aşikar.

Sözünü dinletemedi, “ben varım” diyemedi!

Zaten üye olma amacı “adaylık” olan Edizgil kendi hayallerini bir nebze başarıya ulaştırdı diyebiliriz, “aday” oldu en azından ancak İYİ Parti’yi hayallerini gerçekleştirebilmek uğruna yok etti.

Ve enkazı Serdar Ulucan’a devretti.

“Ben gidiyorum, kolay gele” dedi.

İçinden çok güldüğü belli…

Bak sana tavsiyem Serdar!

Yapma, etme, yol yakınken sen de çek git!

Valizini al, “ben yapamam arkadaşlar” de!

“Bak ben kuantuma inanıyorum” de, “evrenden korkarım” de!

“Bana göre değil” de!

“Yapamam arkadaşlar” de!

Ne bileyim işte, de bir şeyler ve sıyrıl!

Çek git Serdar!

Yapma!