Yurttaşlar bu seçimde görev ihmali yapamaz

Seçme ve seçilme hakkı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bireyin sahip olduğu bir hak…

Bu hakkı veren de Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk…

‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ diyerek ülkenin yönetiminin belirleme yetkisini yurttaşlarına verdi.

Sahip olunan önemli bir hak…

Aynı zamanda da önemli sorumluluklar ve görevler de içeriyor.

Bu ülkede yaşayan bireyler, özellikle de seçme ve seçilme hakkına sahip olan yurttaşlar ülkenin ve toplumun sorunlarına karşı kayıtsız kalamaz… ‘’Bana ne’’ diyemez.

Sorunlarla ilgilenmek, seyirci kalmamak durumundadır.

Bu, ülkesine ve toplumuna karşı sorumluluğunun bir gereğidir.

Bu sorumlulukla birlikte gelen bir de görev var.

O da müdahil olmak…

Bunun yolu da belli…

Seçimlerde sandık başına giderek oyunu kullanmak…

Kendisine tanınan seçilme hakkını kullanmak kendi tercihidir.

Ancak seçme hakkını kullanmak tercih olmanın ötesinde önemli bir görevdir.

28 Mayıs Pazar günü, 2’nci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Ülke için sahip olduğu önem tartışılamaz…

Böylesine büyük önem taşıyan bir seçimde oy kullanmamak, en hafif tanımlamayla ‘’görev ihmali’’ sayılır.

Seçme hakkına sahip olan tüm yurttaşlar, ülkesine ve toplumuna karşı böyle bir görev ihmalinde bulunamaz.

Onun için tüm seçmenler sandık başına gidip tercihleri doğrultusunda oylarını kullanmalı.

Yurttaşlık görevi bu kadarla bitmiyor.

Dünyanın her yerinde seçimler yapılıyor.

Değişik yöntemler kullanılıyor. Mektupla seçim yapılan ülkeler bile var.

Aralarında, Türkiye kadar seçim sonuçları kuşku ve tartışma yaratan bir ülke yok.

Türkiye’de, son 10-15 yıllık süreçte yapılan hiçbir oylamanın sonucundan emin olunamadı.

Gerek halk oylamaları, gerekse seçimler olsun hepsinin sonuçları tartışma konusu oldu.

‘’Hile yapıldı’’ kuşkusu bir türlü giderilemedi.

14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimi ve milletvekili genel seçimleri sonuçları ile ilgili olarak da yine kuşkular oluşmuş durumda…

Yerli ya da yersiz olabilir ama böylesi bir kuşku var.

Bunun nedeni de belli…

Türkiye’de seçimleri yönetme konusunda yetkili olan kurumlara duyulan güvensizlik…

Bu saatte kurumları değiştirme olanağı yok.

Aynı kurumların denetiminde seçim yapılacak.

O zaman yurttaşlara düşen bir görev var.

O da kullandığı oya sahip çıkmak…

Seçimlerde oylamalar gizli, oyların tasnifi ve seçimi açık olarak yapılıyor.

Her yurttaşın, oyların tasnif ve sayım işlemini izlemesinin önünde bir engel yok… Tasnif ve sayım işlemini izleyebilirler, tespit ettikleri olumsuzlukla ya da yanlışlar konusunda uyarıda bulunabilirler.

Yurttaşlar, kullandıkları oyun akıbetinden emin olmak istiyorlarsa, yapmaları gereken budur.

Söylenecek daha çok şey var.

Ancak sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.

Evet, 28 Mayıs Pazar günü Cumhurbaşkanı’nı belirlemek için sandık başına gidilecek.

Ülke için yaşamsal önem taşıyan bir seçim…

Bu seçimde tüm yurttaşlara, özellikle de seçmenler büyük görev ve sorumluluk düşüyor.

Yapacakları belli…

Oylarını kullanmak ve sandıklar açıldıktan sonra kullandığı oya sahip olmak…

Bu, vazgeçilmez bir görev…

Kesinlikle ihmal edilemez…

Bugün görevini ihmal eden yarın oluşacak olumsuzluklar konusunda da şikayetçi olamaz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Vedat Alp Arşivi