6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA)

ZEKAT




Zekat, mali bir ibadet olup nisap miktarı ticaret malına altın veya gümüşe veya yahut sağ mal hayvana sahip bulunan zengin olan müslümana farzdır.
"Nisap" dini bir ölçü olup zekata tabi mallar bu miktara ulaştığı zaman zekat mükellefiyeti başlamış olur. Üzerinden bir kameri yıl geçince "nisap" miktarından düşmemiş ise elde mevcu malın kırkda biri (%2.5) hesabı üzerinden zekatının verilmesi gerekir.
a) Dilenmeyi haram kılan nisap, "Evinde bir günlük yiyeceği veya cebinde bu kadar yiyeceğe yetecek parası olana dilenmek haramdır.
b) Sadaka-i Fıtır vermeyi kurban kesmeyi vacip kılan nisap bunun ölçüsü iki yüz dirhem gümüş (Bir dirhem 3.5 gram.dır-700 grx1200=840,00TL) Elinde bu miktar gümüş veya buna eşdeğer para 840 TL yahutticaret malı bulunursa kurban kesmekle fıtır sadakası vermekle mükellef olur.
c) Zekat vermeyi farz kılan nisap Bu da yirmi miskal altındır. Bir miskal 4 gr civarıdır. yirmi miskal altın 8018 grdır.Elinde bu kadar altın ve muadili ticaret malı yahut borç ve ihtiyacından aşka altın tutarı 7200 TL parası olan dinen zengin sayılır. Bu kimse zekatını vermekle mükelleftir.
Hayvancılık yapanların elinde 40 adet koyun, keçi, otuz adet sığır, beş tane deve bulunursa o da zekat vermekle mükellef olur. Zekat verilecek malda "nema" yani üreme çoğalma ve artma vasfı bulunacaktır. Birden fazla evi olup kiraya verene fabrikası olan ticaretle iştigal edenin dükkanı, taksisi olanlar gelirlerinin %2.5 zekatını vermeleri gerekir.
Kadınların boynundaki inciler, yakutlar süs eşyası olup zekat'a tabi değildirler. Sarraf dükkanlarındaki inciler, yakutlar ve mücevherler ticaret malı olduğu zekat'a tabidirler.
Kelime-i şehadet temeli üzere kurulan İslamın binası bedeni ibadetlerden namaz oruç ile mali ibadetlerden Haccın yapılması ve Zekatın verilmesiyle tamamlanmış olur. Zekatını vermeyen kimsenin namazının da hayrı yoktur. Bir Hadis-i Şerif'de Efendimiz, "İslami faaliyetimizin tamam olması, mallarınızın zekatını vermenizdir" buyuruyor. (Et tergip ve-t terhip cilt 1, sh:520)
Bir toplumda zenginlerin ve fakirlerin bulunması doğaldır. Fakat doğal olmayan bunların birbirlerinin haklarını gözetmemesi ve sosyo ekonomik açıdan bir bakıma sünnetullah denebilecek bu durum toplumda gerilim ve gerginlik sebebi olmasıdır.
Kur'ân-ı Kerîm'de bu yönde yapılan düzenlemeler âdeta böyle bir gerilimin potansiyel varlığını ima edip, bunun engellenme ve giderilme yolları teşhis edilmektedir. Kur'an'da cennet ehli müttakiler tanıtılırken onların dünyada güzel davranan kimseler olduğundan söz edilip "...ve mallarında muhtaç ve mahrumların hakkı vardı" (ez-Zâriyât 51/19) buyurulur. Kur'an'ın başka bir yerinde, namaz kılan ve namazlarında daim olanların eline mal geçip, zengin olunca pintileşen kimseler gibi olmadıkları belirtilerek "Bunlar sahip oldukları mallarda muhtaç ve mahrumun belli bir hakkı bulunduğunu unutmazlar" (el- Meâric Ayet :22-25-sh:569)
Kur'an-ı Kerim'de Zekâtın toplumsal temizleme ve arıtma anlamında oluşu -sözcük anlamının tamamlaması mahiyetinde olmak üzere- Kur'an'da "Onların mallarından sadaka (zekât) al. Onunla kendilerini temizlemiş ve arıtıp geliştirmiş olursun" (et-Tevbe ayet 103 saife:202)
Zekat, Hicretin ikinci yılında Ramazan orucundan sonra farz kılınmıştır. Zekat emri, namazla birlikte 27.Ayet-i Celilede birlikte zikredilmektedir. Bu zekatın önemini gösterir.
Zekat, malların sigortasıdır. Hz.Peygamberimiz (a.s) "Mallarınızı zekat vererek koruyun" buyuruyor. (Et Tergip ve't Terhip C:1, Sh:520)
Cenab-ı Hak (c.c) fakirin hakkını zenginde bırakmaz. Zekatı verilmemiş bir mal birgün mutlaka yangın, sel vs. ile elden çıkar gider. Ama zengin bunun neden geldiğini düşünmez. Zekatını verenlerin ahirette kazancakları mükafat çoktur. Vermeyenlerin de azabı çok olacaktır.
Şu fani dünyada Cenab-ı Hak (c.c) kullarını birçok şekilde imtihan edeceğini bildirir. (Bakara Suresi Ayet :155, Sh: 23) Bu imtihanların başında hastalık, korku, iflas ölüm ve zenginlik gelir. Zenginlik, hoş güzel de çalışanların haklarını fakirin hakkını, devletin hakkını hakkıyle vermek zordur.
Zekat, fakirin hakkıdır. Vergi, devletin hakkıdır. Zengin olan kimseler vergi olarak 76 milyonun hakkı vardır. Zengin ile fakir arasında sevgi köprüsü zekattır. Vergi vermeyenin peşine devletin memurları düşer alır. Zekatını vermeyenlerin hesabı ise ahirete kalır. Ve cezası çok ağırdır.
Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6-İbrahim ŞAVK (CUMADAN CUMAYA) Arşivi