Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol’dan MEB’e tepki

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol’dan MEB’e tepki
 Muhabir
Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, “Öğretmenlik mesleği indirim kuponlarıyla, sembolik hediye çekleriyle itibarını ayaklar altına alan uygulamalarla daha da değersizleştirilemez” dedi.

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi sendika binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlerin çözüm bekleyen sorunlarına dikkat çekti. Toplantıda Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığına vurgu yaptı. Öğretmenlerin bu 24 Kasım’ı, ağırlaşan ekonomik krizin getirdiği geçim sıkıntısı, yüksek enflasyon karşısında eriyen maaşlar, derinleşen eşitsizlikler ve mesleğimizi itibarsızlaştıran politikalardan doğan büyük sorunlarla karşıladığını kaydetti. Son dönemde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından, öğretmenlerin kronikleşmiş sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, bazı büyük market zincirleriyle yapılan indirim anlaşmaları ve firmalarla yapılan sembolik promosyon kampanyaları gündeme geldiğini söyleyen Demirkol, market zincirleri ve özel şirketlerle yapılan bu tür anlaşmaların Bakanlığın öğretmenleri ticarileştirmenin, reklam malzemesi yapmanın önünü açtığını gösterdiğini savundu. Demirkol, “Öğretmenin alın teri, emeği ve onuru, indirim broşürlerinde pazarlanacak bir meta değildir. Bu yaklaşım, öğretmenlik mesleğinin ve emeğinin ne kadar değersizleştirildiğinin en açık göstergesidir. Eğitim emekçileri, yoksulluk sınırı altında ücretlere mahkum edilmişken, maaşlarının erimesini görmezden gelip, 200-300 liralık alışveriş çekleriyle sorunların çözüleceğini sanmak, eğitim emekçisinin itibarıyla ve aklıyla alay etmektir. MEB, öğretmenlerin insanca yaşam koşullarına kavuşmasını sağlamakla yükümlü bir kamu kurumudur. Bu sorumluluk, özel şirketlerle indirim anlaşmaları yaparak değil, adil bir ücret politikası oluşturmakla yerine getirilir. Öğretmenin hakkı, özel sektörün lütfu değil, devletin sorumluluğudur. Öğretmenlerin acil ve yakıcı sorunları arasında en başta gelen, mesleğimizin itibarını zedeleyen ve eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesidir. Öğretmenler, kariyer basamakları adı altında yaratılan suni ayrımcılıklarla, "uzman" ve "başöğretmen" gibi unvanlarla bölünüp parçalanmakta, mesleki dayanışmaları zayıflatılmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Öğretmenlik Değersizleştirilemez”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın göstermelik indirim kampanyalarıyla asıl tartışma konularının, öğretmenlik meslek itibarının ekonomik hakların iyileştirilmesi ve güvenceli çalışma taleplerinin üzerini örtmeye çalışmakta olduğunu aktaran Demirkol, Öğretmenlik mesleğinin indirim kuponlarıyla, sembolik hediye çekleriyle itibarını ayaklar altına alan uygulamalarla daha da değersizleştirileyemeceğini kaydetti. Demirkol, “Öğretmenler, maaşları enflasyon karşısında erimemiş, mesleki onuru yasalarla korunmuş ve geleceğe güvenle bakabilen yurttaşlar olmak istiyor. Öğretmenleri “sözleşmeli, düz öğretmen, uzman, başöğretmen” gibi kategorize edilen uygulamalar son bulmalıdır. Tüm eğitim emekçilerinin alım gücünü artıran, insanca yaşayacakları bir ücret artışı sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret ilkesi doğrultusunda, ücretli, sözleşmeli, kadrolu ayrımı yapılmaksızın tüm eğitim emekçilerine kadro güvencesi sağlanmalıdır. Özel sektör öğretmenlerinin açlık sınırı altında kalan ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Ataması yapılmayan meslektaşlarımızın atama talepleri yerine getirilmeli ve MEB Akademi uygulamalarıyla atamalarını daha da zorlaştıracak uygulamalardan vazgeçilmelidir. Eğitim bütçesi artırılmalı ve eğitime ayrılan kaynaklar, göstermelik promosyonlara değil, nitelikli eğitim ve öğretmenlerin özlük haklarına harcanmalıdır. Eğitim Emekçilerinin almış olduğu ek ödemelerin tümü taban aylığa yansıtılarak emekliliklerinde de kazanılmış haklardan yararlanmaları sağlanmalıdır” diye konuştu.

Etiketler :