Hürriyetçi Eğitim Sen'den eğitim yılı takvimi eleştirisi

Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Erol Ger, yeni öğretim yılı takviminde 10 Kasım 18 Mart gibi önemli günlerin ara tatile kasıtlı denk getirildiğini savundu.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yeni eğitim öğretim yılı takvimi onaylanarak kamuoyuna duyurulduğunu belirten Ger, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftasının 1. dönem ara tatili olan 10-14 Kasım'a,18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ise 2. dönem ara tatili olan 16-20 Mart tarihlerine göre planlandığına dikkat çekti.
Ger, “Bu önemli ve özel günlerin tatil günlerine denk getirilmesi doğru değildir, kabul edilemez. Takvim planlaması yeniden gözden geçirilerek bu özel ve anlamlı günlerin okullarda kutlanması sağlanmalı. 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı takvimi güncellenmelidir. Tatillerin tarihleri değişmelidir. Ara tatilin 10 Kasım’a denk getirilmesi bir tesadüf değildir. Sayın Bakan Yusuf Tekin’in bilinçli bir tercihi olduğunu düşünüyoruz. Bu yaklaşımı, Atatürk’ü anma kültürünü etkisizleştirme çabası olarak değerlendiriyoruz. Genel Başkanımız sayın Levent Kuruoğlu da kamuoyuna yaptığı açıklamada bu tutuma tepki göstermiştir. Hürriyetçi Eğitim Sen olarak ara tatil tarihlerinin değiştirilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı’na genel merkezimiz tarafından resmi başvuruda bulunulmuştur. Bu konuda Bakanlığın açıklamaları, sınav haftası mazeretleri samimi değildir. LGS sınav sonuçları sonucunda Bakan’ın basın açıklamasında söylediği ifadeler de göstermiştir ki bakan artık bir an önce görevini bırakmalıdır. Çok yorulduğu gözlenmekte, ruh hali diline yansımaktadır. Bakan’a anlayacağı dilden söylüyoruz. İstifa onurlu bir davranıştır” ifadelerini kullandı.
“Sessiz Kalmak İhaneti Desteklemektir”
Diğer sendikaları da eleştiren Ger, diğer sendikaların Türk Ulusunun varlık mücadelesine kör ve sağır kalmaya devam ettiklerini savunan Ger, “Her fırsatta “milliyetçi, milli, Atatürkçü” olduklarını dillendiren bu yapıların, Türk Ulusuna yönelik tehditlerinde suskunlukları artık tesadüf değildir. Bebek katili terörist başı adeta bir "barış figürü" gibi pazarlanırken, pekaka gibi eli kanlı bir terör örgütü normalleştirilip kimi çevrelerce övülürken, bu sendikalardan tek bir itiraz, milli bir duruş ne yazık ki yoktur. İhanete karşı sessiz kalmak ihaneti desteklemektir. “Türk Ulusunun adı değiştirilip “Türkiye milleti” gibi kavramlar alıştırılmaya çalışılırken dahi bu sözde milli yapıların tepkisiz kalması, koltuklarını milletin onurundan önde tutan düşüncenin ürünüdür. Türkiye sevdanız, nerede kalmıştır. Buradan tüm kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz. Biz, Hürriyetçi Eğitim Sen olarak, ne bebek katili bir teröriste umut bağlayanların, Ne terör propagandasına sessiz kalanların, Ne de milletimizin adını yok sayanların tarafında olduk. Olmayız! Olmayacağız! Bu toprakların adı Türkiye, Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu vatanın sahibi Türk Ulusudur. Apo, bir bebek katilidir. Türk Ulusunun, dahası insanlığın düşmanıdır. Bu gerçeği unutanlara anımsatıyoruz: Bir hainden umut bekleyen, susarak ona ortak olan, seyreden, görmezden gelen, hesap günü geldiğinde en az onlar kadar sorumludur. Sendikalar en büyük sivil toplum kuruluşlarıdır. Kamu çalışanlarını, bu iki yüzlü sendikal düzene karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Koltuk için susanları değil, ulus için, vatan için haykıranları destekleyin” şeklinde konuştu.