“23 yılda işçi ölümleri en yüksek rakamlara ulaştı”

“23 yılda işçi ölümleri en  yüksek rakamlara ulaştı”
DİSK,TMMOB, KESK, TTB temsilleri Türkiye’de artış gösteren iş kazalarına tepki göstermek ve temsilcileri Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında grizu patlaması sonucu 263 maden işçisi anmak için basın açıklaması gerçekleştirdi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Eskişehir Şubeleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eskişehir Şubeleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Eskişehir İKK, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Eskişehir Bilecik Tabip Odası temsilcileri Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında grizu patlaması sonucu 263 maden işçisinin yaşamını yitirmesinin yıl dönümünde iş güvenliği uygularındaki yetersizliklere dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.

Makine Mühendisleri Odası Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci yaptı. 1992 yılında Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında grizu patlaması sonucu 263 maden işçisinin yaşamını yitirmesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Eğerci, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için 3 Mart tarihinin TMMOB tarafından “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edildiğini belirtti. Eğerci, “2024 yılında en az 1897 işçinin, iş cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdiği tespit edildi. Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği 23 yıllık AK Parti iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmış, 23 yılda 32 binin üzerinde emekçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir. Her gün tekil tekil de olsa birçok işyerinde denetimsizlik ve kar hırsı nedeniyle iş cinayetleri yaşanmaktadır. Emekçilerin hayatlarını kazanmak için gittikleri işyerlerini, hayatlarını kaybettikleri yerler haline gelmesi ülkemizin en büyük trajedilerinden birisidir. Denetimsizlik ve yaptırımsızlık sürdükçe iş cinayetlerini engellemek mümkün değildir. Bu durum mevcut yasal düzenlemelerin iş kazalarını ve ölümlerini önlemekteki yetersizliğinin, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda köklü ve yapısal sorunlar olduğunun en açık göstergesidir” diye konuştu.

“İş Kazaları Önlenebilir”

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi sağlığı ve güvenliği alanın taşeronlaştırıldığını piyasa koşullarına terk edildiğini savunan Eğerci, bu yasayla beraber, işverenin işçi sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğünün Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla kurulan, irili ufaklı şirketlere bırakıldığını söyledi. Eğerci, “Bunun sonucunda da işçi cinayetleri ve meslek hastalıkları hızla artmıştır. Ülkemizde iş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara açık ve savunmasızdır. İş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir nitelikte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlarla, göz göre göre “geliyorum” diyen facialara son vermek mümkündür. Ancak bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler :