Baro devleti mahkemeye verdi

Baro devleti mahkemeye verdi
Eskişehir Barosu, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte yapılan ve paranın ödenmesini hakim veya savcının düzenleyeceği sarf...

Eskişehir Barosu, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte yapılan ve paranın ödenmesini hakim veya savcının düzenleyeceği sarf belgesine bağlayan hükmün yürütmenin durdurulması ve iptali için mahkemeye başvurdu.
2 Mart 2007 tarihinde Danıştay'a sunulmak üzere Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, davacı Eskişehir Barosu Başkanlığı olarak belirtilirken, Davalı ise Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı olarak belirtiliyor.
Dava konusu bölümünde ise, söz konusu düzenlemenin, "Anayasaya aykırılık savımızın ciddiye alınarak, yürürlüğünün telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracak olması nedeni ile Anayasa Mahkemesinde yürürlüğün durdurulması talepli iptalinin istenilmesi hakkıdır" ibaresine yer verildi.
Konuyla ilgili olarak görüşünü sorduğumuz Baro başkanı Yusuf Yıldırım ise, CMK paralarının 2006 yılının Nisan ayından bu tarafa ödenemediğini ve yaklaşık 1 buçuk milyon YTL (1 buçuk trilyon lira) alacaklarının biriktiğini söyledi. 2006 yılının son günlerinde yapılan yeni bir düzenleme ile avukatların CMK paralarının ödenmesi şeklinin değiştirildiğini ve hakim veya savcıların düzenleyeceği sarf belgesine göre ödeme yapılması esasının getirildiğini anlatan Yıldırım, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığının altını çizdi. Baro Başkanı Yıldırım şunları söyledi:
"Bu, avukatların bağımsızlığını zedeleyen bir düzenlemedir. Çünkü bu ödemelerin hakim ve savcılar tarafından düzenlenecek sarf belgesine bağlanması, savunmanın bağımsızlığı ilkesini anlamsız kılacak, yargı organını oluşturan sav, savunma, karar üçlüsü arasında varlığından yakındığımız ast-üst anlayışının pekişmesine yol açacaktır. Böyle bir düzenlemeye teslim olmayacağımızı vurguluyoruz. Savcı ve hakimi, avukatın ita amiri durumuna getiren, onun ücretinin takdir mercii gibi hareket etmesini sağlayacak bu düzenleme, zorunlu müdafiliği devlet avukatlığına indirgeyen bir sakat anlayışın uzantısıdır.
Bağımsız savunma, bağımsız yargının vazgeçilmez unsurudur. Avukatların bağımsızlığını yok ederek siyasi iktidara tabi kılan böyle bir düzenlemeye asla razı olamayız. Bu nedenle yargıya başvurduk."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.