"Basın özgürlüğü için düzenlenmeler yetersiz kalıyor"

Eskişehir Barosu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla basın emekçileri için bir kahvaltı etkinliği düzenledi. Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, yerel basından gazetecilerle bir araya geldi. Kahvaltı boyunca gazetecilerle tek tek tanışan Günaydın, basın mensuplarının deneyimlerini ve meslekte karşılaştıkları zorlukları dinledi.
Etkinlik sırasında yaptığı konuşmada Barış Günaydın, gazetecilik mesleğinin önemine ve ifade özgürlüğünün toplumdaki yerine dikkat çekti. Günaydın, konuşmasında, “Basının en önemli yanı, toplumumuzun ihtiyacı olan kamuoyunun bilgilenme ve bilgi edinme hakkına aracılık eden çok önemli bir görevi yerine getirmesidir. Bu değerli basın mensuplarıyla bir arada olduğum için çok mutluyum. Gerçekten de çok ihtiyaç duyduğumuz temel insan hak ve özgürlüklerinden biri olan ifade özgürlüğünün önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.
Gerçeğin Cesur Takipçileri
Günaydın, ifade özgürlüğünün anayasayla ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, “İfade özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasamızla güvence altına alınmış bir haktır. Bu özgürlüğün kullanılması büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, bu özel günü, yani Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor; kamunun doğru habere ulaşmasını sağlayan ve bunda emeği geçen tüm gazetecilerin bu önemli gününe dikkat çekmek istiyorum. Gazeteciler, meslekleri nedeniyle sık sık dava tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, gazetecilerin karşılaştığı zorlukların bir göstergesidir. Ancak ben gazetecileri, gerçeğin cesur takipçileri olarak görüyorum. Doğru bilgiyi kamuoyuna ulaştırma gayreti gösteren ve bu uğurda büyük emekler veren gazetecilerimizin yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için bu özel günde sizlerle bir arada olmayı tercih ettim. Bugün özellikle sizleri dinlemek, sorunlarınızı anlamak ve bunlar için çözümler üretebilmek adına bir fırsat olduğunu düşünüyorum” dedi.
Basın Özgürlüğü İçin Düzenlenmeler Yetersiz Kalıyor
Basın özgürlüğü ve internet yayıncılığı alanında yaşanan hukuki sorunlara da değinen Günaydın, “Basın özgürlüğü kavramı, ifade özgürlüğüyle doğrudan ilişkilidir. Doktora çalışmam sırasında bu konuyu incelemiş biri olarak, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün yıllar içinde daha kötüye gittiğini üzülerek belirtmek isterim. Özellikle 2001 yılında, internet yayıncılığı ile ilgili hukuki düzenlemelerin yetersiz olduğu dönemde yaşanan ilk internet davası, bu konuda yaşanan zorlukların önemli bir örneğidir. O dönemde, internette yayınlanan bir haber nedeniyle ceza tehdidiyle karşı karşıya kalan bir gazetecinin davası gündeme gelmişti. Bugün, 5651 sayılı yasa internet yayıncılığına ilişkin bazı düzenlemeler getirmiş olsa da, teknolojinin ve koşulların değişmesiyle bu düzenlemelerin yetersiz kaldığını görüyoruz. Günümüzde sosyal medya, konvansiyonel ya da ana akım medyanın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Ancak, yasal düzenlemeler hala bu özgürlüğün önünde engel teşkil etmektedir. Basın özgürlüğü açısından Türkiye’nin durumu, uluslararası raporlara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınan davaların sayısına baktığımızda, maalesef çok kötü bir tablo sergilemektedir” ifadelerimi kullandı.