Cumhuriyet Bayramı kutlamaları

Cumhuriyet bayramları ülkemizde 101 yıldır gurur, sevinç ve heyecanla kutlanmaktadır. Başta Cumhuriyet Bayramı olmak üzere milli bayramlarda yediden yetmişe her yaştan vatandaş ortak paydada buluşur. Türk halkı, milli bayram kavramı ile II. Meşrutiyet yıllarında tanıştı. 1909 yılında Meclis-i Mebusan’da çıkarılan bir kanunla II. Meşrutiyetin ilan edildiği 23 Temmuz milli bayram olarak kabul edildi. Bu kutlamalar cumhuriyetin ilanından sonra da devam etti.
Türk milletini bir şemsiye altında toplayan cumhuriyet kavramı Tanzimat Döneminden itibaren bilinmektedir. Yeni Osmanlılar, Mustafa Reşit Paşa’ya “Cumhurreis” olarak seslense de bu kavram Millî Mücadele yıllarına kadar pek gündeme gelmez. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun işgal edilmesiyle cumhuriyete giden süreç başlar. Amasya Genelgesi’nde “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı belirleyecektir” ifadesi millet iradesinin yönetimde etkin olacağını işaret eder. Bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk bu sürecin baş kahramanıdır. Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi hazırlıklarının devam ettiği sırada, Mazhar Müfit Kansu’ya “Şekli hükümet zamanı gelince, cumhuriyet olacaktır” diyerek savaş bittiğinde ülke yönetimine dair ipucu vermişti. Nitekim cumhuriyet, acı dolu savaş yıllarının ardından 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edildi.
Cumhuriyetin ilanı, 101 pare top atışıyla 29 Ekim gecesi tüm yurtta ilan edildi. 26 Ekim 1924 tarihinde çıkarılan bir kararname ile Cumhuriyetin birinci yıldönümündeki kutlama programı belirlendi. 29 Ekim 1924 tarihinde, cumhuriyetin ilanının sene-yi devriyesi, 101 pare top atışıyla kutlandı ve 29 Ekim akşamı fener alayları, halkın geleceğini aydınlatan cumhuriyet gibi, geceyi aydınlattı. 29 Ekim 1924 günü Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hükümet üyeleri, milletvekilleri ve halkın tebriklerini kabul etti. Meclis binası önünde coşkulu bir tören yapıldı.
Cumhuriyetin ilanının milli bayram olarak kutlanması kararı 1925 yılında alındı. 19 Nisan 1925 tarihinde verilen bir kanun teklifi ile cumhuriyetin ilan edildiği gün olan 29 Ekim milli bayram olarak kabul edildi. 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan “Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun” ile Türkiye’de kutlanan milli bayramlar ve tatiller belirlendi. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, cumhuriyet rejiminin halk ile bütünleşmesini sağladı. Bayram kutlamalarına ilişkin programlar hazırlandı. Bu programların en kapsamlısı 1933 yılında, cumhuriyetin 10. Yıldönümü için hazırlanan program ile oldu. Cumhuriyetin 10. Yıl kutlamaları için Nisan 1933’de bir kutlama komitesi oluşturuldu. Cumhuriyetin 10. Yıldönümünün hem yurt içinde hem de yurt dışında kutlanması planlanırken oldukça kapsamlı bir program hazırlandı.
Kutlama komitesi, kutlamaların nasıl yapılması gerektiğini belirledi. Cumhuriyetin 10. Yılında kutlamalar için hazırlanan program il merkezlerinden en küçük idari birim olan köylere kadar gönderildi. İllerde valinin, diğer idari birimlerde en yüksek mülki amirin başkanlığında kutlama komitesi oluşturuldu. Her yerleşim biriminin uygun bir yerinde meydan yapılması, meydana cumhuriyet meydanı isminin verilmesi ve kutlamaların bu meydanda yapılması istendi. En büyük mülki amir kutlamaları kabul ederken askerler, izciler, öğrenciler, sporcular ve cemiyetler gibi pek çok topluluk geçit töreninin katılımcıları arasında yerini aldı. Şehir merkezlerinde taklar kurulurken kamu kurumları, evler, dükkanlar, vapurlar, meydanlar, araçlar çiçeklerle, kırmızı ve beyaz kurdelelerle, elektrik, fener ve bayraklarla süslendi. Uçaklardan tüm ülkeye kırmızı ve beyaz kağıtlar atıldı. Cumhuriyetin 10. Yıldönümü aynı zamanda geçen on yılın bir muhasebesinin yapılmasına, Türkiye Cumhuriyeti’nin geçen on yıl içinde yaşadığı değişimi ve dönüşümü tüm dünyaya göstermesine vesile oldu. Cumhuriyetin 10. Yıldönümü için hazırlanan bir kitapta on yıl içinde yapılan fabrikalar, okullar, hastaneler, barajlar gibi pek çok faaliyete yer verilirken cumhuriyet ile elde edilen kazanımlar tarihe not düşüldü.
Cumhuriyet bayramları halkın meydanlarda ve statlarda toplandığı, bir araya geldiği ve ortak bir değerde buluştuğu günlerdi. İnsanlar en güzel kıyafetlerini giyerek akın akın bayram yerine koşardı. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Cumhuriyet Bayramı törenlerinde görev alan çocuklar da bayrak ile ilişkilendirilen ay ve yıldız figürlü, çoğunlukla kırmızı beyaz tören kıyafetleri tercih ederdi.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de Cumhuriyet Bayramları coşkuyla kutlanmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’dan gönderilen talimatlar doğrultusunda kutlama hazırlıkları yapılır, Eskişehir halkı meydanda toplanarak cumhuriyet bayramlarını kutlardı. Bu bayramlarda vali ve diğer mülki erkan konuşmalarını yapar, geçit töreni yapılır ve akşam da fener alayı düzenlenirdi. Bundan 60 yıl önce İstikbal Gazetesi, 29 Ekim günü “Cumhuriyetimizin 41. Yıldönümü Aziz Türk Milletine Kutlu Olsun” başlığı ile çıktı. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ise 28 Ekim öğleden sonra başladı. Eskişehir baştan başa bayraklarla donandı. 29 Ekim günü sabah saatlerinden itibaren halk bayram kutlamalarına katılmak için sokaklara çıktı. Eskişehir’in çeşitli meydanlarında bayram coşkusu yaşandı, halkoyunları, şiirler ve marşlarla Cumhuriyet Bayramı kutlandı.
Mustafa Kemal Atatürk, 10. Yıl Nutkunda, “Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim” diyor. Bugün 101. Yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nı yüz yıllarca kutlamayı diliyoruz.