Eskişehir’de maden gerilimi artıyor: Bu raporlarda neler saklanıyor?

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyonu maden projelerin zararlarına dikkat çekti.
Komisyon adına konuşan Uygar Kurtcu, “Eskişehir Doğa ve Yaşam platformu olarak Doğamıza ve Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, teknik eksikliklerle dolu ilgili projenin faaliyete geçmemesi için tüm yasal süreçlerde ve etkinliklerde Eskişehir halkı ile bir arada mücadele vermeye devam edeceğimizi buradan duyuruyoruz. Sakarya Vadisi yok olmasın" dedi.
Tepebaşı Atalan ve Mihalgazi Alpagut’ta yapılması planlana maden projelerinin 2. İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısı 4 Temmuz’da Çevre Şehircilik Bakanlığı’nda gerçekleştirdi. Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyonu da toplantıya katıldı. Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Teknik Komisyonu adına Uygar Kurtcu maden projelerine itiraz ettikleri hususlara dair Eskişehir Bilecik Tabip Odası’nda platform üyeleri birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi. Halka anlatılan proje ile onaylanan projenin birbiriyle alakasız projeler olduğunu söyleyen Kurtcu, halkın katılım toplantısının ön ayağının paydaş katılım planı olduğunu kaydetti. Kurtcu, “Paydaş katılım planının nasıl hazırlandığı ise ÇED yönetmeliğinde belirtilmiştir. Fakat bu katılım toplantılarının fotoğraf görüntüleriyle yapıldığının belirtildiği kısma gelindiğinde bu toplantıların 19.09.2023 – 22.09.2023 tarihleri arasında yapıldığı belirtilmiştir. Bu tarihler arası mevcut projeyle, önümüzdeki proje aynı değildir ve ciddi farklar barındırmaktadır. Toplantıların düzenlendiği tarih ilk ÇED başvuru dosyasının duyurulduğu tarihten bile öncedir. Haliyle projenin hem etkileri hem de içeriğinde esaslı farklar vardır ve bu bildirimlere toplantılarına yeterlilik verilmesi açıkça ÇED yönetmeliğine aykırıdır” diye konuştu. Halkın katılım toplantısını tutanaklarının gerçeğe aykırı olduğunu savunan Kurtçu, toplantıda ÇED firmasının da projenin sahibi firmanın da söz almadığını ve soru yanıtlamadığının altını çizdi. Kurtcu, “HKT tutanakları gerçeğe aykırı hazırlanarak beyanlar doğru girilmemiştir. Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik’in suç duyurusunda da bulunduğumuz eylemleri tutanakların hiçbir yerinde yer almamaktadır. Duyuruları itibariyle bile noksan olan toplantı gerçekte yok hükmündedir. Tepebaşı Belediyesi komisyona dahil edilmedi. Tepebaşı Belediyesi’nin komisyon üyeliği talebi reddedilmiştir. Projenin etki alanının büyük bir kısmını oluşturan belediyenin hem kendi kırsal kalkınma projelerinin anlatılması hem de katılımcılığın kamu yararı ilkesinin gereği olduğuna dair usulü itirazlarımız dikkate alınmamıştır. İlk ÇED dosyasında bulunan fakat ikinci ÇED dosyasından çıkartılan uzman raporları bulunmaktadır. Hiçbir gerekçe gösterilmeden rapor çıkartılmasıyla beraber ıslak imzalı rapor içerikleri değiştirilmiştir. 2023 Mart tarihli Yeraltı Suyu Akım Modeli ve Etki Değerlendirmesi Raporu içeriği ve 2021-2024 yılları arasında yapılmış Biyoçeşitlilik Çalışması Nihai Rapor içerikleri tahrif edilmiştir. Bu tahrifat daha önce dosyaya giren ÇED raporlarıyla karşılaştırmalı yapılarak ulaşılmış olup ıslak imzalı geçmiş tarihli uzman raporların tahrif edilmesi suç barındırmaktadır. Resmi kurum olan Bakanlığa sunulan raporlar ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. İlk dosyada maden faaliyetinin sürmesi için firma tarafından hesaplanan saniyede 295 litre olan proses su ihtiyacı hiçbir açıklama yapılmadan saniyede 22 litreye düşürülmüştür. Tüm madenin su ihtiyacının hiçbir gerçekliği ve dosyada projesi bulunmadığı halde Sakarya nehri yakınında açılacak tek bir kuyudan karşılanacağı iddia edilmiştir. ÇED dosyasının geçmesi için, firma maden projesi için gerekli devasa su ihtiyacını adeta gizlemiş ve bakanlık bu durumun tespitine rağmen itirazlarımızı dikkate almamış, firmadan yana tutumunu sürdürmüştür. İlk dosyada MTA diri fay haritasında halen bulunan ve proje sahasının tam ortasında yer alan ve araştırılmadığı takdirde büyük felaketlere yol açabilecek fay ile ilgili hiçbir çalışma yer almıyordu ve bu konuda itirazımızı ilk toplantıda belirtmiştik. Firma ise revize ettiği ikinci dosyada ilgili fayı araştırdığını, halen MTA diri fay haritasında yer alan fayın aslında fay olmadığını iddia etmiştir. Yaptığını iddia ettiği teknik çalışmalarla ilgili hiçbir veri sunmayıp sadece gözlemsel yorumlarla bahse konu fayı silmiştir. Büyük felaketlere yol açabilecek bu denli önemli bir konuda yaptığımız tespit ve yeterli bilimsel çalışmaların yapılmadığına yönelik itirazlarımız yine bakanlıkça görmezden gelinmiştir” sözlerini kaydetti.
“Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü sorumluğunu yapmalı”
Raporda insan faktörünün ele alınmadığını söyleyen Kurtcu, madenin insan sağlığına etkisinin değerlendirilmediğini kaydetti. Kurtcu, “ 3290 sayfalı revize edildiği iddia edilen raporda bölgenin mevcut sağlık verileri ve eğer maden işletmesi açılırsa oluşacak halk sağlığı riskleri hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Doğrusu raporda maalesef insan yoktur! Oysa açık ocak siyanürlü altın madenciliğinin bütün aşamalarında zehirlenmeler, kanser hastalıkları, kazalar, ruhsal hastalıklar dahil halk sağlığı açısından büyük tehlikeleri vardır. 9 Nisan 2025 tarihindeki İDK toplantısında bu verileri talep etmiş olmamıza karşın 4 Temmuz 2025 İDK toplantısında revize edildiği söylenilen raporda bu veriler yine bulunmamaktadır. Çünkü şirket eğer maden açılırsa halk sağlığı açısından büyük bir felakete neden olacağını gayet iyi bilmektedir. Veriler Neden Gizleniyor? Sözde revize edilen raporda, 500. sayfada, “Bölgede Var Olan Endemik Hastalıklar” başlığı altında İl Sağlık Müdürlüğü’nden veri istenildiği ve yanıtın ekte olduğu belirtilmiştir. Eklere gidilince 802. sayfada İl Sağlık Müdürlüğü’nün içinde KVKK’ya aykırı olduğu için verileri paylaşamayacaklarını yazdıkları teknik olarak boş bir kağıt gönderdiği görülmektedir. Oysa bu veriler anonimizdir, paylaşılması KVKK’ya aykırı olmadığı gibi, gereklidir ve zorunludur. Halk sağlığı açısından çok önemli bu veriyi İl Sağlık Müdürlüğü neden paylaşmamıştır? Bunun nedeni açıktır. Bu veriler şimdi paylaşılırsa eğer maden açılırsa gelişecek çok sayıda hastalığa ait verileri gizleme şansları olmayacaktır. Bu vesileyle İl Sağlık Müdürlüğü’nü yasal sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz. Eskişehir Doğa Ve Yaşam Platformu olarak Doğamıza ve Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, teknik eksikliklerle dolu ilgili projenin faaliyete geçmemesi için tüm yasal süreçlerde ve etkinliklerde Eskişehir halkı ile bir arada mücadele vermeye devam edeceğimizi buradan duyuruyoruz. Sakarya Vadisi yok olmasın" ifadelerini kullandı.