Eskişehir'de tepkiler TÜİK'e yükseldi: Uydurulmuş rakamlar ile resmi enflasyon
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına tepki gösteren Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Eskişehir’de yürüyüş düzenledi. Platform adına açıklama yapan Tüm Bel-Sen Eskişehir Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirerek emekçilerin hakları için mücadele çağrısında bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan ile CHP İl Başkanı Talat Yalaz da yürüyüşe destek verdi.
“Uydurulmuş rakamlar ile resmi enflasyon”
Açıklamasında ücret artışlarının TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla sınırlandırılmasını sert bir dille eleştiren İzgü, hükümeti ve ekonomik politikalarını eleştirerek, “İktidar-IMF-İşveren ittifakı, 2025 yılı asgari ücreti ve kamu emekçileri zammını açıkladı. Asgari ücreti çocuklarına ‘harçlık’ diye verenler, emekçi milyonları çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdiler. Geçtiğimiz yıllarda devasa artışlar yaptığı kendi bütçesinin üzerine bu yıl yüzde 40 artış daha yapan, her 1 dakikada 2 asgari ücret harcayan Saray, asgari ücretin yüzde 30 artırılmasına ‘Hayırlı Olsun’ twitti ile memnuniyetini gösterdi. Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar; kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ortaya koymuştur. Tüm kamuoyunun da bildiği üzere, ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında ‘işçiyi, memuru, asgari ücretliyi, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atıyor. Ancak her şey apaçık ortada. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanıyor, enflasyon rakamları seyreltiliyor. Bir tarafta çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon var, diğer tarafta bunun yarısına bile denk gelmeyen uydurulmuş rakamlar ile resmi enflasyon” dedi.
“Koskoca bir yalandan ibaret”
Gerçek Bilyaz İzgü, Türkiye’de asgari ücretin yıllar boyunca emek karşıtı politikalar nedeniyle ortalama ücrete dönüştüğünü belirterek, “Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların sadece yüzde 4’ü asgari ücrete yakın ücretlerle çalışırken, OECD ülkelerinde ise bu oran yüzde 5 civarındadır. Türkiye’de ise her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Tüm bunlara rağmen siyasi iktidar son bir yıldır gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından birine sarılmış, hemen her gün çalışanların ücretlerindeki artışın enflasyonu körüklediğini iddia etmiştir. Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir. Nitekim bu iktidarın akıl hocası IMF bile çalışanların ücretlerinin enflasyona etkisinin yüzde 5 ile sınırlı olduğunu açıklamıştır. IMF yazarlarının bile dikkat çektiği gerçek şudur: Enflasyonu asıl körükleyen şey holdinglerin, şirketlerin, işverenlerin yüksek kar oranlarıdır” diye vurguladı.
"Türkiye, asgari ücretliler ülkesine dönüştü"
Türkiye’de enflasyon oranlarının ücret artışlarının gerisinde kaldığını belirten İzgü, gerçek verileri paylaşarak hükümeti sert bir şekilde eleştirerek, “ENAG verilerine göre enflasyon yüzde 86,76’ya ulaşmıştır. BES Araştırma Birimi rakamlarına göre; 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 29 bin 200 TL, yoksulluk sınırı 78 bin 617 TL, tek bir çalışanın yaşam maliyeti ise 39 bin 341 TL’ye ulaşmıştır. Buna göre dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi haneye giren tutar yoksulluk sınırının 10 bin TL altında kalmaktadır. Dolayısıyla ister kamu işçisi olsun ister kamu emekçisi ister emekli olsun ister özel sektör çalışanı hiçbir kişinin “asgari ücret artışı beni ilgilendirmiyor. Ben asgari ücretli değilim” deme lüksü yoktur. Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. yüzyıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir” ifadeleriyle konuştu.
