Eskişehir’in meşhur pazarında tartışmalar büyüyor: Esnaf ve belediye karşı karşıya

Eskişehir’in meşhur pazarında tartışmalar büyüyor: Esnaf ve belediye karşı karşıya
 Muhabir
Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, "İnsanlar pazarın orada kalmasını istiyor. Biz de ıslah edilerek, makul bir çerçevede düzenlenerek devam etmesinden yanayız” dedi.

Eskişehir Çarşamba Pazarı’nda uzun yıllardır, sebze ve meyve esnafı ile birlikte tuhafiye esnafı birlikte vatandaşlara hizmet veriyor. Son günlerde Çarşamba Pazarı’nın yerinin değiştirilmesi ve tuhafiye esnafının pazardan ayrılması tartışılıyor.

yildiran-kilic.webp

Oluşan gündem ile ilgili Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, “Çarşamba Pazarı yaklaşık 1987-88 yıllarında üretici pazarı olarak kurulmuştur. Hatta ben de ilk kuran 18 kişiden biriyim. Kuruluşun ardından bir hafta sonra tuhafiyeciler geldi. O dönemde rakım yüksek olduğu için, önce üreticilerle başladık; ardından esnaflar da katıldı. O günden bu yana faaliyetlerimize devam ediyoruz. Ancak son zamanlarda, şu anda bulunduğumuz mevcut alanda özellikle tuhafiyecilerle ilgili büyük bir sıkıntı yaşanıyor. Hem belediye hem de halk açısından ciddi bir sorun söz konusu. Tuhafiyecilerin yerlerinin değiştirilmesi isteniyor. Fakat mevcut bölgeden başka bir yere taşınmaları planlanıyor. Bu durumun bizi olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. Şimdi bizim pazarlarımız halk pazarıdır. Bunun içinde zeytincisi, tuhafiyecisi, üreticisi, esnafı iç içedir. Büyük marketleri düşünün; bir eksiklik olduğunda vatandaş orayı tercih etmiyor. Aynı durum burada da geçerli olur. Tuhafiyecileri oradan çıkardığınızda, hele ki bizim Çarşamba Pazarı’nın Türkiye çapında bir ünü olduğunu düşünürsek, ciddi bir sorun olur. Bilecik, Kütahya, Afyonkarahisar hatta Bursa’dan insanlar tuhafiyeden alışveriş yapmaya geliyor. Sebze alıp götürenleri de biliyoruz. Burası aynı zamanda bizim en çok üyemizin bulunduğu pazar yeri. Eğer bu bütünlük bozulursa vatandaş da pazara gelmeyecek. Hatta tuhafiyecilerin Emek Pazarı’na taşınması gibi bir durum söz konusudur. Tabii ki oradaki vatandaşlarımızın da şikayetleri olabilir, haklılık payları da vardır. Ama biz, mevcut yerinde kalması ve mantıklı bir şekilde yeniden düzenlenerek devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” sözlerini kaydetti.

“Pazarın Orada Kalmasını İstiyoruz”

Tuhafiyeci esnafının da bazı hatalarının var olabileceğini ifade eden Yıldıran, çok erken saatlerde gelip insanları rahatsız edenlerin olduğunu dile getirdi. Yıldıran, “Gece geç saatlere kadar çalışıyorlar, gürültü yapıyorlar. Sıra dışı bir işgaliye durumu söz konusu. Bu açıdan bakıldığında, orada yaşayan vatandaşlarımız yerden göğe kadar haklı. Eskişehir genelinde de çok ciddi bir tepki var tuhafiyecilerin taşınması konusuna. Çünkü bu pazarın artık bir adı var. Popülerliği arttı. İnsanlar da pazarın orada kalmasını istiyor. Biz de ıslah edilerek, makul bir çerçevede düzenlenerek devam etmesinden yanayız. Benim çözüm önerim şu. Mevcut sebze pazarımıza en yakın olan, Devlet Su İşleri’nin kanalının iki tarafındaki çalışma yolu kullanılabilir. Burası zaten belediyenin elinde. Gerekirse biz de sivil toplum örgütü olarak DSİ’den gerekli izinleri alırız. Buraya taşınırlarsa, muhtemelen 1-2 yıl içinde Eskişehir’e büyük bir kapalı sistem sulama altyapısı gelecek. Kanalların üzeri kapatılacak, çelik borularla su akışı sağlanacak. Belki ileriye dönük olarak bu alan da farklı amaçlarla kullanılabilir. Bu durumda hem pazarın özgün yapısı korunmuş olur, hem de herkes bu süreçten istifade eder” diye konuştu.

“Büyük Yük Haline Geliyor”

Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından talep edilen katı atık bedelleri ile ilgili pazarcı esnafının şikayetlerini de dile getiren Yıldıran, kararın doğrudan belediye kaynaklı olmadığını hükümetin aldığı bir yasa gereği uygulandığını ifade etti. Yıldıran, “Biz burada alınan kararın miktarına karşıyız. Bu rakamların mantık çerçevesinde düşürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü üretici şu anda gerçekten çok zor bir dönemden geçiyor. Özellikle son üç yıldır tabiri caizse günü kurtarmaya çalışıyoruz. Bu tarz ekstra yükler bizleri daha da zorluyor. Tezgâh başına yıllık yaklaşık bin 500 ila bin 600 lira ödüyoruz. Ama bizim 6-7 gün pazara çıkan, çift tezgah bile kullanan üyelerimiz var. Bu da rakamı çok fazla katlıyor. Şu an işlerimiz zaten sıkıntılı. Tek bir tezgahı olan ve haftada 6 gün pazara çıkan biri için bu, yıllık 9 bin liraya denk geliyor. Eğer çift tezgah kullanıyorsa 18 bin lirayı buluyor. Küçük gibi görünse de bu sadece bir kalem masraf. Başka giderlerle birleşince üretici için çok büyük bir yük haline geliyor" sözlerini kaydetti.

Etiketler :