Gizli kamera skandalı insan hakları mahkemesinde

Gizli kamera skandalı insan hakları mahkemesinde
Eskişehir Tabip Odası (ETO) Başkanı Dr. Muharrem Şenel, geçen yıl Yunusemre Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi’nde görevli doktorlarından muayene odalarında bulunan gizli kamera düzeneğiyle ilgili olarak, ’’Ses ve görüntü...

Eskişehir Tabip Odası (ETO) Başkanı Dr. Muharrem Şenel, geçen yıl Yunusemre Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi'nde görevli doktorlarından muayene odalarında bulunan gizli kamera düzeneğiyle ilgili olarak, ''Ses ve görüntü kaydı yapabilen düzenek hekimler hakkında yürütülen soruşturma kapsamında delil toplamak amacıyla Sulh Ceza Hakimliği kararıyla konulmuş'' dedi.
Dr. Şenel, düzenlediği basın toplantısında, 24 Haziran 2008'de Yunusemre Devlet Hastanesinin Beyin Cerrahisi bölümünün üç poliklinik odasında birer adet olmak üzere 3 adet ses ve görüntü cihazı tespit edildiğini anımsattı.
Başlatılan soruşturma dışında ETO Yönetim Kurulunun olayın takipçisi olduğunu ifade eden Dr. Şenel, şöyle konuştu:
''Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştuk.
Soruşturmayı yürüten Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı 18 Mayısta bu konuda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Yunusemre Devlet Hastanesinde görevli dört hekim hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, delil bulmak amacıyla Sulh Ceza Hakimliği kararı ile ve TCK 140. Maddesine göre hastane muayene odalarının teknik araçlarla izlenmesine, ses ve görüntü kaydı yapılmasına karar verildiği, o nedenle olayda suç oluşturacak bir eylemin bulunmadığı belirtilmiştir. Bu gelişme üzerine, üst mahkeme olarak Kütahya Ağır Ceza Mahkemesine yaptığımız itiraz da olumsuz sonuçlanmıştır.''

-''ÖZEL HAYATLARA MÜDAHALE EDİLMİŞTİR''-
Dr. Şenel, sağlık hizmetlerinin uygulanmasında hasta mahremiyetinin özel bir kavram olarak öne çıktığını belirterek, hasta ile hekim arasındaki ilişkide hekimin, hastaya ait bilgileri saklamakla yükümlü olduğunu bildirdi.
Hastaya ait bilgilerin, hastanın rızası olmaksızın açıklanamayacağını anlatan Dr. Şenel, şöyle devam etti:
''Bu etik kabul, hekimliğin en temel değerlerindendir. Hastalık nedeni ile hastanın hekimine sır olarak verdiği, açıklanmamak üzere emanet ettiği ya da hastaya ait tanı ve tedavi bilgilerinin 3. şahıslar tarafından öğrenilmesi, kişiye ait özel yaşamın gizliliğinin çiğnenmesine ve hasta açısından mahremiyet hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Çok sayıda kişinin hakları ihlal edilmiş, hukuka aykırı olarak pek çok ulusal ve uluslararası düzenlemeyle korunan özel hayatlara müdahale edilmiştir.
Teknik araçlarla izleme özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan istisnai bir delil toplama yöntemidir ve dikkatle kullanılması gerekir. Ne var ki belirtilen olayda bu yetki, hukuka aykırı olarak, konuyla ilgili olmayanların haklarının da ihlal edilmesi biçiminde kullanılmıştır. ETO olarak bu konuda başvuracağımız bir iç hukuk yolu kalmamıştır. Benzer ihlalleri önleyici bir karar ve yaptırım ile sonuçlandırılması amacıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduk.&&

-OLAY-
Yunusemre Devlet Hastanesinin Beyin Cerrahi Polikliniğinde görevli sekreter, 24 Haziran 2008'de doktor odalarında temizlik yaptığı sırada pencere ve kalorifer peteğinin arasında kalan boşlukta kablolar olduğunu fark etmişti.
Görevlinin durumu hastanenin teknik servisine bildirmesi üzerine yapılan inceleme sonunda plastik kutunun içinde ses ve görüntü aktaran düzeneğin olduğu belirlenmişti. Söz konusu düzeneğin muayene yapılan iki poliklinik odasında da bulunduğu saptanmıştı.
Hastane yönetiminin polisi araması üzerine yapılan teknik incelemede kablosuz bağlantıyla sağlanan ses ve görüntünün yaklaşık 200 metre civarındaki alandan kayıt yapabildiği tespit edilmişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.