Başkasının parasını harcamak kolay hesabını vermek çok zordur!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de katıldığı programda Eskişehirspor ile ilgili de konuştu…

Kurt, yönetimin transfer politikasına da dikkat çekti ve eleştirilerde bulundu:

Kurt, şöyle diyor:

-Transfer yaparken, bu tür harcamaları yaparken çok dikkatli olmak lazım. Bu vebal ister. Kendi paranız değil, başkasının parasını harcamak çok kolay ama bunun hesabını vermek çok zor.

-Ben Uşakspor ile ilgili Uşak Belediye Başkanı ile sohbet ettim. Bana gösterdiği adamlardan, kimisi 3 milyon, kimisi 2 milyon! 5 milyonluk adamı yok. Ama biz 10-11 milyonluk adamlar aldık ve işte Ayvalık Belediyespor'a yenildik. Burada bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum ve bunun da iyi düşünülmesi lazım!

…/…

Kurt’un uyarısı böyle!

Çok para alan futbolcu değil, formaya, şehre inanan futbolcular oynar! Futbolcu para için geliyorsa Eskişehirspor’a asla faydalı olamaz! Eskişehirspor’un her zaman forma aşkıyla kulübe gelen futbolcularla başarıyı yakalamıştır…

Kurt’un bu sözlerine Eskişehirspor başkanı Ulaş Entok, bir yanıt verir mi bilinmez! Ancak, bu bütçeyle şampiyonluğun gelmesi gerekiyor!

Nasıl Oldu Da!

Anadolu Üniversitesi’nin yetiştirdiği değerli bilim insanı Prof. Dr. Gökhan Arslan, birkaç gün önce “Anadolu yanıyor, polis kimi arıyor” başlıklı bir yazı yazdı.

Hocanın dili sivri…

Ermeni bilim insanı Leon Zaven Sürmelian anı kitabından olaya girmiş, köprü altında noktayı koymuş…

Gökhan hoca yazının can alıcı kısmında şu soruları yöneltiyor:

Nasıl oldu da üst geçitlere öğrenci çekmek için bez afişler asmaya başladı?

Nasıl oldu da köprü altlarına, kavşaklara reklam veren bir kuruma dönüştü?

Nasıl oldu da diploması değersizleşti, itibarı zedelendi?

Nasıl oldu da kadroları liyakatten uzak ellerin işgaline uğradı?

Nasıl oldu da yıllarca yetiştirdiği zihinler birer birer bu şehirden ayrıldı?

…/…

Sorular ortada…

Yanıtları epey uzun soluklu olur.

Yazının tamamını okumak isteyenler için linki bırakıyorum:

https://12punto.com.tr/yazarlar/gokhan-arslan/anadolu-yaniyor-polis-kimi-ariyor-100970

Volkan Konak Haklıymış!

Kamuoyunda ülkücü olarak bilinen türkücü İsmail Türüt’e, katıldığı bir canlı yayında Volkan Konak’ın mezarını ziyaret etmesiyle ilgili soru soruldu…

Türüt’ün yanıtı oldukça ilginçti:

-Son zamanlar, ölmeden rahmetli 4-5 sene önce bir laf etmişti, ondan kızgındım ona. “HDP’liler evime gelsin” demişti! Böyle bir mesafe koymuştum araya. Adam bugün yaşasaydı, “Sen haklısın” demek zorunda kalacaktım. Haklı çıktı adam. Artık PKK falan kalmadı. Bakıyorsun, Abdullah Öcalan’a “sayın” demek moda oldu. Türkiye Meclisi’nde Adamı göklere çıkarıyorlar. Nafile, kızmışız Volkan’a kimse kusura bakmayacak!

Eskişehir’in Değerine Değer Katacak!

AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, daha önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanıydı. Beylikova Nadir Toprak Elementleri maden sahasındaki tesisler ilk kez onun bakanlığı döneminde kuruldu.

Dönmez, NTE ile ilgili şu konunun altını çiziyor.

-Türkiye’nin teknoloji ve enerji bağımsızlığı yolunda stratejik bir dönüm noktasındayız…

Dönmez, teknoloji kon8usunda oldukça iddialı:

- Beylikova’daki Nadir Toprak Elementleri sahası, 694 milyon tonluk kaynağıyla dünyanın 2. büyük rezervi konumunda. Bu keşifle birlikte Eskişehir’imizin değerine değer katacak, Türkiye’nin teknoloji ve enerji bağımsızlığına yön verecek yeni bir dönemi başlatıyoruz.

Ve sonuç:

- Nadir toprak elementleri, savunma sanayisinden yenilenebilir enerjiye, elektrikli araçlardan uzay teknolojilerine kadar geleceğin en kritik alanlarını şekillendirecek stratejik unsurlardır. Biz bu süreci şeffaf, çevreye duyarlı ve milli çıkarlarımızla uyumlu biçimde yürütüyoruz.

Geçmiş Zaman Olur Ki! Bir Zamanlar Hükümet Caddesi

1900'lü yılların başları. Günümüz İki Eylül Caddesi! Eskiden tabi ki caddenin adı Eskişehir’in kurtuluş günü olan tarih değildi… O yıllarda caddeye “Hükümet Caddesi” deniyordu…

Sayfanın Sözü! İletişimsizlik!

Bir satranç ustası, maç esnasında dokuz saattir hamle yapmayan rakibine, "Ne zaman oynayacaksınız?" diye sorduğunda, "Sıra sizde değil mi?" cevabını almıştır. İnsan ilişkileri de böyledir:

İletişimsizlik, anlamsız kırgınlıklar ve zaman kaybı demektir.