“Her geçen gün fakirleşiyoruz”

Nakliyat İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Özçelik, akaryakıta gelen zamların nakliyat sektörüne olan etkisini değerlendirdi. Kulağımızda olan büyüklerimizin ya da etrafımızın söylediği mazota zam gelirse petrole zam gelirse iğneden ipleye her şeye zam gelir. Bu durum hala geçerlidir. Gerçekten akaryakıt zamları önüne geçilemeyecek bir duruma gelmiştir. Sektörü de inanılmaz olumsuz etkiliyor. Haziran enflasyon oranıyla birlikte ÖTV ve KDV'de yapılan zamlarla birlikte tabii araçların motor hacimlerine ve yük taşıma kapasitelerine göre değişiyor. Ortalama 1litre mazottan bütün şoför esnafı yüzde 20- 25 civarında vergi öder noktasındadır. Türkiye'nin çeşitli illerine baktığımızda 53 lirayla 57 TL civarında, 1 litre başına ücretlendirme söz konusudur. Yani sadece mazot ücretleri ya da yakıt ücretleri değil aslında sektörü etkileyen bir sürü faktör var. Otoban otoyol ücretleri var, köprü ücretleri var. Yine bizim sendika olarak aslında 2022’de Türkiye genelinde yurt içi yurt dışı şoförlerle ilgili başlattığımız bir örgütlenme ve bilgilendirme çalışması var. Bildiğiniz gibi Nakliyat Sendikası DİSK’e bağlı bir sendika ama uluslararası alanda da aynı zamanda dünya sendikaları federasyonuna ve Uluslararası Taşımacılık Federasyonu yani ITF’in de üyesiyiz. Onlarla bağlantılı olarak özellikle ITF ile bağlantılı olarak bir kampanya bir çalışma başlatmıştık. Güvenli ücret güvenli sürüş aslında bu başlığınla ne kadar önemli olduğu aslında ortaya çıkıyor. Biz de 2022’den beri Türkiye genelinde başta sınır kapıları olmak üzere şoförlerle birebir görüşerek stant çalışmaları yaparak broşürler dağıtarak aynı zamanda örgütlenme ve üyelik çalışması da yaparak sorunlarını dinliyoruz. Uzun vadeli bir proje bu ama şoförlerle iç içeyiz” ifadelerini kullandı. Akaryakıt ile birlikte nakliyat işinde faaliyet gösterenlerin çok fazla problemlerinin olduğunu dile getiren Özçelik, TIR garajlarıyla ile ilgili sürücülerin yaşadığı sorunlar da sıraladı. Özçelik, “Bir sağlık hizmeti yok. Bu garajlar şehrin dışında oluyor, buralarda bir ambulans yok. Banka ATM'leri yok. Telefon vericileri yok. Sağlıklı yemek, sağlık, güvenlik gibi sorunları çok fazla. Otoyolda takograf uygulaması var. 4 buçuk saat sürüşten sonra bir mola vermeleri gerekiyor. Ama o tabanda mola yapacakları yer yok gibi her tesis almıyor, dinlenmeleri gerekiyor işte. Oralarda da hijyen yemek barınma gibi problemleri var. Nakliye ücretlerinde çok ciddi problemler var. Bildiğiniz gibi maalesef ülkemiz enflasyonist bir ülke ve Türk Lirası dolar karşısında sürekli değer kaybediyor. Örnek vereyim, hani Mersin'den Kuzey Irak, Erbil'e bir nakliye atıyorum. Bin 500- bin 600 dolarken şu anda bin 100 dolarlara, düşmüş durumdadır. Neden böyle oluyor? Dolar değer kazandıkça nakliye ücretlerini nakliyeciler maalesef düşürüyorlar . Çok problemleri var, sahipleri yok, seslerini duyuracak kimseleri yok. Dernekleri, federasyonları var. Biz onlarla da ortak çalışmak istiyoruz. Aslında derneklerle, federasyonlarla birlikte. Sendika, derneklere ve federasyonlara alternatif değil. Tam tersine onları destekleyici onlarla birlikte bu sorunları çözüme ulaştırabilecek en yasal kurumlardan bir tanesidir. Haziran ayı enflasyon oranı yaklaşık yüzde 15 civarında açıklandı. Şimdi her kesimin sadece bizim üyelerimizin değil aslında toplumda çalışan bütün emekçilerin, bütün işçilerin mevcut durumlarını koruyabilmeleri için enflasyon oranında bir zam almaları gerekiyor ki herhangi bir kayba uğramasınlar. Bu mevcudu korumak için almaları gereken zam oranı. Üzerine bir de zam almaları gerekiyor. Yani şu demek bizim toplu sözleşme yaptığımız yerlerde bu kayıp olmuyor. Yani biz çünkü enflasyon artı bir kaç puan daha üzerinde zam oranlarımız var. 6 aylık periyotlarda zam alıyoruz. Ama ülkemizde maalesef bu genel bir şey olmadığı için genel bir kural olmadığı için sadece enflasyon oranında hatta bunu bile vermekten kaçınan işverenler de olabiliyor. Her geçen gün bir fakirleşme, bir yoksullaşma gündeme geliyor” sözlerini kaydetti.
“Kamyoncu borcunu ödeyemiyor”
Gebze Bölgesi Nakliyat İş Şoförler Temsilcisi Fatih Kangallı da TIR ve kamyon Şoförlerinin ekonomik sıkıntılarına dair açıklamalarda bulundu. Kangallı, “Yakıt alımlarının kontrol altına alınması için bizler araçlarımıza UTS taktırdık. UTS’yi taktırdıktan sonra aldığımız her yakıt ile birlikte yüzde 4 civarında çevre kirliği vergisi ödeyeceğimizi öğrendik. Örneğin aylık 100 bin liralık yakıt aldığımda yüzde 4’ü çevre kirliği vergisi de ödeyeceğim bu içinde bulunduğumuz durum çok saçma. Ankara’dan çıkan bir kamyon, İstanbul’a gelindiğinde 2 bin lira otoban ücreti ödüyor. TIR olduğunda bu ödeme de büyüyor. Teker sayısı arttığında ödemede büyüyor. Kamyoncu esnafı kredi kartlarını ödemiyor. Evine bakamıyor. Borcunu ödemiyor” diye konuştu.