"Kadını korumakla yükümlü kurumlar neden görevlerini yapmıyor?"

"Kadını korumakla yükümlü kurumlar neden görevlerini yapmıyor?"
İYİ Parti Kadın Aile ve Sosyal Hizmetlerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Leyla Çam parti binasında yaptığı açıklama ile kadın ölümleri karşı yaptırımların artırılması gerektiğine vurgu yaptı.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle İYİ Parti Kadın Aile ve Sosyal Hizmetlerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Leyla Çam parti binasında açıklamalarda bulundu.

25 Kasım’ın kadına yönelik şiddetle mücadelenin günü olmadığını AK Parti iktidarında her gün yeniden yaşanan, sayıları giderek artan ölen kadınların, korunamayan hayatların acı günü olduğunu savunan Çam, Ülkemizde 2025 yılında,328 günde şüpheli ölümler de dahil 482 kadın hayattan koparıldığını belirtti. Çam, “Neredeyse her gün, en az bir kadın öldürüldü. Kadınların yüzde 65’i evlerinde öldürüldü. Geçen yıl bu oran yüzde 57’ydi. Yani kadınların en güvende olmaları gereken yer, artık mezarları hâline geldi. Koruma kararı olmasına rağmen öldürülen 9 kadın var. Kadın devleti yöneten iktidara gidiyor, “Beni koru” diyor, karar çıkıyor. Ama o koruma sadece bir kağıt olarak kalıyor. Hatta iç işleri bakanı tarafından, kapıyı açıp öldürüldüğü için bile kadın suçlanıyor. Bu tablo, iktidarın kadına yönelik şiddeti bir öncelik olarak görmediğini açıkça gösteriyor. Kadın cinayetleri bireysel bir sorun değil; toplumsal, kültürel ve siyasal bir meseledir. Toplumun bütün kesimleri ile birlikte ele alınmalı ve çözüm üretilmelidir. Kadına yönelik şiddetin kökünde kadını eşit bir birey olarak konumlandıramayan zihniyet, cezasızlığı besleyen adalet sistemi, etkisiz koruma mekanizmaları yatmaktadır. Kadının hayatına dair verdiği kararlar hâlâ erkek tahakkümü tarafından denetlenmek isteniyor. Giyimi, işi, eğitimi, boşanması, çalışması, bir sözü, bir tercihi, bu bahaneler kadınların ölüm sebebi olmaya devam ediyor” diye konuştu.

“Siyasi Cesaret Gerekir”

İktidara sorular yönelten Çam, kadın ölümleri ile ilgili hesap sormayacak mısınız? Diyerek yaşanan kadın ölümleri ile ilgili yaptırımların yetersizliğine dikkat çekti. Çam, “Neden hâlâ caydırıcı cezalar yasalaştırılmıyor? Neden TBMM acil toplanıp şiddete karşı yaptırımları ağırlaştırmıyor? Haksız tahrik indirimleri neden kaldırılmıyor? Neden hâlâ “iyi hâl” adı altında katillere indirim veriliyor? Koruma kararları neden kâğıt üzerinde kalıyor? Kadını korumakla yükümlü kurumlar neden görevlerini yapmıyor ve hesap sorulmuyor? TBMM’de oluşturulan Kadına yönelik şiddetle mücadele Komisyonu, raporunu TBMM Başkanına sunalı 4 buçuk ay oldu. O günden bu yana 106 kadın daha öldü. Bunun hesabını da sormayacak mısınız veya vermeyecek misiniz? Çözüm mü? Var. Ve zor değil. Dünyada başarı sağlamış yöntemler ortada. Etkin koruma sistemi, elektronik kelepçe uygulamasının zorunlu hale gelmesi, hızlı müdahale ekipleri, cezasızlığı ortadan kaldıran net ve ağır yaptırımlar, uzmanlaşmış kolluk birimleri, faile zorunlu rehabilitasyon programları, kadına yönelik şiddet davalarında ihtisas mahkemeleri. Ama bunlar için önce liyakat, sonra irade, samimiyet ve siyasi cesaret gerekir” sözlerini kaydetti.

Etiketler :