“Savunma sanayi işçisi ek iş yapmak zorunda kalıyor”

Kamu Çerçeve Protokolü imzalandı. İmzalanan protokol savunma sanayisi işçisinin beklentilerini karşılamadı. Kamu Çerçeve Protokolü imzalanmasına karşın iş kolu sözleşmesi ile ilgili süreç devam ediyor. Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak yaşanan sürece dair açıklamalarda bulundu.
Atak, “Fakat biz aylardır verdiğimiz mücadelenin karşılığını maalesef bu kamu çerçeve protokolünde göremedik. Protokolde savunma sanayi işçileri olarak taleplerimiz karşılanmış değil. Hatta taleplerimizin yüzde yirmi beşi dahi yerine getirilmedi ve aylardır sürdürmüş olduğumuz müzakerelerde bizlere vaat edilen, sözleşmede adım atılması beklenen birçok maddeden de feragat edilmiş oldu. Sözleşmemiz Yüksek Hakem Kurulu’nda imza altına alınmış değil. Türkiye İşveren Sendikası tarafından sözleşmemiz Yüksek Hakem Kurulu’ndan geri çekilebilir. Bunun için hükümet yetkililerinin Türk Harb-İş Sendikası Genel Merkezi ile birlikte inisiyatif koyması gerekiyor. Geçen hafta üyelerimizin haklı talepleri doğrultusunda, Eskişehir Şubesi olarak Genel Merkez’e bir ziyaret gerçekleştirdik. Çünkü sizlerin aracılığıyla bir kez daha ifade etmek istiyorum: Savunma sanayi işçisi sadece hakkını alamadığı ve mağdur olduğu için değil, aynı zamanda çok büyük problemlerle de karşı karşıya. İnsanların kredi kartları patlamış durumda. İnsanlar artık yıllık izinlerini aileleriyle birlikte farklı bir ilde geçiremez hale geldi. Hatta yıllık izinlerinde dahi ek iş yapmak zorunda kalıyorlar. Milyonlarca dolarlık uçakları yapan, F-16’lara, F-4’lere bakım ve entegrasyon sağlayan, milli mühimmatların yazılımını gerçekleştiren işçilerin geldiği durum budur” sözlerini kaydetti.
“Siyaset Yapan Herkesin Görevidir”
2 Ağustos’ta yapılan kamu çerçeve protokolünde açık ve net bir şekilde pozitif ayrımcılık istememize rağmen savunma sanayi işçisine ayrı bir parantez açılmadığını aktaran Atak, hükümeti ve sendika genel merkezine uyarılarda bulundu.
Atak, “Üzerinize düşen görevi acilen yerine getirin. Eğer kamuoyuna açıklama yapıp da etkili ve yetkili sendika olduklarını iddia ediyorlarsa, bugüne kadar masada kullanmadıkları yetkilerini artık kullansınlar. Bizim Ankara ziyaretimiz sonrasında özellikle İstanbul Şubesi ile birlikte yol arkadaşlığı yaparak çeşitli görüşmeler gerçekleştirdik. İşveren Sendikası ve Çalışma Bakanlığı yetkilileriyle görüştük ancak Türk Harb-İş Sendikası Genel Merkezi ile görüşme yapamadık. Bizlerle görüşmeyen Genel Merkez yöneticilerimiz, üyelerimizin mağduriyetlerini ve taleplerini dinlemek yerine Ankara’dan üyelerimize ayar vermeye, fırça atmaya, hatta manipülasyon yaptığımızı iddia etmeye kadar varan suçlamalarda bulundular. Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi üyeleriyle birlikte mücadele etmektedir. Bugün de bu böyledir. Biz, üyelerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Yukarıdan, Ankara’dan bizlere ayar vermeye çalışmak, “Hükümetin verdiğiyle kanaat getirin” demek sendikacılıkla uzaktan yakından alakası olmayan bir yaklaşımdır. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Bugünden itibaren nasıl şimdiye kadar alanlarda, masada, meydanlarda, basın ve sosyal medya yoluyla sesimizi duyurduysak, bundan sonra da duyurmaya devam edeceğiz. Taleplerimizi hükümete teslim edenlere, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay başta olmak üzere Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan’ı da üyelerin haklarını alamadıkları sürece acilen istifaya davet ediyoruz. Bu mağduriyet artık son bulmalıdır. Eskişehir halkına da çağrımızdır: Bu mesele sadece işçilerin değil, Eskişehir’in meselesidir. Eskişehir Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, Cumhuriyet tarihiyle yaşıt ve bu şehre büyük katkılar sağlayan çok önemli bir kurumdur. Buna sahip çıkmak tüm Eskişehir halkının ve siyaset yapan herkesin görevidir” ifadelerini kullandı.
“Kayıplarımızı Karşılamıyor”
Kamu çerçeve protokolüne gelmeden önce tekliflerinin bin 800 TL tavan ücretin belirlenmesi, bunun tüm ücretlere yansıtılması olduğunu ifade eden Atak, oluşan miktarın üzerine yüzde 50 zam yapılmasını istediklerini hatırlattı. Atak, “Ancak bugün verilen maaşlar geçmiş kayıplarımızı karşılamıyor. İlk 6 ay için bize verilen zam yüzde 24, ek ödemelerle birlikte yüzde 27-28 civarında. Oysa bizim talebimiz ilk 6 ayda yüzde 80-90 oranında bir artıştı. Ayrıca sekiz sayfalık teklifimizde gelir vergisi adaletinden sosyal haklara kadar birçok konuda adım atılması istenmişti. Ancak hiçbirine yaklaşılmadı. Buna rağmen kamu çerçeve protokolü sanki kabul edilebilir bir protokolmüş gibi yansıtıldı. Biz bu nedenle mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” sözlerini kaydetti.