Toptaş'tan siyanür havuzuna tepki: Yaşamın ölmesi demek
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından Sivrihisar ilçesi Kaymaz mahallesinde yaşam alanına 600 metre mesafede 40 metre derinlikte 5 bin 500 metreküp kapasiteli üçüncü siyanürlü atık barajı yapılması düşünülmekte olduğunu aktaran Toptaş, “Bu baraj da dolduğunda dördüncü ve beşinci havuzların yapımının gündeme gelmesi muhtemeldir. Kaymaz’da bulunan altın madeninin yanı sıra Çanakkale ili Karapınar ilçesinde bulunan madenden tonlarca cevherin de bu tesislere taşınarak işlenmesi hedeflenmektedir” dedi.
“BÖLGEDEKİ YAŞAMIN ÖLMESİ DEMEK”
Dünya Sağlık Örgütü’nün ağır metallerin yeraltı sularına geçmesi halinde 50 kilometre uzağa gidebileceklerini tespit edildiğini belirten Toptaş, “Kaymaz maden yatağında siyanür sayesinde ayrışan ağır metallerin yer altı sularına geçmesi halinde Kaymaz, Sivrihisar, Çifteler, Mahmudiye hatta tüm Eskişehir bölgesindeki yer altı suları zarar görecektir. Bu bölgedeki yaşamın ölmesi demektir. Bölgede zaten var olan 2 adet siyanür barajının yanına daha büyük üçüncü bir baraj yapılmak istenmektedir. Altın madeni kurulduğundan bu yana bölgede kanser vakaları çığ gibi çoğalmaktadır. Kaymaz mahallemizde ölümlerin yüzde 90’ı kanserden dolayı olduğu halkımız tarafından dile getirilmektedir. Sivrihisar merkez ve yakın ilçelerde de kanser vakaları hızla çoğalmaktadır” şeklinde konuştu.
“BÖLGEDE HAYVANCILIĞIN YOK OLMASINA NEDEN OLACAK”
Bölgede yetişen meyve ve sebzeler de bu siyanürlü sudan etkilenmekte olup meyve ve sebze üretiminde rekolte düşüklükleri yaşanmakta olduğunu söyleyen Toptaş, “Siyanür için yılda yaklaşık 20 bin ton su kullanıldığı düşünüldüğünde zaten kurak olan bölgemizde yer altı sularında büyük azalma olacağından bölgemizin geçim kaynağı olan tarımda büyük sıkıntı yaşanacaktır. Bölge halkının geçim kaynaklarından olan hayvancılık da bu siyanürlü sudan etkilenmekte olup zehirlenmeler, düşükler ve ölümler yaşanmaktadır. Bu durum da bölgede hayvancılığın yok olmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
“YÖNETİCİLER VE MİLLETVEKİLLERİ GEREKEN HASSASİYETİ GÖSTERMELİ”
Birinci derecede arkeolojik ve doğal sit alanı olan Karakaya Tırmanış Bahçesinin de bölgeye çok yakın olması nedeniyle doğaya tahribatı artıracak ve turizmi olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulayan Toptaş, “Kaymaz Mahallemizden diri fay hattı geçtiği için olası bir depremde bu barajlarda taşma, çökme ve yarılma ihtimali çok yüksek olduğundan böyle bir durum çevre felaketine sebep olacaktır. Yeni kurulacak havuzla birlikte bu zararların katlanarak artacağı kuşkusuzdur. İlçemizin yaşanabilir cennet köşesi, tarım ve hayvancılığın merkezi olan yeşil Kaymaz’ımızın göz göre göre yok edilmesi, siyanür çöplüğüne dönüştürülmesi bölge halkı olarak bizleri derinden üzmekte ve tedirgin etmektedir. Hayati önem taşıyan bu konuya sivil toplum örgütlerinin, bölgemiz yöneticilerinin, milletvekillerimizin gereken hassasiyeti göstermelerini bölge halkı olarak talep etmekteyiz. Unutulmamalıdır ki hiçbir maden insan sağlığından ve çevremizden daha değerli değildir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.