Türk Ocakları'nın 112. Yıl dönümü için çelenk sunuldu

Eskişehir Türk Ocağı, Türk Ocaklarının kuruluşunun 112. Yıl dönümü nedeniyle Vilayet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni gerçekleştirdi.
Törenin ardından Eskişehir Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, günün anlam ve önemine ilişkin basın açıklaması yaptı.
Ünal, “Türk Ocakları bundan tam 112 sene önce 25 Mart 1912 de Türk Milletinin yine zor günler yaşadığı, muhataralı bir zamanda kuruldu. Şüphesiz bu 112 yıllık zaman dilimi İçerisinde yaşanan acı tatlı birçok hadiseden sonra 112. Yaşına ulaşmış olmasının mutluluğunu hep birlikte paylaşmak üzere toplandık” dedi.
PROF. DR. ÜNAL’DAN ‘EĞİTİM’ VURGUSU
Türk Ocaklarının tarihi geçmişi hakkında bilgiler veren Ünal, günümüze yönelik eğitimin önemine vurgu yaparak konuşmasına devam etti. Ünal, şunları söyledi:
“Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda en önemli konu eğitimin kendisinden beklenileni ortaya koyamamasıdır. Bugün Üniversitelerimizin birçoğu neye yaradığı belli olmayan kalitesiz, karşılığı olmayan diploma dağıtmaktan başka bir şey yapmıyor. Türkiye'nin en değerli serveti olan genç beyin gücü heba edilmeye devam ediliyor. Hâlbuki eğitim doğru dürüst planlama yapılarak bir taraftan gençlerimizi değerlerine sahip şahsiyetli bir nesil haline getirmeye çalışırken diğer taraftan ülkenin ihtiyaçlarını dikkate alarak çağın bilgileriyle donanmış ihtiyacımız kadar genç kadroları yetiştirmek cihetine gitmeli. Herkes tarafından bilinen ve söylenen gerçek; bir ülkedeki en tehlikeli bomba İşsiz üniversite mezunlarıdır.”
“DEPREMDE TÜRKLÜK ALEMİ YOLLARA DÖKÜLDÜ”
6 Şubat depremini de hatırlatan Ünal, “Geçtiğimiz sene bu zamanlar Milli Mücadele'de olduğu gibi Türk Milleti adeta "İkinci Kuvāyi Milliye" destanını yazdı. Depremin ilk anından itibaren sadece Türkiye değil, Türklük âlemi ayağa kalktı, yollara döküldü, kendileriyle beraber varlarını yoklarını da bölgeye götürdüler. Aynı birinci Kuvâyi Milliye destanı gibi bu destan da yarınki nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacak, millet olmak böyle bir şey. Başımıza gelen bu asrın felaketinden gereken ders çıkarılmalı dünyanın en yoğun deprem bölgelerinden biri olan Türkiye coğrafyasında dikey yapılanmadan vazgeçilip kesinlikle yatay yapılanmaya dönülmeli ve yönetmeliklerin uygulanması kesinlikle doğru dürüst takip edilmeli” şeklinde konuştu.