Yılmaz Karaca güven tazeledi

Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’nin Genel Kurulu, cemiyet binasında gerçekleştirildi.

Kongreye, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’ne üye gazetecilerin yanı sıra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da katıldı.

Sayı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Yılmaz Karaca konuşmasında Eskişehir basınının gücüne vurgu yaparak, “Eskişehir basını Anadolu’nun parlayan yıldızıdır. Bunu da Eskişehir’deki gazetelere, televizyonlara bakarak anlayabilirsiniz. Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak bundan dolayı sizlerle gurur duyuyoruz. Başarılarınızın devamını diliyorum. Bugün Eskişehir, yarın İstanbul, ondan sonra Zonguldak, Ereğli ve Düzce olarak son önümüzdeki 3 günde 6 genel kurula katılacağım. Buradan başladım” dedi.

“Anadolu basını daha güç durumda kalacak ”

Anadolu basınının içinde bulunduğu duruma değinen Yılmaz Karaca, “Kongre vesilesi ile tekrar söyleyelim. Anadolu basını cayır cayır yanıyor. Ama bugün tekrar bir tasarruf tedbiri daha çıktı. Neyin ne olduğu belli değil. Daha önceki tasarruf tedbirlerinde olduğu gibi gazete aboneliklerinin sona ermesi veya buna benzer basına desteklerin yok edilmesi gibi… Henüz açık ve net bir sistem de koyulmadı. Görünen o ki Anadolu basını biraz daha güç bir durumda kalacak. Neden, çünkü yatırım yapılmayacak, sonucunda da resmi ilan olmayacak” dedi.

Karaca konuşmasında şunları söyledi:

“Tasarruf yapılmasına, Türkiye’nin geleceği ve ekonominin düzelmesi için gazeteciler olarak bizlerin de desteği olur ama basının gazetesine veya ilanına el koyarak bu durumun düzelmeyeceği düşüncesindeyiz. Tabii ki Türkiye’de Anadolu’da sadece gazetelerin sorunları yok. Gerçekten televizyonların sorunları da var. Yıllardır televizyonlar için devletin aldığı uydu bedellerinin aşağı çekilmesi için mücadele veriyoruz. Ama dinleyen yok. Dinlemedikleri için de Anadolu’da 100’ün üzerindeki uydu televizyonu maalesef, 30’lara kadar indi. Zaman zaman da uydu bedelini ödeyemeyen televizyonların ekranların karartıldığı bir dönemdeyiz. Bu şunu gösteriyor ki hele hele seçim döneminin bitmesiyle de televizyonların durumu daha kötüye gidecek. Bunun için İstanbul’da bir başkanlar konseyi toplantısı yaptık. Toplantıda şöyle bir karar aldık. Bu Anadolu basının, gazetelerin, internet sitelerinin, radyoların sorunlarının mutlaka ve mutlaka Meclis’te bir komisyon kurularak mevcut durumun araştırılmasını istedik. Sağ olsun Eskişehir’den özellikle milletvekilimiz Utku Çakırözer çalışıyor. Diyoruz ki bizim söylediklerimizin doğru olup olmadığını, gidip yerinde görün, bunun için komisyon oluşturun. Basını kötü duruma sokan bir de internet gazeteciliği var. Bunu da basın yasasının içine göstermelik koydular. Şu an da Türkiye’de internet gazeteciliğine koyulan şartlar nedeniyle bir çok arkadaşımız güç durumda kaldı. Hele haftalık, 15 günlük, aylık gazetelerin yüzde 90’ı yok oldu.”

“Geçim sıkıntısı çeken gazeteciler mesleği bırakıyor”

Anadolu basınında çalışanların sorunlarına da değinen Karaca, “Gerçekten Türkiye’de çalışan gazeteci arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu maalesef asgari ücret dahi alamıyor. Bu durumdan rahatsız olan çok kabiliyetli arkadaşlarımız var. Mesleğimizin geleceğine yön verecek arkadaşlarımız var. Bakıyoruz, geçimini sağlayamıyor. Ama ne yapıyor? Belediyelere veya kamu kuruluşlarına geçiyorlar. Yani bu geçişler basındaki çalışan kalitesini de düşürüyor. Bu vesile ile mutlaka, çalışan gazetecilerle ilgili de devletin bir destek vermesi gerekir. Gazete sahipleri bana kızabilir, önemli değil. Ama, ‘bu kadar kazanıyorsunuz çalışanların maaşlarını iyileştirin’ şartını da mutlaka koymaları gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Kurt: Gazeteci de patron da bağımsız olarak para kazanmalı

Yılmaz Karaca’nın ardından söz alan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da seçilecek yeni yönetime başarı dileyerek, “Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti 70 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren ve yerel basının ciddi anlamda güç kazanmasını sağlayan bir kurum. O nedenle şimdiye kadar hizmet etmiş bütün dostlarımızı kutluyorum. Ben basının tarafsız, objektif ve güçlü olması gerektiğini savunanlardanım. Türkiye’de bir olayı ispat etmek için ‘gazetede okudum’ denirdi. Bu önemli bir işti. Çünkü gazetecinin doğru olmayan bir şeyi yazmasının ihtimal dahilinde olmadığını herkes kabul ederdi. Ama ne yazık ki son zamanda bu işler değişmeye başladı, karışmaya başladı. Gazete patronlarının, televizyonlar da buna dahil başka işinin olmaması gerektiğini savunanlardanım. Sadece gazetecilik yaparak para kazanılmalı, karın doyurulmalı, çalışan kurum rahat geçinebilmeli. Ama devletle, belediyeyle, kamuyla ya da özel sektörle iş birliği halinde ortaklık halinde bir yönetim anlayışı basının tarafsızlığını ortadan kaldıran en temel ögelerden birisi. Umarım biz iktidar olduğumuzda bu konuda ciddi bir yasal düzenleme gerekir. Gazeteciler doymalı, gazete patronları para kazanmalı ama hiç kimseye de bağımlı olmamalı. Bunu sağlamanın mücadelesi yapılırsa, Türkiye’nin eski o kahraman gazetecilerinin olduğu döneme döneceğini tahmin ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Hüsnü Arslan başkanlığında, Çağlar Özyazıcı ve Özge Zaim’den oluşan Divan Kurulu onaylandı.

Denetim ve faaliyet raporlar Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Bülent Özyazıcı tarafından okundu.

Ardından raporlar oy çokluğu ile kabul edildi.

Tek liste olarak Yılmaz Karaca, aday olduğu genel kurulda açık oylamaya geçildi.

Oylama sonrası Karaca yeniden Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı oldu.

Karaca’nın yönetimine iki yeni isim daha eklendi.

İstikbal Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özge Zaim ve 2Eylül Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sinan Keskin de, cemiyet yönetimine dahil oldu.

Yılmaz Karaca’nın yönetim kurulu listesi şu isimlerden oluştu:

“Bülent Özyazıcı, Muharrem Esen, Hakkı Sağlam, Seda Uçar Kale, Sinan Keskin, Özge Zaim.”

Seçimin ardından tekrar söz alan Yılmaz Karaca, “Eskişehir gazeteciler Cemiyeti tarihinde ilk kez iki kadın üye ile yönetilecek. Dileğim odur ki gelecekte de başkanlıkta bir kadın başkan olsun. Herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Daha sonra kongreye katılanlara geleneksel hale gelen Emirdağ güveci ve tatlı ikram edildi.