4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

12 EYLÜL, MAZERET OLAMAZ

12 Eylül Askeri Darbesi, Anayasa değişikliği ve ülkede mevcut sorunların mazereti oldu. Siyasiler, her alandaki başarısızlıklarının nedeni olarak da, 12 Eylül darbesini ve mevcut Anayasayı gerekçe gösterip bahane üretiyorlar.
Hatırlıyorum da, CHP Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ' de Türkiye' de, özelikle 12 Eylül 1980'den sonra, demokrasinin askıya alınması ve partilerin kapatılması nedeniyle, ülke sağlıklı bir siyasetin yaşanmadığını söyleyerek, 12 Eylül' ü, soldaki sorunların ve başarısızlığın sebebi olarak göstermişti.
Elbette darbeleri, benimsenmek mümkün değildir. Ancak başarısızlıklarında nedeni olarak da gösterilmemelidir. Çünkü 12 Eylül müdahalesi, sevabı veya günahı ile mazide kaldı. Bunu bahane ederek, bugünkü soruların sebebi olarak göstermek haksızlıktır. Bugün solda ve sağdaki, tüm siyasi partilerdeki başarısızlığı nedeni, siyasette değişmemekte ısrar etmenin bir sonucudur. Çünkü 12 Eylül müdahalesi, yapılalı 30 yıl oldu. Bu süre içinde, ne sağ, ne de sol bütünleşti. Ayrıca siyasi partiler ülkeyi güllük gülistanlık yaptı veya demokrasiyi gereği gibi uyguladılar da, Türk Silahlı kuvvetleri veya birileri engel mi oldu?
Ayrıca ülkemizde mevcut siyasi partilerin, hangisinde parti içi demokrasi var?
Demokrasi, siyasi partilerin varlık nedenidir ama partilere, yıllardır liderler hakim oldu. Yıllardır, "SOL" ve "SAĞ" kavramını dilinden düşürmeyen liderlerin ve partilerin, hangisi' nin bir ekibi ve programı oldu? Sürekli devlet ve ortak değerlerle kavgalı bir görünüm yaratıldı. Sol partiler, kendi içlerinde bile birlik ve beraberlik sağlayamadı. "İnönü-Ecevit","Ecevit Baykal", "Ecevit – Cem" kavgası gibi solda ve sağda, onlarca iç çekişme yaşandı.
Yurtdışından özenle seçilip getirilen ve eline kudret asası verilen, Rahmetli Ecevit'in sağ kolu sayılan, bir iş adamı gibi de davranan ve sonun da Ecevit'i, yarı yolda bırakan, daha sonra CHP tarafında kapılan, Kemal Derviş 'i de, 12 Eylül mü sebep oldu?
Artık sağda ve solda, görev alan liderler, milletvekilleri ve parti mensupları, 12 Eylül bahanesini bir tarafa bırakıp, "Nerde hata yapıyoruz veya yaptık?" sorusuna cevap aramalıdırlar.
Öte yandan 12 Eylül müdahalesini, meydana getiren sebepler çabuk unutuldu. Ülke iç savaşla karşı kaşıya kalmış, kurtarılmış bölgeler meydana gelmiş, mal ve can güvenliliği kalmamıştı, Ülke bu halde iken, Demirel-Ecevit çekişmesi, tüm hızı ile gündemden düşmedi.
Ayrıca Türkiye'de, "SOL" u temsil ettiğini söyleyen kesimler arasında, hiçbir dönem fikir birliği olmadı. Sosyalizm, kişi/kişiler ve parti/partilere göre şekil aldı. Oysa İngiltere, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinde sosyal demokratların, nasıl iktidar oldukları ortadadır. Nitekim İngiliz İşçi partisi lideri Tony Blair, yaptığı bir konuşmada, sol hakkında hatta tüm partilere sayısız ipuçları veriyor.
" Bugün önümüze yeni bir Britanya vizyonu koyuyorum. Yeniden doğmuş bir ulus. Müreffeh, güvenli, birleşik bir Britanya'dır. Bu vizyonun, bir yeni İşçi Partisi'yle ve Britanya halkının desteğiyle, nasıl gerçekleştireceğini ve yaşayan belleğimizdeki en gözden düşmüş ve en onursuz hükümeti nasıl sonsuza dek süpürüp atacağımı anlatacağım.
Yeni İşçi Partisi ve yeni Britanya!
Devamla da " Birçoğumuz için, Yeni İşçi Partisi'nin acı verici olduğunu biliyorum. Politika, bir yeni fikir doğumundan daha acılı bir şey yoktur. Ama ben buna inanıyorum. Benim için sosyalizm, hiçbir zaman millileştirme, ya da devletin gücü ile olmadı. Hatta ne ekonomi ve ne de politika ile ilgilidir. Sosyalizm hayata ilişkin bir moral (manevi) amaçtır. Bir değerler sistemidir. Topluma inançtır. Tek başımıza başaramayacağımızı birlikte başarmaktır. Yaşamaya çalıştığım hayat budur. Basit gerçeklerdir. Ben kimseden daha değerli değilim. .kardeşimin koruyucusuyum. Bizler sonsuzlukla yüz yüze, kalmış birbirimizden tecrit insanlar değiliz. Aynı ailenin, camianın, aynı insan ırkının mensuplarıyız. Benim sosyalizmin budur. " demişti.
Türkiye'deki siyasi Partiler, başarısızlıklarını, Tony Blair' in, sözleri ışığında değerlendirse, esas suçlunun, 12 Eylül mü, yoksa mevcut partiler mi olduğu ortaya çıkar.
Çok partili dönemde siyasiler, geçmişteki olaylardan, ne ibret ne de örnek aldı. Ancak neden oldukları sorunlar için de sürekli mazeret ürettiler. Oysa siyaset, şikâyet ve mazeret üretme yeri değil, çözüm yeridir. Durum bu olunca da, başarısızlıkları karşısında geçmişi, özellikle de 12 Eylül müdahalesini, başarısızlıklarının nedeni ve mazereti olarak gösterenler, halkı değil, kendilerini aldatırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi