4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı, yurdun, dört bir tarafında, çeşitli şenlik, konser, ve kutlamalarla, coşku ile kutlanır, Ordumuz ve İstiklal Savaşı, hatırlanarak, gurur duyulurdu.
Ne var ki bu yıl, bayramla ilgili, Başbakanlığın, Resmi Gazete'de yayımladığı genelgesinde," Son günlerde meydana gelen terör olayları nedeniyle, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinin sadece çelenk koyma ve tebrikleri kabul şeklinde icra edilmesi; diğer şenlik, konser, eğlence ve kutlama faaliyetlerinin yapılmaması uygun görülmüştür." Denildi.
Oysa Cumhurbaşkanı, Sayın ERDOĞAN, 30 Ağustos Zafer Bayramının, her zamankinden coşkulu kutlanması için, talimat verdiği söylenmişti. Ne değişti veya ne düşünüldü bilinmez, 3 gün sonra, şehitler değil de terör bahanesi ile şenlik, konser, eğlence ve kutlama faaliyetlerinin, iptalinin istenmesi dikkat çekti.
Kamuoyu, Başbakanlığın, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na, ilişkin genelgesi karşısında, ne düşünür bilinmez. Ancak Türk Ordusu, hakkında, her Türk, çok şey söyleyebilir ama Türk Ordusu'nu, en güzel şekilde, Büyük Önder Atatürk, ifade etmiştir.
Nitekim Atatürk, "Ordu,Türk Ordusu!... İşte bütün Milletin göğsünü itimat, gurur duygularıyla kabartan şanlı ad! Ordumuz Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. " demiştir.
Elbette Türk milleti, halk iradesine inandığı kadar, Türk silahlı Kuvvetlerine de inanmakta ve güvenmektedir. Çünkü Türk toplumunu, Orta Asya' da, bugüne kadar, iki unsur taşımıştır. biri "KÖYLÜ" diğeri ise "ASKER" dir.
Bu durumu çok iyi bilen Atatürk, köylüyü, milletin efendisi yapmış, Ordu hakkında ise " Türkiye Cumhuriyeti, yalnız iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri. en acıklı ve güç şartlar içinde, dünyanın takdirlerine hakkıyla, layık olma niteliği kazanan, ordumuzun kahramanlığıdır;". Diyerek, Türk insanının, duygularına da, tercüman olmuştur.
Yine Atatürk'ün,"Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam,bir askere rast gelmemiştir..Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı, nihayet alt eden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeği, nefsime en aziz bir borç bilirim" sözleri karşısında başka ne denebilir ki?
Türk halkı da, asırlardır aynı duygular için de oldu. Türk Ordusu, tarih boyunca Türk milletinin, güvenine layık bir icraat sergiledi. Verilen her görevi de, tereddütsüz yaptı. ve yapıyor. Ancak son yıllarda, bazı politikacılar, Avrupa Birliği ülkeleri, dış ve iç şer odakları, çeşitli senaryolarla veya Avrupa Birliğine uyum gerekçesi ile Türk Ordusu'nu, etkisiz hale getirmek istiyorlar.
Bu hedeflerini, gerçekleştirmek için de, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, siyasi otoritenin emrine verme gayret ve çabaları var. Oysa Atatürk, " Bir ordunun cevheri, ne olursa olsun, siyasete karışırsa, birlikte hareket ve savaşma kabiliyetini kaybeder. Ve vatanın müdafaa gücünü hiçe indirir. Siyasete karışmış bir ordunun karışmadan önceki disiplini ve savaşma kabiliyetini, yeniden kazanabilmesi için, çok zaman ister. " diyerek, TSK' nın siyaset dışı kalması gerektiğini söylemiştir. Türk Milleti de yılarladır Atatürk'ün bu vasiyetine uyarak Türk Silahlı Kuvvetlerini, siyaset dışı tutmuş, kışlaya da siyaseti sokmamıştır. Bu güne kadar da, Cumhuriyetimizin, temel politikası ve ilkelerden biri olmuştur.
Ne var ki son yıllarda, TSK' ya, kumpas kurulmuş, güya belgeler aranıp bulunmuş, sahte CD'ler üzerinden çakma delillerle, ordumuzun, komuta kademesi, işlemez hale getirilmiştir. Ordunun şerefli subayları da PKK ile mücadele ettiği için, içeriye alınmıştır.
Ayrıca Türk halkı politikacıya, hiçbir dönem içten inanmadı. Son yıllardaki hatalar ise, güveni daha da azalttı. Siyasetin, girdiği kurum/kuruluşların durumu ise ortada. Halkımız, dara düştüğü zamanlarda ise, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, yardım bekledi, Bugüne kadar, her istediği yardımını da gördü. Bugünde, aynı duygular içindedir..
TÜRK HALKI, Ordusuna, rejime, vatana, devlete ve milli değerlerimize, sahip çıkmalı, dış ve iç şer odaklarla, özellikle de terörle mücadelede, elini de taşın altına koymalıdır. TSK' yı, etkisiz hale getirmek isteyen, dış ve iç şer odaklarına karşı da tavır almalı, türbinden sahaya inerek, maddi ve manevi değerleri için, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sorunların çözümü seçmenin elindedir.
"GÜÇLÜ ORDU, GÜÇLÜ TÜRKİYE" sloganı, aslında çok şey ifade ediyor. Çünkü ülkemizin, bütünlüğü, bağımsızlığı, rejimi, Türkiye Cumhuriyeti' nin korunması,"GÜÇLÜ ORDU" ile mümkündür. Güçlü ordu, halkımız ve dostlarımıza güven verirken, düşmanlarımıza, karşı da caydırıcı olacaktır.
Halkımızın ve TSK' nın, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Kutluyor, Atatürk'ü ve şehit ve gazilerimizi, şükranla anıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi